01Ara2024

Paylaş

6 ŞUBAT DEPREMİ ve MADENCİLİK

6 ŞUBAT DEPREMİ ve MADENCİLİK

6 Şubat 2023’te arka arkaya meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki depremin hali hazırda 50.000’in üzerinde can kaybına yol açtı. Bu rakamın enkaz kaldırma çalışmaları tamamlandığında 50 binin çok üzerine çıkma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söylenebilir. Kaybedilen canların geri getirilmesi mümkün değil. Yıkımın ve can kaybının bu kadar yüksek olmasının en önemli nedeni nüfusun %70’inin birinci derecede deprem bölgesinde yaşadığı ülkemizde depreme dayanıklı yapılar inşa etmek konusunda devlet ve toplum olarak yetersiz kaldığımızı hepimiz biliyoruz.

Can kaybının yanı sıra oluşan maddi kayıplar ve depremin ekonomik maliyeti de ne yazık ki son derece yüksek. Maddi hasarın boyutları, yeniden inşanın ekonomik maliyetinin yüksekliği halen tam tespit edilebilmiş değil. Deprem sonrası ilk verilerle yapılan ön çalışma, bölgenin yeniden kalkınma planının maliyetinin 5 yıllık bir dönemde yaklaşık 150 milyar dolara ulaşacağını ve bu maliyetin Türkiye’nin kamu maliyesi ve finansal risk göstergelerini olumsuz yönde etkileyeceğini göstermektedir. 2023 yılında ekonomik büyümenin, deprem öncesi öngörülen baz senaryoya göre 1,2 puan daha düşük gerçekleşmesi beklenmektedir. Büyüme üzerindeki riskler, deprem bölgesinin yeniden inşa sürecinin hızının yanı sıra uygulanacak ekonomi politikalarına ve finansal koşullara bağlı olarak geniş bir bantta değişiklik gösterebilecektir. Deprem sonrası iyileştirme faaliyetlerinin en etkin şekilde yapılmasını ve başta Marmara Bölgesi olmak üzere Türkiye’nin afetler karşısında daha korunaklı olmasını amaçlanmalıdır. Deprem sonrası kalkınma programının en verimli ve etkili şekilde yürütülmesi için uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapılması tavsiye edilmektedir.

DEPREM BÖLGESİNDE MADENCİLER ve MADENCİLİK

Bilindiği gibi maden ocaklarında uygulanan özel tahkimat sistemleri galeri boşluklarındaki çökmeleri önlemektedir. Depremlerin yer altında, yer üstü yapılarına göre daha az yıkıma neden olduğu bilinmektedir. Sarsıntılarda yer altındaki yapılar daha iyi olduğundan yıkım da az olmakta. Dünyada yaşanmış depremlerde bunun örnekleri bulunuyor. Hindistan’daki Koyna yeraltı hidroelektrik santrali, büyük ölçekle bir depremde hafif hasar görmüştür. Depremlerin yer altı açıklıklarında yüzey yapılarına göre daha az hasar verdiği bir örnek de, 1976’da Çin’in Tangshan kentinde, 7.8 büyüklüğünde meydana gelen depremdir. Yaklaşık 242 bin kişinin öldüğü deprem, en yıkıcı afetlerden biridir. Depremin yakınındaki maden ocaklarında yerin 800 metre altında üretim yapılmaktaydı. Sarsıntı sırasında madende çalışan 10 bin işçinin çok büyük bölümü yer altından sağlıklı şekilde çıkmıştır. Bu durum, derin yeraltı açıklıklarının yer üstü yapılarına göre daha güvenli olduğuna ilişkin örnektir. Deprem bölgesi madencilik faaliyetleri açısından kritik üretim ölçeğine sahip bir bölge olmamakla birlikte deprem bölgesinde 732 maden işletme izinli ruhsat bulunmakta olup bunun 68 tanesi yeraltı maden işletme yöntemi ile çalışmaktadır.

Yer üstündeki yapıların belirli bölümleri zeminde olurken büyük kısmı dışarıda bulunuyor. Madenlerin ise tamamı yerin altında olduğundan yer ile birlikte sallanmaktadır. Bundan dolayı da depremde daha az etkiye maruz kalınmakta. Depremde sırasında meydana gelen sismik dalgalar en yüksek etkiyi yeryüzünde gösteriyor. Araştırmalara göre yeraltında özellikle kayalık alanlarda deprem dalgası hafif hissedilir. Tahkimatlı tüneller için sarsıntının neden olduğu hasar, küçük parça kopmaları, kaplamada çatlakların dışında görülmez.

Madencilik adına deprem bölgesinde yapılan çalışmaların ilki TMMOB Maden Mühendisleri Odası ve İl Koordinasyon Kurulları aracılığı ile yapılan çalışmalardır. Bölgeye yapılan maddi ve kurumsal desteğin yanısıra TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak 9 Şubat 2023 Perşembe günü Oda Yönetim Kurulu’ndan oluşan beş kişilik bir heyetle madencilik kurum ve kuruluşları tarafından oluşturulan ve maden mühendisleri ile maden işçilerinden oluşan kurtarma ekiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak, onlara moral destek sağlamak ve kurtarma faaliyetlerin yerinde incelmek amacıyla deprem bölgesine gidilerek çalışmalar yürütülmüştür.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından Adana, İskenderun, Antakya, Kırıkhan, Nurdağı ve Gaziantep il ve ilçelerinde yapılan inceleme, gözlem ve görüşmelerde edinilen ilk bulgulara göre en temel sorun depremin büyüklüğüne karşı Hükümetin dolayısıyla AFAD’ın geç harekete geçmesi olduğudur. Bu nedenle arama kurtarma çalışmalarında son derece önemli olan ilk 1,5 gün kaybedilmiş, deprem bölgelerine, özellikle ilçelerde ikinci gün öğleden itibaren kurtarma çalışmaları başlatılmıştır. Bu tespitlere göre kurtarma çalışmalarında kullanılacak makine ve ekipman eksikliği, kurtarma çalışmalarının son derece yavaş yürütülmesine neden olmuştur. Depremin ilk günlerinde koordinasyon sorunu net olarak çözülememiş, barınma ve iaşe sorunları da büyük ölçüde devam ettiği gözlenmiştir.

Arama kurtarma faaliyetleri yürüten madencilerin günde 20 saate varan, zaman zaman 50 saat aralıksız çalışarak büyük bir özveri gösterdikleri, ancak barınma ve ulaşım sorunları yaşadığı, kendi araçları bulunmayan ekiplerin ne yazık ki otostop yapmak zorunda oldukları, bu sorunların arama kurtarma çalışmalarına oldukça olumsuz yansıdığı belirtilmiştir. Tüm özverili çalışmaya rağmen makine ve ekipman yetersizliği nedeniyle çalışmalarda istenen sonucun elde edilemediği de raporda yer almıştır.

AFAD ve halk nezdinde madencilerin çok başarılı kurtarma çalışmaları yürüttükleri, bulundukları yerlerde diğer arama-kurtarma ekiplerinin geri plana çektirilerek kurtarma faaliyetlerinin madenciler devredildiği, ancak kurtarma çalışmasında canlı çıkartıldığı sırada AFAD ekiplerinin devreye girerek görüntü alıp sosyal medyada paylaştıkları ifade edilmektedir. Maden kurtarma ekipleri çalışmalarını tamamladıklarında ihtiyaç olan başka il ve ilçelere gitmek istediklerinde “talimat gelmeden olmaz” gerekçesiyle bekletilmekte olup bu durum kurtarma çalışmalarını geciktirdiği ve engellediği de belirtilmiştir.

6 Şubat 2023 günü yaşanan depremlerde en az 164 binden fazla yapı yıkılmış, 147 bin üzerinde yapı için ağır hasarlı nitelemesiyle yıkım kararı alınmıştır. İktidar tarafından, arama-kurtarma çalışmaları henüz tamamlanmadan, yeni deprem konutlarının inşaatları için hızlıca enkaz kaldırma çalışmalarına girişilerek, enkazlardan geriye kalan atık malzemelerin nerede ve nasıl depolanacağına ilişkin kapsamlı bir analiz yapılmadan enkazlar taşınmaya ve depolanmaya başlanmıştır. Bu nedenlerle; deprem enkazı atıklarının başta terk edilmiş taş ocakları ve maden sahalarına olmak üzere uygun alanlara taşınarak depolanması, depolama öncesi sızıntıları önlemek amacıyla zeminin uygun yöntemlerle geçirimsiz hale getirilmesi, asit-maden drenajını engelleyecek önlemlerin alınması, atıkların daha sonra ayrıştırılabilmesi işlemlerinin de dikkate alınarak depolama çalışmalarının planlanması gerekmektedir. Gelecekte yeni sorunların yaşanmaması için yapılacak işlerin en baştan doğru planlanarak yürütülmesi gerekmektedir.

Maden kazalarında yüzlerce işçinin kurtarılmasını sağlayan madenciler, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki 2 büyük depremde de ön planda yer aldı. Enkaz altında madencilik tekniklerini uygulayan işçiler, tavan göçüğünü engellemek amacıyla kurulan ‘domuz damı’ tahkimatı ile kısa sürede enkaz altındakilere ulaştı. Madenciler, bu yöntemle hem kendi hem de kurtarılan yaralıların canını güvence altına almış oldu.

Türkiye’de bugüne kadar yaşanan tüm doğal afetlerde yaraları sarmak için insan gücü ve makine ekipmanıyla ilk refleks gösteren madencilik sektörü, Kahramanmaraş depreminde de çok hızlı ve organize bir şekilde harekete geçmiştir. İlk etapta Türkiye Madenciler Derneği organizasyonunda Türkiye genelindeki madencilik firmalarından arama kurtarma konusunda yetkin 5.892 kişilik bir ekip deprem bölgelerinde enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için sahada yerini aldı. Depremin üstünden geçen süre içinde deprem bölgesinde arama kurtarma faaliyetlerine katılan madencilerin sayısı sürekli arttı.

Kahramanmaraş merkezli 7, 7 ve 7, 6’lık depremler Türkiye‘de büyük bir yıkıma yol açarken, madencilik sektörü deprem bölgesinde en çok ihtiyaç duyulanlar listesinin başında yer alan iş makinalarının deprem bölgesine gönderimi için İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, TÜMMER’in öncülüğünde, Madencilik sektöründeki 18 STK’nın yer aldığı Madencilik Platformu 24 saat kesintisiz mesai yürütmüştür.

Depremin yaşandığı ilk günlerde açıklama yapan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Bu ortamda bizlerin maden sahalarında çalışmalarını sürdürmesi düşünülemez. İş makinalarını deprem bölgesine göndermek isteyen çok fazla üyemiz var. Deprem bölgesi de çok büyük. Bu ekipmanları kullanabilecek operatörlere de ihtiyaç var. Lojistik olarak da atılması gereken adımlar var. Doğru eşleşmeleri yapabilmek için İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nden bir ekibi görevlendirdik. Şu anda İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Muğla, Denizli, Afyonkarahisar başta olmak üzere 81 ilimizden ekskavatör, loder, kamyon, treyler çekici, iş makinaları ve bu makinaları kullanacak operatörler deprem bölgesinde kullanılmak üzere yola çıktı. Deprem bölgesine ulaşan iş makinalarının bir kısmı enkaz kaldırırken, bir kısmı bozulan yolların, havaalanlarının tamirinde görev yapıyor” şeklinde konuştu.

Deprem olduğunda İngiltere’de “Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti”nde olduklarını dile getiren EMİB Başkanı Alimoğlu, depremzede insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için Ticaret Bakanlığı’yla hızlı bir şekilde iletişime geçtiklerini vurguladı. Başkan Alimoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticaret Bakanlığımızdan, depremzede vatandaşlarımızın ihtiyacı için ayni yardım iznini hızlı bir şekilde aldık. İzmir Valiliğimizin izniyle, Ege İhracatçı Birlikleri’mizin içinde yer aldığı iş dünyasından 36 STK’nın dahil olduğu ‘İzmir Yardıma Koşuyor’ isimli kampanya kapsamında diğer birliklerimizin yaptığı gibi ayni yardım alarak ihtiyaç sahipleriyle buluşması için AFAD’a teslim ettik. Türkiye’de faaliyet gösteren Çinli madencilerde deprem bölgelerine yardım için insanüstü gayret gösteriyor. Hemen 1 TIR dolusu insani yardımı toplayarak deprem bölgesine sevk ettiler. 1 milyon TL’lik nakdi yardımda bulundular. Çinli dostlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.”

Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak, madenlerin insan hayatındaki önemi hakkında kamuoyunu bilgilendirmek için 2023 yılında Hayatımız Maden Çalıştaylarının 5.‘sini yapmayı planladıklarını hatırlatan EMİB Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Türkiye büyük bir depremle sarsıldı. O nedenle enerjimizi depremin yaralarını sarmaya kanalize ediyoruz. Hayatımız Maden Çalıştayı”nı 2024 yılına öteleme kararı aldık. Depremin yol açtığı son enkaz kaldırılana kadar deprem bölgelerindeki çalışmalarımız kesintisiz devam edecek” ifadelerini kullandı.

MADEN İŞLETMESİ ÜRETİME HAZIR HALDE

Yaşanan deprem felaketinin ardından basına yansıyan açıklamalardan bölgedeki maden ve petrol işletmelerindeki hasarlarla ilgili çeşitli bilgiler edinilmiştir. Bu açıklamalara göre; bölge genelinde madencilik faaliyetlerinde geçici duraklamalar söz konusudur. Bölgedeki madencilik faaliyetlerine ilişkin kalıcı bir üretim kaybı olması beklenmemektedir. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ait Adıyaman’da bulunan petrol üretim tesisindeki yapılarda 2,7 milyon TL (0,14 milyon doları) hasar meydana gelmiştir.

Konuyla ilgili bir başka açıklamada ETK Bakanı Fatih Dönmez’den gelmiştir. Bakan Dönmez, deprem bölgesinde bulunan ve kömür tedarik eden ocaklardaki durumu da yerinde değerlendirdiklerini dile getirerek, “Maden işletmesinde bir sorun yok, aksaklık yok. Üretime hazır haldeler. Termik santraller hizmet dışı kaldığı için orada üretimde bir durma söz konusu. Öte yandan, burada çalışan iş makinalarımız özellikle Afşin santralini çalıştıran şirket, oradaki iş makinalarını Kahramanmaraş başta olmak üzere diğer deprem bölgelerine operatörleriyle birlikte arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarına yardımcı olmak için gönderdi. Çalışmalarını bitirdikten sonra işletme sahasına geri dönecekler.” ifadelerini kullanmıştır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Afşin Elbistan’da 2 termik santralımız vardı. Bu santraller ilk depremden fazla olumsuz etkilenmemişti fakat aynı gün Elbistan merkezli deprem tam bu bölgede olduğu için oradaki termik santrallerimizde sorun oluştu ve şu anda hizmet dışı. Hasar tespit çalışmaları tamamlandı. Bakım onarım çalışmalarına başladık” dedi. Bakanlık olarak depremi ilk andan itibaren takip ettiklerini vurgulayan Dönmez, EÜAŞ Genel Müdürünün bölgede görevlendirildiğini, tesis ve çalışan durumuyla ilgili koordinasyonun sağlandığını söyledi.

Deprem bölgesinde yer alan yedi termik santral şöyle:
• 1355 megawatt gücünde Afşin-Elbistan A Termik Santrali (Kahramanmaraş)
• 1440 megawatt gücünde Afşin Elbistan B Termik Santrali
• (Kahramanmaraş)
• 450 megawatt gücünde Tufanbeyli Termik Santrali (Adana)
• 1308 megawatt gücünde İskenderun Termik Santrali (Adana-Yumurtalık)
• 660 megawatt gücünde Hunutlu Termik Santrali (Adana-Yumurtalık)
• 1260 megawatt gücünde Atlas Termik Santrali (Hatay–İskenderun)
• 15 megawatt gücünde Kojen Termik Santrali (Kahramanmaraş- Dulkadiroğlu)

Kahramanmaraş’ta bulunan Afşin-Elbistan Termik Santrali de depremle birlikte hasar görmüştür. Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürü İzzet Alagöz çalışanların da depremzede olduğunu belirterek çalışanları konteyner ve lojmanlara yerleştirdikten sonra üretime devam edileceğini açıklamıştır. Onarım çalışmalarına ilişkin Alagöz, “Ünite ünite, parça parça onarmaya başladık. Arkadaşlarımızın tamamını buraya getirmeyi kilometre taşı olarak görüyoruz. Bunu sağladığımız taktirde çok kısa süre içerisinde santralimiz devreye alacağız. 3 hafta içerisinde (12.02.2023) tüm geçici konutlarımızı tamamlayıp personelimizi buraya getirmeyi hedefliyoruz.

ETK Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki çalışmalara ilişkin, “Şirket ilk incelemeleri yaptı, herhangi bir sorun olmadığını açıkladı. Akkuyu’nun iş makinası ve personel imkanlarını da biz kurtarma çalışmalarına ihtiyaç olduğu için oradan çekmiştik. Şimdi arama kurtarma çalışmaları bölge genelinde tamamlandığı için iş makinaları tekrar Akkuyu’ya gitmeye başladı. Çalışmalar da yeniden eski hızına ulaştı. Akkuyu’yu bu yıl sonuna kadar bitirmeyi planlıyorduk. Ben de önümüzdeki hafta santrale gidip değerlendirme toplantısı yapacağım. Arkadaşlarla hem depremle ilgili konuları, hem de kalan iş ve takvim çerçevesinde diğer hususları birlikte gözden geçireceğiz” diye konuştu.

Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu, 12 Şubat’ta yaptığı yazılı açıklamada 6 Şubat depremlerinden etkilenen 10 kentin bazı bölümlerinde enerji altyapısının hasar gördüğünü söyledi. Öte yandan Afşin-Elbistan kömür madeni işletmesi sahasında çökme meydana gelmişti. Edinilen bilgilere göre deprem anında bu maden ocaklarında işçi ölümü yada kazası yaşanmamıştır. .

Bu duruma karşılık Kahramanmaraş depreminden yaklaşık 3 hafta sonra merkez üssü Adana ili Saimbeyli ilçesi olarak belirlenen ve 3.7 büyüklüğündeki depremin ardından Adana Feke ilçesinde çalışan bir çinko madeninde göçük meydana gelmiştir. Göçüğün altında kalan Arif Karayavuz hayatını kaybetmiştir. Arif Karayavuz, depremin ardından Maraş’taki arama-kurtarma çalışmalarına katılan madencilerden birisi idi.

DEPREM SONRASI ENKAZ NAKLİYESİ

Deprem sonucu yıkılan binalardan ortaya çıkan enkazlarda; insan sağlığı ve ekosistem için zararlı olan izolasyon maddelerindeki kimyasallar, zararlı plastik türevleri ve asbest gibi pek çok madde bulunmaktadır. Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde belirlenen kıstaslar doğrultusunda her ilde yıkıntı atıklarının depolanacağı alanlar belirlenmiştir. Bu depolama alanları özellikle geçirimsiz zeminlerde ve eski maden sahalarında tercih edilmiştir. İnşaat atıklarında dezenfeksiyon ve kireçleme çalışmaları da uygulanmıştır. Enkaz kaldırma esnasında ortaya çıkan toz ve dumanın havaya karışmaması ve tozlanmanın engellenmesi için spreyleme yapılmış, tehlikeli ve kimyasal atık bulunan tesislerde hasar tespit çalışmaları da süreç içinde sürdürülmüştür. İlerleyen süreçte enkazlardan toplanan metallerin geri kazanımı için çalışmalar yürütülmesi planlanmaktadır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratları, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüyle bir araya gelerek deprem bölgesindeki atıl durumda olan açık maden sahalarını incelemiştir. İncelemede bölgedeki 20 bin maden sahasının kapasitesi tespit edildi ve uygun bulunan sahaların listesi çıkarılmıştır. Erciyes Dağı büyüklüğünde enkaz yığını ortaya çıktığını söyleyerek bunun ortadan kaldırılması için çalışmalarının yürütülmüş ve enkazın bölgedeki açık maden sahalarına dökülmesinin “devletin elini rahatlatacağını” ifade edilmiştir.

Yıkıntı atıkları yönetimi için alanlar belirlenirken, sahanın topoğrafyası ve jeolojisi dikkate alınmakta, bu alanların, tarım amaçlı kullanılan arazilerde, içme ve kullanma suları havzalarında, sulak alanlarda, taşkın riskinin yüksek olduğu yerlerde, yağmur sularının akışını engelleyecek vadilerde, dere yataklarında, heyelan, çığ ve erozyon bölgelerinde olmamasına dikkat edilmektedir.

Afet bölgesinde bulunan ham petrol üretim tesislerinde hasar ve performans değerlendirmesi yapılarak kullanıma/üretime uygunluk durumları incelenmiştir. Bölgedeki ham petrol üretim sahalarının da depremden olumsuz etkilendiği tespit edilmiştir. TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğü yerleşkesi, üretim kampları ve depo ile ambarlarında ön hasar/durum tespiti kapsamında gerekli incelemeler başlatılmış ve hasar tespitlerinin detaylandırılmasına ilişkin çalışmalar devam etmektedir.

DEPREMDEN ETKİLENEN MADENCİLERİN TALEPLERİ

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilin etkilendiği deprem felaketinin ardından Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu; yaşanan süreçten maden sektörünün de etkilendiğini ifade ederek, söz konusu deprem bölgesinde faaliyet gösteren maden işletmeleri için Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden (MAPEG) bazı taleplerde bulunmuştur. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’ne TİM Maden Sektör Kurulu’ndan gönderilen yazıda, “Depremden etkilenen illerimizde madencilik faaliyeti gösteren veya ikametgahı bulunan sektör firmalarımızın Orman Kanunu’nun 16, 17/3 ve 18’inci maddelerine dayalı olarak ödemeleri gereken orman bedellerinin yaşanan bu elim felaket sebebiyle OHAL süresi sonuna kadar ertelenmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini arz ederiz.” ifadeleri kullanılmıştır.

TİM Maden Sektör Kurulu’nun MAPEG’e gönderdiği yazıda ise özetle şu konulara dikkat çekildi: “Deprem ile beraber etkilenen 11 il dışında yaklaşık 500 kilometrelik alanda birçok ilin etkilendiği, haritalama çalışmalarının yapılamadığı, birçok ocakta sıkıntıların olduğu lojistik ve makine teçhizat olarak zor durumda oldukları tespit edilmiştir. Bu çerçevede, üretim, lojistik, makine teçhizat, eleman bulunabilirliği vb. konulardaki eksikliklerin göz önünde bulundurulması ve TİM Maden Sektör Kurulu olarak aşağıda listelediğimiz görüş ve önerilerimizin değerlendirilmesi hususunu arz ederiz.”

TİM Maden Sektör Kurulu’nun MAPEG’den ilettiği talep listesinde şunlar yer aldı:

-İFR veriliş sürelerinin makul bir süre ile ertelenmesi.
-Devlet hakkı ödemelerinin makul bir süre ile ertelenmesi.
-Genel müdürlüğünüz tarafından yapılacak olan saha denetimlerinin 11 il çevresinde makul bir süre ile ertelenmesi.
-İhaleden alınmış olan sahaların arama ve işletme projelerinin sunulma süresinin makul bir süre ile ertelenmesi (en kötü şartta proje sunularak halihazır harita hazırlanmasının kesinlikle makul bir süre ile ertelenmesi)
-İşletme ruhsatlarının temditlerinde süresi şubat, mart ve nisan aylarında dolanlar için proje verilme süresinin makul bir süre ile ertelenmesi (en kötü şartta proje sunularak halihazır harita hazırlanmasının süresinin makul bir süre ile ertelenmesi).
-Aramadan işletme geçecek sahaların şubat, mart ve nisan aylarında dolanlar için proje verilme süresinin makul bir süre ile ertelenmesi (en kötü şartta proje sunularak sondaj çalışmalarının ve halihazır harita hazırlanmasının kesinlikle süresinin makul bir süre ile ertelenmesi)
-Arama faaliyet raporlarının (ön, genel, detay, fizibilite) süresi şubat, mart ve nisan aylarında dolanlar için proje verilme süresinin makul bir süre ile ertelenmesi (en kötü şartta proje sunularak sondaj çalışmalarının ve halihazır harita hazırlanmasının kesinlikle makul bir süre ile ertelenmesi)
-Genel Müdürlük tarafından yapılacak olan mali ve teknik eksiklik tebligatlarının süresinin makul bir süre ile ertelenmesi.
-Halihazır harita istenilen tüm taleplerde harita sunum süresinin makul bir süre ile ertelenmesi.

yer almıştır.

DEPREM BÖLGESİNDE ENERJİ SEKTÖRÜ

Depremden etkilenen 11 ilin 2022 yılı sonu itibarıyla toplam elektrik enerjisi kurulu gücü 24.476 MW olup ülkemiz toplam kurulu gücünün %e 23,6’sını oluşturmaktadır. Kurulu gücün % 50’sini HES, % 16’sını ithal kömür santralleri, % 14’ünü yerli kömür santralleri, % 13’ünü güneş ve rüzgâr enerji santralleri, % 6’sını doğal gaz santralleri ve kalan % 1’ini diğer santraller teşkil etmektedir.

Deprem öncesinde bölge, sanayi üretiminde bir odak merkezi olduğundan büyük tesisler önemli bir enerji talebine sahiptir. Bölgede aynı zamanda önemli bir elektrik üretim kapasitesi de mevcuttur. Kahramanmaraş’ta özelleştirilen Afşin-Elbistan A Termik Santrali ile EÜAŞ bünyesinde olan Afşin-Elbistan B Termik Santrali bulunmaktadır. Bu santraller yerli linyit ile çalışmakta olup A santrali 1.355 MW, B santrali ise 1.440 MW kurulu güce sahiptir. 2022 yılında A santralinde yaklaşık 3,7 milyar kWh, B santralinde ise 2,8 milyar kWh elektrik üretilmiştir. Bu iki santralin toplam elektrik üretimi ulusal elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 2’sini oluşturmaktadır.

Deprem bölgesindeki illerde özel sektör tarafından işletilen 3 ithal kömür santrali ve 1 doğal gaz santrali yer almaktadır. 2022 yılında 1.260 MW kurulu güce sahip İskenderun Atlas Termik Santrali yaklaşık 8,7 milyar kWh, 239 MW kurulu güce sahip İskenderun Demir Çelik Termik Santrali yaklaşık 0,9 milyar kWh, 1.308 MW kurulu güce sahip Sugözu İsken Termik Santrali ise yaklaşık 8,3 milyar kWh elektrik üretmiştir. Söz konusu termik santrallerin toplam elektrik üretimi ülke üretiminin yaklaşık % 6,4’ünü oluşturmaktadır.

SONUÇ YERİNE

Kahramanmaraş depremleri sadece konut, işyeri ve altyapı üzerinde yıkıcı bir etki yapmakla kalmadı aynı zamanda GSYH’yı diğer ifadeyle gelirleri azaltıcı etkiler de ortaya çıkardı. Deprem sonucunda deprem bölgesinde üretimin en az 1,5 ay, en çok da 2,5 ay duracağını düşünülmektedir. Deprem bölgesinin milli gelirden aldığı payın % 5,7 olduğunu ve bölgenin görece az hasar almış diğer illerin hasar gören ilçeleri için milli gelir oranını % 1 varsayarsak ve 2022 GSYH’sinin de 905 milyar dolar olduğunu da dikkate alırsak bölgede üretim tesislerinin hasar görmesi nedeniyle karşılaşılacak ulusal gelir kaybının en az 7,6 en çok da 12,6 milyar dolar tahmin edilmektedir.

Gelinen bu durumda, bölgeden ülkenin farklı bölgelerine doğru yaşanan önemli bir göç yaşandığı önemli bir olgudur. 17 Şubat’ta medyada bölgeye kayıtlı 2,5 milyon mobil telefonun bölge dışından sinyaller verdiğine dair haberler yayınlanmıştır. Bu verilerden yola çıkarak 4 ya da 5 milyon kişinin bölgeyi terk ettiği sonucuna varılmakta. Bu göçün kalıcı olması halinde bölgedeki üretimin yavaşlaması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda, üretimin yalnızca 1,5 ila 2,5 ay durabileceği şeklindeki varsayımlar çok iyimser kalacak, bölgedeki gelir kaybı, elde ettiğimiz 12,6 milyar dolarlık üst sınırın üzerinde gerçekleşebilecektir.

Madencilik sektörü açısından başta inşaat sektörü olmak üzere bölgenin yeniden yapım çalışmalarında gereken hammadde ihtiyaçlarının karşılanması için tedbir alınmasında fayda vardır.

Kısa Vadede
• İşletmelerin faaliyet raporu bildirim, devlet hakkı ve vergi gibi hukuki yükümlülüklerinin ertelenmesi,
• Afetzedelerin oluşturulacak afet yerleşim alanlarındaki ısınma ihtiyacını karşılamak amacıyla yeterli yerli kömür desteği sağlamak üzere üretim kapasitesinin artırılması,
• Yıkıntılardan çıkarılacak demir, moloz ve atıkların ayrıştırılarak yeniden kullanımına yönelik belirli alanlarda toplanmasının ve kullanılmasının sağlanması,
• Bölgede ihtiyaç duyulacak inşaat malzemelerinden çimento ve agreganın teminine yönelik bölgedeki mevcut ve yeni açılacak taş ocaklarının üretim artışı yatırımlarının desteklenmesi,
• Depremin petrol üretim tesisleri ve akaryakıt istasyonları üzerindeki etkisinin tespit edilmesi ve ihtiyaç duyulan bakım-onarımların yapılması.

Orta Vadede
• Bölge ekonomisinin canlandırılmasında önemli bir potansiyele sahip olduğu düşünülen ve Afşin-Elbistan B Termik Santraline kömür temin etmesi planlanan Türkiye Kömür İşletmesi uhdesinde bulunan Çöllolar Linyit Sahasının işletmeye alınması.

Uzun Vadede
• Madenlerin bulunduğu yerde işletilmesi zorunluluğu nedeniyle kırsal kalkınma açısından kritik öneme sahip yapılacak yeni madencilik yatırımları için depremden doğrudan etkilenen ilçe ve
merkezler baz alınarak nitelikli ve özel devlet yardım mekanizmaları geliştirilmesi, olmalıdır.

Dünyanın deprem üreten ikinci büyük coğrafyasındayız. Bu felaketler bize ulusal bir maden kurtarma ekibi kurmamız gerekliliğini gösteriyor. Deprem yaşandığı durumlarda ilk verilerin doğru alınması ve nokta atışıyla insanları kurtarmaya yönelmek doğru olacaktır. Bu nedenle madenciler bu konuda görevlendirilmeli, plan ve projeler geliştirilmeli eğitim, iletişim, bilgi birikimi aktarımı yapılmalıdır.

Madenciler için yapılacak çeşitli eğitimlerde bir çok afet durumu ya da kaza için modüller geliştirilmelidir. Felaket ve kaza senaryoları üzerine çalışılmalı, ihtiyaç durumlarına göre eğitimler çeşitlendirilmeli ve periyodik olarak yinelenmelidir. Ülkemizde yaşanan ve yaşanacak olan bu türden felaketlerde madencilerimizi fiziksel ve psikolojik olarak hazırlamak ve bu alanı daha da geliştirerek madencilerimizi felaketlere hazırlamalıyız.

Nadir AVŞAROĞLU
Maden Mühendisi
Mart – 2023

Blog yazıma tepki göster
Harika
4
Harika
Beğendim
1
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir