20Kas2024

Paylaş

YENİ MADEN KANUNU ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına Dair 52 maddelik torba kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. 14 Şubat 2019 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 28 Şubat 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7164 sayılı “Maden Kanunu” artık yürürlükte.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde 14 kez değişen maden kanunu geçtiğimiz hafta tekrar TBMM’nde yenilenerek 15. kez değiştirilmiş oldu. Neden ve hangi ihtiyaca istinaden değiştirildiği ve sektörün hangi sorunlarına çözüm olduğu net olarak anlaşılmayan kanun teklifi meslek odalarının, sendikaların, üniversitelerin ve sektörün görüşü alınmadan tek taraflı olarak hazırlandığını, toplum içerisinde tartışmaya açılmadığı kanunla ilgili olarak yapılan en önemli değerlendirmeler olarak gözüküyor.

Maden Kanunu’nda neler var;

Maden kanunundaki en önemli değişiklikler ruhsat hukuku, tanımlar ve sürelerle ilgili. Kanuna göre; Madenlerin aranması, üretime yönelik hazırlık çalışmaları, üretilmesi, sevkiyatı, cevher hazırlama ve zenginleştirme, atıkların bertarafı, ruhsat sahasındaki stoklama/depolama işlemleri, maden işletmelerinin kapatılması ve çevre ile uyumlu hale getirilmesi ile ilgili tüm faaliyetler ve bu faaliyetlere yönelik geçici tesislerin yapılmasına ise “madencilik faaliyetleri” denilecek.

Kanunda, görünür rezerv geliştirme hakkı ise “ruhsat sahibi ile veya ihalelik sahalara ilişkin Genel Müdürlük ile gerçek/tüzel kişiler ve/veya kamu kurum ve kuruluşları arasında yapılan sözleşme kapsamında Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama koduna göre hazırlanmış rapor ile belirlenen görünür rezervden, bu görünür rezervi ortaya çıkaran gerçek/tüzel kişiler ve/veya kamu kurum ve kuruluşlarının aldığı pay” şeklinde tanımlanıyor.

Artık, görünür rezerv geliştirme hakkı hisselere bölünemeyecek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı onayıyla devredilebilecek. Madencilik yapacak şirketlerin statüsünde madencilik yapabileceği yazılı olma şartı kaldırılacak ve buluculuk hakkı ile görünür rezerv geliştirme hakları maden siciline şerh edilecek. Kanunla, ruhsat müracaatlarında özel izin alanı ile çakışmayan kısımların, çakışan kısımlara alınacak izinlerden bağımsız olarak ruhsatlandırılmasının önü açılacak.

Maden sahalarında madencilik dışında herhangi bir faaliyetin rezerv kaybına neden olmamak için Genel Müdürlüğün izni olmadan yapılamayacağını düzenleyen kanun, işletme izinlerinin tapu kayıtlarına işlenmesi amaçlayarak diğer yatırımlar planlanırken bölgede maden işletmesi olup olmadığını tespit edebilmesine ve rezerv kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde yatırımın planlanabilmesine imkan sağlıyor. Maden Kanunu kapsamında oluşturulan “kurul” kaldırılarak, kurulun yetkileri bakanlığa devrediliyor.

Maden Ruhsat Sahaları ile İlgili Düzenlemeler

Kanunda belirtilen alanlara yapılan ruhsat müracaatlarının hak sağlaması halinde 2 ay içinde ruhsat bedeli yatırılması ve kanunda belirtilen çerçevede müracaatta bulunulması şartıyla ruhsat düzenlenecek. Ruhsat sahasındaki bu alanlara ilişkin ilgili kurumlardan izin alınması için ruhsat sahibine bir yıl süre verilecek. Bu süre içinde bu alanların izin alınamayan kısımları ruhsat sahasından taksir edilerek ihale yolu ile ruhsatlandırılacak. Maden ruhsat sahalarında, maden üretim faaliyetleri ile bu faaliyetlere dayalı ruhsat sahasındaki geçici tesisler dışındaki faaliyetler ve/veya tesisler için bakanlığın izni olmaksızın hiçbir şekilde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenemeyecek.

Madencilik faaliyetleri ile devlet ve il yolları, otoyollar, demir yolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri, petrol, doğal gaz, jeotermal boru hatları, su isale hatları gibi kamu yararı niteliği taşıyan ya da gerçek veya tüzel kişilere ait diğer yatırımların birbirlerini engellemesi, maden işletme faaliyetinin yapılamaz hale gelmesi, yatırım için başka alternatif alanların bulunamaması durumunda, madencilik faaliyeti ve yatırımla ilgili karar, kamu yararı açısından yatırımların önceliği ve önemini tespit etmek üzere, ilgili bakanlığın uygun görüşü alınarak bakanlık tarafından verilecek. Bakanlık tarafından alınan bu kararlar, kamu yararı kararı yerine geçecek.

Maden işletme faaliyetinin yapılamaz hale geldiği alanın ruhsattan taksir edilmesine veya ruhsatın iptal edilmesine bakanlık karar verecek. Yatırım çakışması işlemleri nedeniyle bakanlıkça veya genel müdürlükçe herhangi bir sebeple ödenmek zorunda kalınan tutar, lehine karar verilen tarafa rücu edilecek.

Madencilik faaliyetleri ve/veya bu faaliyetlere bağlı geçici tesisler için verilmiş izinler, temditler dahil ruhsat hukuku devam ettiği sürece geçerli olacak. Ruhsatın temdit edilmesi halinde madencilik faaliyetleri ve/veya bu faaliyetlere bağlı geçici tesisler için verilmiş bütün izinler temdit süresi sonuna kadar hiçbir işleme gerek kalmaksızın uzatılmış sayılacak. Bu ihlallerin, ilk tespit tarihinden itibaren 5 yıl içinde iki kez tekrarı halinde ise ruhsat iptal edilecek.

Birinci grup (a) bendi maden ruhsatları hariç diğer grup madenlerin ruhsat bedelleri, Genel Müdürlüğün belirlediği bankada açılacak hesaba aktarılacak. İşletme ruhsat bedellerinin % 50’si genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere, ilgili muhasebe birimince Hazine hesabına 15 gün içinde aktarılacak. Birinci grup (a) bendi madenlerin ruhsat bedelleri ise büyükşehirlerde yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı idaresine, diğer illerde il özel idaresi hebasına yatırılacak. Ruhsat bedelinin her yıl ocak ayının sonuna kadar tamamının yatırılmaması halinde, yatırılmayan kısmının 2 katı ruhsat bedeli olarak her yıl haziranın son gününe kadar yatırılacak, aksi halde ruhsat iptal edilecek.

Kanunla devlet hakkı yeniden düzenleniyor. II. Grup (b) bendi madenlerde doğal taşın özelliklerine ve bulunduğu bölgeye göre ocakta oluşan piyasa satış fiyatı üzerinden % 4 oranında alınan devlet hakkı, % 4,5’e çıkarılıyor. IV. Grup madenlerden; altın, gümüş, platin, bakır, kurşun, çinko, krom, alüminyum ve uranyum oksit madenlerinden belirtilen oranlarda, uranyum oksit dışındaki radyoaktif mineraller ve diğer radyoaktif maddelerden % 8 oranında devlet hakkı alınmaya devam edilecek. Diğerlerinden % 2 oranındaki devlet hakkı ise % 3 olarak artırılacak.

Ruhsatlar, sahibinin ruhsat bedellerini ödeyerek müracaatta bulunması ve birleştirmeye konu tüm ruhsatlarının işletme izinli olması şartıyla, düzenlenme tarihi daha eski olan ruhsatta birleştirilebilecek. Diğer ruhsatlar hangi aşamada olursa olsun birleştirilemeyecek ancak kamu kurum ve kuruluşlarının ruhsatları hangi aşamada olursa olsun birleştirilebilecek.

İşletme ruhsatı taleplerinde 1. Grup (b) bendi ve 2. Grup (a) ve (c) bendi madenleri için ihale bedelinin yatırılmasından itibaren 2 ay içinde, diğer maden grupları için arama ruhsat süresi sonuna kadar, ruhsat süresi uzatım taleplerinde ise ruhsat süresinin bitiminden en geç 6 ay öncesine kadar, vadesi geçmiş borcunun bulunmaması şartı getirilecek. İşletme ruhsat taban bedeli ve işletme ruhsat bedeli yatırılması zorunlu olacak.

Yetkilendirilmiş tüzel kişilerce maden mühendisinin sorumluluğunda hazırlanan işletme projesinin uygulanabilmesi için gerekli olan mali yeterliliğine ilişkin belgelerin aktif edilmiş tebligata esas kayıtlı elektronik posta adresinin veya kurumsal elektronik tebligat sistemi adresinin, Genel Müdürlüğe sunulması gerekecek. Bu bilgi ve belgelerin eksikliği halinde talep reddedilecek. Bu eksikliklerin bulunması durumunda süre verilmeyecek ancak işletme ruhsatı taleplerinde işletme projesinde tespit edilecek teknik eksikliklerin giderilmesi için yapılacak bildirimden itibaren 3 ay içinde tamamlanacak. Eksikliklerini verilen sürede tamamlamayanlara 31.054 lira idari para cezası uygulanacak.

İdari Para Cezaları ile İlgili Düzenlemeler

Çevresel etki değerlendirmesi ile ilgili karar, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı, mülkiyet izni olmadan veya düzenlemeye aykırı faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde 46.579 lira tutarında idari para cezası uygulanarak bu alandaki işletme faaliyetleri durdurulacak. Bu ihlallerin, ilk tespit tarihinden itibaren 3 yıl içinde üç kez tekrarı halinde ise ruhsat iptal edilecek.

Ruhsat sahalarında ruhsat sahipleri, madencilik faaliyetleri ve madenlerin işlenmesine yönelik faaliyetler dışında hiçbir faaliyette bulunamayacak ve geçici tesisler dışında herhangi bir tesis veya altyapı tesisi kuramayacak. Ruhsat sahalarında ruhsat sahibi veya diğer gerçek veya tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşları ancak Bakanlık tarafından uygun görülmesi halinde ticari veya sınai faaliyette bulunabilecek.

Maden ruhsat sahalarında rezerv kaybına sebebiyet verilmemesi için arazinin vasfına bakılmaksızın ruhsat sahaları hafriyat toprağı, cüruf, inşaat yıkıntı atığı ve benzeri atıklar için döküm alanı olarak kullanılamayacak, maden ruhsat sahalarına kamu kurum ve kuruluşları tarafından döküm izni verilemeyecek. Ancak maden ruhsat sahalarında rezervin bittiğinin Genel Müdürlükçe tespiti halinde Genel Müdürlükçe kamu kurum ve kuruluşlarına izin verilebilecek. Rezervin bittiğinin tespit edilememesi veya rezervin varlığının tespiti halinde ise Genel Müdürlüğe bağlı kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan döküm izni talepleri ilgili fıkra kapsamında yatırım çakışması olarak değerlendirilecek ve ilgili hükümlere göre sonuçlandırılacak.

Altın, gümüş ve platin madenleri için uygulanan devlet hakkında teşvik indirimi % 40 olarak düzenleniyor. Bu şekilde altın, gümüş ve platin madenlerinden alınacak devlet hakkı oranı azaltılıyor. İhalelik sahalar için de arazinin vasfına bakılmaksızın, Genel Müdürlüğün uygun görüşü alınacak. Bunlara aykırı hareket edenlere belirtilen idari para cezasının on katı tutarında idari para cezası uygulanarak bu faaliyetler durdurulacak, yapılan dökümün ruhsat sahasından veya ihalelik sahadan kaldırılması için 6 ay süre verilecek. Bu süre içerisinde kaldırılmaması halinde idari para cezası iki katı olarak uygulanacak.

Teknik elemanların ve yetkilendirilmiş tüzel kişilerin beyanlarına sorumluluk getirilerek, gerçek dışı beyanların önüne geçilmesi amacıyla idari para cezası verilecek. Cezalar kusurun ilk kez işlenmesi halinde bin lira, ikinci kez tekrarı halinde 5 bin lira olacak. Yetkilendirilmiş tüzel kişiler, hazırladıkları rapor, proje ve her türlü teknik belge veya sundukları bilgi ve belgelerden sorumlu olacak.

MAPEG (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) Tetkikleri ile İlgili Düzenlemeler

Kanuna göre, maden ruhsat sahibi veya vekilinin, mahallinde yapılan tetkik ve incelemelere katılmaması, herhangi bir nedenle tetkik ve incelemeleri engellemesi halinde 31.000 lira, bunların tekrarında ise 60.000 tutarında idari para cezası uygulanacak. Mahallinde tetkik ve inceleme gerçekleştirilinceye kadar üretim faaliyetleri durdurulacak.

Sevk fişi olmaksızın maden sevk edildiğinin mülki idare amirlikleri, il özel idarelerinin yanı sıra yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları veya ilgili kamu kurum, kuruluşu tarafından tespiti halinde sevk edilen madene el konulacak. Ödenmesi gereken devlet hakkına ilaveten sevk fişi olmaksızın sevk edilen miktar için madenin ocak başı satış bedelinin 5 katı tutarında idari para cezası verilecek. Bu hükmün ihlalinde idari para cezası 10 katı olarak uygulanacak.

Ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülki idare tarafından el konulacak. Bu fiili işleyenlere kesilen tüm madenin ocak başı satış bedelinin iki katı tutarındaki idari para cezası, 5 katına çıkarılacak. Hammadde üretim izni olmadan veya MAPEG’e İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilen yüklenici dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından üretim yapıldığının tespitinde de faaliyetler durdurulacak, üretilen hammaddeye mülki idare el koyacak. El konulan madenler, mülki idare amirliklerince satılarak bedeli büyükşehir belediyesi olan illerde yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, diğer illerde il özel idaresi hesabına aktarılacak.

Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatı olacak. Madenlerden alınan devlet hakkına esas olan emsal ocak başı satış fiyatı, bölgeler de dikkate alınarak her madene ait ayrı ayrı ve uygulandığı yıl için belirlenerek MAPEG tarafından ilan edilecek. Ruhsat sahipleri tarafından devlet haklarının beyanında kullanılan ocak başı satış fiyatı, Genel Müdürlük tarafından ilan edilen ocak başı satış fiyatından daha düşük olamayacak.

Ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatı MAPEG tarafından denetlenecek ve eksik beyanlar tamamlattırılacak. İşletme izni olan maden ruhsatlarından her yıl en az ruhsat bedeli kadar devlet hakkı alınacak. Kaynak tuzlaları, lületaşı ve oltu taşı için düzenlenen ruhsatlardan alınacak devlet hakkında bu şart aranmayacak. Bu yerlerin devlet ormanlarına rastlaması ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nca verilen iznin 5 hektarı geçmemesi halinde, bu alanda ağaçlandırma bedeli dışında bedel alınmayacak. Sahanın rehabilite edilerek tesliminden sonra talep halinde teslim edilen saha kadar aynı şartlarda izin verilecek.

Altın, gümüş ve platin hariç bakır, kurşun, çinko, demir, krom, civa, kalay, kobalt, nikel, alüminyum grubundaki madenlerin yurt içindeki entegre tesislerde metal hale getirilmesi durumunda devlet hakkının % 75’i alınmayacak.

Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama ile İlgili Düzenlemeler

Ruhsat sahibi, arama ve işletme ruhsatı süresince Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Kodu’na göre hazırlanan teknik raporlar ile kaynak veya rezerv olarak bildirdiği madenlerin bulucusu sayılacak. Bu hakkı talep eden ruhsat sahibine buluculuk belgesi verilecek. Buluculuk hakkı hesabında kullanılacak ocak başı satış fiyatı, MAPEG tarafından her yıl belirlenerek ilan edilen ve devlet hakkı ödemelerinde esas alınan ocak başı satış fiyatından daha düşük olamayacak.

Üçüncü kişiler, ihalelik sahalara ilişkin MAPEG veya ruhsat sahibi ile yaptıkları sözleşmeler kapsamında ruhsat sahasındaki görünür rezervi tespit etmeye ve geliştirmeye yönelik yaptıkları faaliyetler sonucunda, tespit ettikleri veya geliştirdikleri görünür rezervde pay sahibi olabilecekler. Görünür rezervi geliştirme hakkına yönelik yapılan sözleşmeler Genel Müdürlüğe başvurulması halinde bilgi amaçlı maden siciline şerh edilecek.

Diğer Düzenlemeler

Kanuna göre, ihalelik sahalar, ihale edilmeksizin ihtisaslaşmış devlet kuruluşlarına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı onayı ile verilebilecek. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), maden ruhsatı sahipleri ile yaptığı arama ve araştırma tip sözleşmelerinin maden siciline bilgi amaçlı şerh edebilecek. Kanuna göre, MTA’nın yurt dışında faaliyet göstermek üzere kuracağı şirketlerin arama ve araştırma faaliyetleri dışında işletme faaliyetinde de bulunmasına imkan tanınıyor. Bu kapsamda kurulacak özel hukuk hükümlerine tabi olacak şirketlere, piyasa şartlarında hareket edebilmeleri amacıyla bazı kanunlardan, KHK’lerden muafiyet ve istisnalar getiriliyor.

Kanun, Türkiye Taş Kömürü (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) uhdesinde bulunan sahaların bölünerek devredilmesi veya mevcut rödovans sahalarının rödovans alanları ile sınırlı olarak yapacakları sözleşmeye istinaden bölünerek devredilmesine imkân tanıyor. Rödovans sözleşmeleri, MAPEG’nün izniyle yapılabilecek ve Genel Müdürlük bu sözleşmelere taraf olmayacak. Kanunla, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı özel bütçeli MAPEG’nün kurulması nedeniyle gerekli uyum düzenlemeleri de yer almakta.

Kamuoyunda Madencilik Kanunu olarak anılsa da torba kanunda, Petrol Piyasası Kanunu, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu, Orman Kanunu Kapsamındaki Devlet Ormanları ile Milli Parklar Kanunu, Enerji Verimliliği Kanunu, Nükleer Düzenleme Kurumu Kanunu ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı Kanunu’na ilişkin çok çeşitli düzenlemeler de bulunmakta. Ayrıca BOTAŞ ve EPDK’nun teşkilat yapısı ile ilgili düzenlemeler ve ölçü ve ölçü aletlerinin tamir ve ayarlarının yanı sıra muayeneleri hakkında da düzenlemeler içermektedir. Akaryakıt kaçakçılığı, otogaz istasyonlarına yönelik yaptırımlar, petrol stoku tutma yükümlülüğü, nükleer tesislere yapılacak sabotajlar ve lisansı geçerli olmayan nükleer tesislere ceza da torba kanun kapsamında yer almaktadır.

Yeni Maden Kanunu Neler Getiriyor?

Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Maden Kanunu sektörün temel sorunlarını çözebilecek bir nitelikte değildir. Yıllardır sektörün içindeki meslek odaları, sendikalar, dernekler, vakıflar ve sivil toplum örgütlerinin dile getirdiği sorunları çözmekten çok uzak, belli bir hedef ve kitleye yönelik çözümler(!) getirilmekte, madenciliğe top yekün bir bakış açısı bulunmamaktadır.

Maden Kanunu’nun ilk 3 maddesi madencilik ve enerji alanlarında faaliyet gösteren kamu kurumları ile ilgili düzenlemelerdir. Yıllardır ülkemizde maden aramacılığının öncülüğünü yapmış olan Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) işletmeci bir kuruluş haline getirilmiştir. Kanunla, MTA’nın yurt dışında faaliyet göstermek üzere kuracağı şirketlerin arama ve araştırma faaliyetleri dışında işletme faaliyetinde de bulunmasına imkan tanınıyor. Bu kapsamda kurulacak özel hukuk hükümlerine tabi olacak şirketlere, piyasa şartlarında hareket edebilmeleri amacıyla bazı kanunlardan, KHK’lerden muafiyet ve istisnalar getiriliyor.

Bunun dışında, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ), ihtiyaç duyulması halinde kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması amacıyla elektrik üretim tesisleri kurması, işletmesi ve ticaretinin yaptırılması konusunda görevlendirilen veya üretim tesisi işletme hakkı devredilen şirketlerin sahasından kömür alımı yapabilecek. Kanunda, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile ilgili olarak yeni bir personel istihdam biçimi oluşturuluyor.

Maden Kanunu’nu üzerine yapılan en önemli eleştiri; kanunun bir baskın şeklinde getirilmesi ve üzerinde yeterince değerlendirme ve eleştiri yapılmamış olması noktasındadır. Kanun meslek odaları, sanayi ve ticaret odaları, sendikalar, dernekler, vakıflar ve sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmadan hazırlanmış ve Meclis gündemine getirilmiştir. Konu hakkında uzman kuruluşlar, üniversiteler ve akademisyenlerin görüşleri dahi alınmamıştır.

Öncelikle, sektörün yapısını etkileyecek böylesine bir kanunun en az birkaç ay öncesinden kamuoyu ile paylaşılması ve duyurulması gerekir. Konunun bütün muhataplarının, o sektörün ilgililerinin, konuyla ilgili kişilerin bu kanunu tartışması, görüşlerini bildirmesi, aktarması gerekir. Daha sonra Meclis komisyonlarında tartışılmalı ve komisyonlarda son hâli verildikten sonra Genel Kurula getirilmelidir. Ancak bu süreçlerin hiçbirisinin işletilmediği gibi kanun önerisi Meclis Genel Kurulu’nda dar bir süreye sıkıştırılmış ve torba kanun şeklinde Meclis’ten geçirilmiştir.

Maden Kanunu, Mecliste tartışılırken önemli bir hatadan da sivil toplum örgütlerinin baskısı ile dönüldü. Kömürlü termik santrallerin baca gazı arıtma tesisi, kül barajı gibi çevre yatırımlarına iki yıl daha erteleme getiren Maden Kanunu teklifinde yer alan 45. madde, tüm siyasi partilerin ortak önergesi ile Maden Kanunu teklifinden çıkarıldı. Termik santrallerin bulunduğu illerdeki yerel grupların başlattığı kampanyada 60 binden fazla insanın temiz hava hakkı talebi TBMM’de kabul edildi.

Termik santrallerin filtre, baca gazı arıtma tesisi, kül barajı gibi çevre yatırımlarına 2 yıl daha erteleme getiren kömürlü termik santrallerin bulunduğu illerde yılda 1100 erken ölüme neden olabilecek bu madde meclisteki tüm siyasi partilerin verdiği ortak önerge ile geri çekildi.

2013 yılında kömürlü termik santrallerin özelleştirilmesinin ardından, bu santrallerin çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2019 yılının sonuna kadar süre tanınmıştı. Bu süre içerisinde santraller, filtre ve baca gazı arıtma sistemleri gibi çevre yatırımlarını yapmadan altı yıl boyunca zehirli gazları doğrudan havaya saldı. Madde 45’in yasa teklifinden geri çekilmesi ile kirliliğin iki yıl daha devam etmesinin önüne geçildi. Bu sayede Çanakkale-Çan 18 Mart Termik Santrali, Şırnak-Silopi Termik Santrali, Afşin-Elbistan A Termik Santrali, Karabük-Kardemir Termik Santrali, Kütahya-Tunçbilek Termik Santrali, Kütahya-Seyitömer Termik Santrali, Manisa-Soma A Termik Santrali, Manisa-Soma B Termik Santrali, Sivas-Kangal Termik Santrali ve Zonguldak-Çatalağzı Termik Santrali 2019 sonuna kadar tüm çevre yatırımlarını tamamlamak zorunda.

Bilindiği gibi, madencilikte maden rezervlerinin yok yere heba edilmemesi için sahalar irili ufaklı parçalara ayrılmamalı, sahadaki rezervi en iyi biçimde çıkarmak ve işlemek için “havza madenciliği” uygulanmalıdır. Oysa bu kanunla açıkça havza madenciliğinden uzaklaşmakta, madenciliğin kilit terimi olan üretim zorlamasına yenik düşmekte, maden sahalarını daha fazla parçalayıp ruhsatları bölmenin altyapısını hazırlamaktadır. Oysa kazanın ardından Meclis’te oluşturulan Soma Araştırma Komisyonu tam tersini savunmuş, madencilikte havza madenciliğine geçilmeyişinin kazaların bir nedeni olduğunu açıklamıştır.

Maden kanunu ile ilgili olarak bir diğer eleştiri de, kanunun bazı büyük şirketleri ve yabancı sermayeyi gözeterek hazırlanmış olduğu yönündedir. Artık madencilik yapacak şirketlerin statüsünde madencilik yapabileceği yazılı olma şartı kaldırılarak Maden Kanunu, Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getirilmiştir. Ayrıca; ruhsat müracaatlarında özel izin alanı ile çakışmayan kısımların, çakışan kısımlara alınacak izinlerden bağımsız olarak ruhsatlandırılmasının önü açılmıştır.

Maden kanunu cezai hükümleri arttıran, madencilik sektöründe var olmak isteyen girişimcileri uzaklaştırabilecek ve ocakları kapatabilecek yaptırımlarda içermektedir. Kanun, maden sahalarını daha küçük parçalara bölmenin ve bu şekilde rezerv kaybı yaratacak hükümleri de kapsamaktadır. Kanun, mevcut kriz koşullarında maden işletmecilerinin ödeyeceği cezaları misli ile katlamaktadır. Bu haliyle daha fazla cezai yükümlülükler getirilirken mevcut para cezaları ve faaliyetleri kısıtlayıcı/durdurucu hükümleri de içermektedir.

Ülkemizin içinde bulunduğu ağır ekonomik kriz göz önüne alındığında bu şekildeki idari yaptırımların ve ağır para cezalarının arttırılması işletmeler açısından işçi ve işveren krizine yol açabilir, şirketlerin kapanmasına ve işsiz sayısının artmasına neden olabilir. Çünkü teklif ile iptaller kolaylaştırılmakta, ruhsat güvencesi azaltılmakta, ruhsat bedelleri ve devlet hakkı oranları arttırılmaktadır. Bu durumda maden işletmeleri küçülecek ve hatta batma noktasına geleceklerdir. Örneğin; maden bölgesinde, ruhsat sahasındaki faaliyetlerin projeye, çevre ve insan sağlığına uygun yürütülmesini kontrol etmek amacıyla valilik, ilgili belediye ve ruhsat sahibi şirket temsilcilerinden oluşan Maden Bölgesi Komisyonu’nun maden bölgesi için yapacağı harcamaları karşılamak üzere alınan bedelin, ocak başı satış tutarının % 0,5’den % 1’e çıkarılmıştır.

Kanunla, yabancı şirketlerin doğrudan ve dolaylı olarak sektörde varlığı, onların isteklerine göre şekillendirilen düzenlemeler ile yapılacağı izlenimi bulunmaktadır. Büyük gelirler elde edilebilecek madencilik sektörü büyük sermaye içinde cazip bir alandır. Bu kadar yabancı yatırımcının bu alanda olması ortada olanın önemini de göstermektedir.

Maden Kanununda, 30 ve 37’nci maddelere de baktığınız zaman, sermayenin tek elde toplanmasını da hedefleyen bir durum söz konusu ve yine 4’üncü maddede “milli menfaatlere uygun olarak maden araması” gibi bir tanım yer almaktadır. Milli menfaatlerin neler olduğu ve kime/neye göre belirleneceği de oldukça muallak bir konudur.

Yeni Maden Kanunu’nda, sektörün en önemli beklentilerinden bir olan iş güvenliği ve işçi sağlığı konusu da yer almamaktadır. Soma faciasının ardından oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunda yer alan birçok ifade ve beklenti kanun yasalaştırılırken sendikalar ve meslek odalarının ısrarlarına rağmen kanunda yer bulamamıştır.

Söz konusu kanun; 3213 Sayılı Maden Kanununun yanısıra, 10 adet kanun ve kararnamede (3096 Sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanun, 3516 Sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu, 4628 Sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu, 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu, 5307 Sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu, 5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 6491 Sayılı Türk Petrol Kanunu, 702 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (Nükleer Santrallara Dair Düzenleme) ve 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi)  daha değişiklik içermektedir.

Sonuç Yerine

14 Şubat 2019 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 28 Şubat tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7164 sayılı “Maden Kanunu” sektörün sorunlarına ve beklentilerine çözüm getirmekten hayli uzaktır. Yeni maden Kanunu global bir bakış açısı sunmayan ulusal bir madencilik çizgisi bulunmayan, günü kurtarmaya yönelik bir yapıdadır.

Sektörün önemli sorunları arasında yer alan havza planlamasını ve havza madenciliğini içermeyen, mühendislik ve bilimsellikten uzak, taşeronluk sisteminin sürdürüldüğü, başta kamu olmak üzere birçok maden sahasında yaşanan rodövans siteminin varlığını sürdürdüğü, ilkel koşullarda çalışan birçok maden işletmesine müsaade eden yapısını muhafaza etmektedir. Bu kanunla maden rezervlerinin yok yere heba edilmesinin önüne açan ve rezervlerin irili ufaklı parçalara bölünmesini sağlayacak iptal ve taksirler bulunmaktadır.

Kanunda denetim zafiyetinin önüne geçilemediği gibi, teknik nezaretçi ve iş güvenliği uzmanlarının mesleklerini uygulayabilmeleri açısından her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Çalışma yaşamını ve iş kazalarının sıkça yaşandığı madencilik sektörüne yönelik olarak iş sağlığı ve güvenliği açısından düzenlemek ve denetlemek üzere, idari ve mali özerkliğe sahip işçi, işveren, Devlet ve meslek odaları temsilcilerinden oluşan bağımsız bir “Ulusal İş Sağlığı Ve Güvenliği Kurumu” ivedilikle oluşturulmalı, bu kurul tavsiyeden daha çok yaptırım gücü sahip bir kurum olarak düzenlenmelidir.

Bu hali ile geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren yeni Maden Kanunu sektörün sorunlarını ve beklentilerini çözmekten çok uzaktır.

Nadir AVŞAROĞLU
Maden Mühendisi
Mart – 2019

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir