Cumhuriyetimizin 64’üncü, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 6’ncı hükümetinin Başbakanı Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz hafta Meclis kürsüsünden Hükümet Programını’nı okudu. 156 sayfadan oluşan hükümet programında, altı ayrı başlık yer aldı. Ağırlıklı olarak ekonomik vaatler ve öngörülerde bulunan programda AKP iktidarının seçim meydanlarında verildiği vaatler de yer alıyor.
Başbakan tarafından açıklanan programın önceliği ve dikkat çeken kısmı ekonomik başlıklar altında yer almakta. Asgari ücret zammı, kıdem tazminatı ve emekli aylıkları, Sosyal Güvenlik Destek Primi gibi başlıklar geniş halk tabakalarını öncelikle ilgilendirmekte.
Bu çalışmaya konu olan “enerji” 72. sayfada yer alan Ödemeler Dengesi ve 92. sayfada yer alan Enerji Güvenliği başlıkları altında yer almaktadır. Ödemeler Dengesi başlığı altında;
“Enerji sektöründe girdi mahiyetinde olan ve üretilmesi yüksek katma değer sağlayacak hedef ürünler listesini çıkararak bunların üretimine yönelik yatırımları destekleyeceğiz. Rüzgâr, güneş, hidroelektrik gibi alternatif enerji kaynakları üreten tesislerde kullanılan, makine ve teçhizatın yurtiçi üretiminin payını artıracağız.
Demir çelik sektörünün hurda girdiye olan bağımlılığını azaltacağız. İnorganik kimya, biyoyakıt, alternatif kompozit malzemeler gibi alanlarda Ar-Ge faaliyetlerini teşvik edeceğiz. Elektrikli araçlar için prototip batarya üretimini gerçekleştireceğiz. Yerli ürünler gibi ithal ürünlerin de sağlık, çevre, enerji verimliliğine dair teknik düzenlemelere uygunluğunu sağlayacağız.” ifadelerine yer verilmiştir.
Enerji Güvenliği başlığı altında da;
“Enerjinin nihai tüketiciye sürekli, kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle arzını ve enerji temininde kaynak ve bölge çeşitlendirmesini esas almaktayız.
Hızla kalkınan bir ülke olarak mevcut enerji kaynaklarımız, ülkemizin ihtiyacını karşılayacak düzeyde değildir. Bu alanda arz güvenliğinin sağlanması için bir taraftan yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının harekete geçirilmesi, diğer taraftan enerji verimliliğinin artırılması temel hedeflerimizdendir. Ayrıca, yurtdışı enerji kaynaklarının uzun vadeli ve sürdürülebilir bir zeminde sağlanabilmesi için gerekli faaliyetler gerçekleştirilecektir.
Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı mümkün olan en üst düzeyde değerlendirmeyi ve nükleer teknolojiyi elektrik üretiminde kullanmayı öngörmekteyiz. Enerjinin israf edilmemesi ve çevresel etkilerinin asgariye indirilmesi ile ülkemizin uluslararası enerji ticaretinde stratejik konumunu güçlendiren rekabetçi bir enerji sistemine ulaşılması temel amacımızdır. Nükleer enerjide somut adımlar atarak 4.800 MW gücünde Akkuyu’da ve 4.480 MW gücünde Sinop’ta olmak üzere 2 adet nükleer santralin yapılması için anlaşmayı imzaladık. Bu iki santrale ek olarak görüşmelerini yürüttüğümüz 3. santralin yapımına bu dönemde başlayacağız.
Tüm illerde konut sektörüne doğal gaz iletiminin tamamlanmasını planlamaktayız. Doğal gaz depolama kapasitesini artıracağız. Bu kapsamda, yapımı devam eden Tuz Gölü Yeraltı Depolama Projesi’ni tamamlayacağız. Azerbaycan ile hükûmetler arası anlaşmayla imzaladığımız, Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi’ni bu dönemde hayata geçireceğiz. Trans Adriatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle (TAP) doğalgazın Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya’ya ulaşması, Irak-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle de Türkiye ve Avrupa için gaz alışı gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Tarımsal amaçlı kullanılamayacak nitelikte 6.000 hektar alanda 4.000 MW kapasiteye sahip Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinde 2016 yılında yatırımcılara yer tahsisi yapılması hedeflenmektedir.
Dolgu hacmi bakımından Türkiye’nin 2. büyük, 1.200 MW’lık kurulu gücüyle 4. büyük baraj ve HES olacak Ilısu Santrali ile yıllık ortalama 3,8 milyar KW/s enerji üreteceğiz. 270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın 3’ncü yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajı’nı tamamlayacağız. Komşu ülkelerle elektrik ticareti kapasitesini artıracağız.
Elektrik iletim şebekesinin altyapısının güçlendirilmesi ve modern bir şebeke haline dönüştürülmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir. 2010 yılında başlatılan elektrik üretim varlıklarının özelleştirilmesine devam edilecektir. Enerjiyi verimli tüketen ürünlerin verimsiz ürünlere oranla kullanımının artırılması özendirilecektir. Afşin-Elbistan gibi büyük linyit havzaları ile daha düşük kapasiteli diğer rezervlerin değerlendirilmesini sağlayacağız. Yurt içi ve yurt dışı petrol ve doğal gaz aramaları ve üretimini artıracağız.
Kömür ve jeotermal gibi yerli kaynakların potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetlerini azami düzeye çıkaracağız. Kaya gazı konusunda ise kapsamlı araştırma faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayacağız.
Yeni dönemde önemli bir reform alanımız “Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretimi Öncelikli Dönüşüm Programı”mızdır. Programımızın amacı; enerji alanında yerli kaynaklarımızı maksimum düzeyde harekete geçirmek suretiyle dışa bağımlılığımızı azaltmaktır. Ayrıca “Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programımız”la da bir yandan daha az karbon salınımıyla çevreyi korurken, diğer yandan daha az girdi kullanımıyla rekabet gücümüzü artırmayı amaçlamaktayız. Programla birincil enerji yoğunluğunu azaltırken, kamu binaları ve tesisleri başta olmak üzere enerji verimliliğini yaygınlaştıracağız.
Bu ana başlıkların dışında 156 sayfalık hükümet programında 129. sayfadaki Kırsal Kalkınma başlığı altında “ IPARD-2 Uygulama Döneminde, Kırsalda ‘Yenilenebilir Enerji Yatırımları’ destek kapsamına alınmasını, destek oranının kamu yatırımları için % 100’e kadar çıkmasını sağlayacağız”. Dış Politika başlığı altında “Önümüzdeki dönemde, enerji ve ticaret başta olmak üzere, Rusya’yla ilişkilerimizi karşılıklı hassasiyetlere saygı içerisinde ve müşterek menfaatler doğrultusunda güçlendirmeye gayret göstereceğiz” ve “Enerji arz güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizin Doğu-Batı ve Kuzey-Güney eksenlerinde, üretici ve tüketici ülkeler arasında güvenilir bir enerji merkezi olması yönündeki çabalarımızı sürdürmekteyiz. İstikrarlı bir şekilde artan enerji talebimizi karşılarken, enerji nakil güzergâhları ve kaynak ülke çeşitlendirmesi hedefimiz doğrultusunda önemli projeler hayata geçirmekteyiz. Ayrıca, yenilenebilir enerjinin payını artırarak ve nükleeri enerji sepetimize ekleyerek çeşitlendirme hedefimize katkıda bulunmaya çalışmaktayız.” ifadeleri yer almaktadır.
Bilindiği gibi hükümet programlarının yazılması ve Meclis kürsüsünden okunmasının nedeni; yeni oluşturulan kabinenin ekonomik, siyasal, sosyal ve toplumsal hedeflerinin geniş toplum kitlelerine duyurulmasıdır. Hükümet programları incelenerek insanlar önlerindeki dönemlere ait hedeflerini, projelerini ve çalışmalarını belirlerler. Hükümetlerin hedeflerine bakarak yatırımcılar yeni yatırımlarını biçimlendirir, kişiler ve şirketler geleceğe yönelik bir projeksiyon belirlerler.
64. hükümetin programında “Enerji” konu başlığına bakıldığında doğal olarak AKP seçim beyannamesinin ağırlığı görülmektedir. Enerji konusuna bakıldığında net ifadeler ve hedeflerden bahsedilmemektedir. Programda, enerji konusunda herşeye biraz biraz değinilmiş ancak somut kavramlardan bahsedilmekten çok afaki söylemlere yer verilmiş.
Hükümet programını incelediğimizde; enerji konusunun ağırlığının yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verileceğini anlıyoruz. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının üretiminde kullanılacak makine ve teçhizatın yurtiçi üretiminin payının arttırılacağı, enerji üretimi konusunda ihtiyaç duyulan yasal ve teknik düzenlemelerin yapılacağı ifade edilmektedir. Enerji arz güvenliğinin sağlanması, yenilenebilir enerji kaynaklarının harekete geçirilmesi, enerji verimliliğine önem verilmesi ve elektrik iletim şebekesinin altyapısının güçlendirilmesi de 64. hükümetin hedefleri arasında yer almaktadır.
Sinop ve Akkuyu’dan sonra 3. nükleer santralin yapımına bu dönemde hız verileceği belirtilirken, nükleer teknolojinin elektrik üretiminde kullanılacağı bildirilmiştir. Yine bu hükümet döneminde HES’lerin yapımına öncelik verileceği Ilısu Santrali ile Artvin Yusufeli Barajı’nın bu hükümet dönemi içinde tamamlanacağı belirtiliyor. Afşin-Elbistan gibi büyük linyit havzalarının değerlendirileceğinden, yurt içi ve yurt dışı petrol ve doğal gaz aramaları yapılacağı belirtilmiştir. Bu dönemde jeotermal enerjiye önem verileceği, kaya gazı konusunda da kapsamlı araştırmalar yapılacağı ifade ediliyor.
Sonuç olarak;
64. hükümet programında enerji konusunda net hedefler ve yapılmak istenilen çalışmalar açık olarak ifade edilmemektedir. Bu nedenle, enerji konusunda yatırım yapacak şirket ve kurumları yönlendirecek hedefler bulunmamaktadır. Sanki hiç birini göz ardı etmeyelim diyerek enerji konusundaki tüm başlıklara biraz değinilerek hükümet programında enerji sektörü geçiştirilmiştir.
Enerjinin nasıl ve hangi yollarla sağlanacağı, iletimi, tüketimi, teşvik edilmesi ve depolanması konularında yeni yaklaşım görülmemektedir. Yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımı ile enerji verimliliği konularında geçmiş dönemlerdeki ifadeler bire bir bu programda da yer verilmiştir.
birleşen partiler, nükleer enerji konusunda ise farklı vaatlerde bulunuyor. Bunların yanı sıra, değişik dünya görüşüne sahip partiler,
Başta nükleer enerji olmak üzere, yenilenebilir enerji, hidroelektrik enerji, termik enerji, jeotermal enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, sürdürülebilir enerji türleri ile elektrik ve enerji tasarrufu, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu gibi konularda geçtiğimiz hükümetler döneminde uygulanan programların benzer şekilde devam edeceği anlaşılmaktadır.
Nadir AVŞAROĞLU
Maden Mühendisi