20Eki2024

Paylaş

İNSANIN YAŞLANDIĞINI HİSSETTİĞİ AN

Müdürüm

Yıllar önce bizden büyük meslektaşlarımızın takıldıkları, biz yaş kuşağının “dernek”, onların “cemiyet” dedikleri mekana gitmiştik. Bizi davet eden ve ağırlayan abimiz, “ne içersiniz” dediğinde, otomatiğe bağlamış gibi herkes çay istedi. Ancak garson arkadaş çay olmadığını belirtince, bizleri ağırlayan abimiz mahcup bir eda ile “çay çarpıntı yaptığından demlenmiyor, adaçayı, oralet var, isterseniz size taze bir ıhlamur söyleyeyim” demişti. Dernek/cemiyetten çıktığımızda bu durumla alay edip, gülmüştük.

Yıllar geçti
Yaş ilerledi.
60’ını da çoktan devirdik
Yaş kemale erdi.

“Biz eskiden…” şeklinde başlayan
Cümleleri artık çok kullanmaya başlıyorum.
Eski vesikalık fotoğrafları gördüğümde
Yüzüme bir gülümseme ve anılar geliyor

Bunların hiçbiri değil de
Geçen gün bir alışveriş merkezinde
İlgimi çeken birkaç t-shirt incelenirken
Hanımın yanıma gelip de
“Hayatım kızma bana ama sen
Bunları giyecek yaşı geçtin artık.”
Dediğinde yaşlandığımı anladım.

Müdürüm
Aslında bir insanının
Yaşlandığını anladığın an

Diz kapaklarının romatizmal ağrılarla
Sızlamaya başladığı andır.
Bedenen ve ruhen kendini
Yorgun hissettiğini anladığı andır.

Ya da ne bileyim;
Normal gözlüğünün boynunda,
Yakın gözlüğünün ise kafanda
Olduğunu unuttuğun andır.
Yola giderken veya tatile çıkarken
“Aman aklımdayken önce ilaçlarımı
Koyayım, unutmayayım” dediği andır.
TV başında uyuyakaldığında
Kimsenin “yatağa git artık” demediği andır.
Sebepsiz yere dizlerin ya da
Diğer eklemlerin ağrımaya başladığı
Hayattaki en büyük lüksün huzur
Olduğunu anladığı andır.

Müdürüm
Bir insanının yaşlandığını anladığı an;

Liselileri görüp “yeni nesiller bozuluyor”
Demeye başladığı ve yeni şeyler yapma
Hevesin azalmaya başladığı andır.
Geçmişe dair zaman kavramının yitirildiğinde
Yıllar birbirine karışıp, bir türlü hatırlayamadığında
“3 yıl önce miydi, ne 7 yıl mı olmuş” dediği andır.
Yastığının üzerine düşen saç telleri
Sayısının exponiyansel olarak arttığını anladığı andır.
Eskiden beğendiğin bir kız arkadaşının
Seni görünce “Beyaz saç yakışmış” dediği andır.

Evin içinde açık olan herhangi
Bir pencerenin varlığını,
Aynı odada olmasanız bile hissettiğin andır.
Biz küçükken annem sorardı
“Balkonun kapısını açık mı bıraktın” diye.
Nasıl fark ettiğini anlayamazdım.
Anlaşılıyormuş Müdürüm, zamanla anlaşılıyormuş.

Müdürüm
Bir insanının yaşlandığını anladığın an;

“Sene seksen iki” diye lafa girdiği andır.
Giderek düşüncelerinin babana
Benzediğini fark ettiğin andır.
Etrafındakiler senin çok iyi bildiğin konularda
Atıp tutarken içinden hiç bir müdahale etme
İsteği duymadığın, birilerine ayar vermeyi
Zaman kaybı olarak görmeye başladığın andır.
Senden altı yaş büyük ablanla
Aranda yaş farkı yokmuş gibi
Davranmaya başladığın andır.
Bebekliğini bildiğin birilerinin
Yıllar sonra liseye giderken
Karşına çıktığı andır.
Kişinin karşılıklı konuşmalar da
“Şimdi ki gençlik” ile başlayan
Cümleleri kurduğu ve nasihat
Vermeye başladığını fark ettiği andır.

Bir insanının yaşlandığını anladığı an;

Eskiden nefret ettiğin yemekleri
Afiyetle yemeğe başladığın andır.
Televizyonla konuştuğunu fark ettiği,
Orijinalini sinemada izlediği bir filmin,
Yeniden çevrimini seyrettiğin andır.
Cep telefonu rehberinde ölmüş
Birkaç arkadaşının ismine rastladığı,
Hala Yugoslavya ya da Çekoslovakya
Dediğin ve Sovyetlerden söz ettiğin andır.
MTV’nin müzik kanalı değil de
Motorlu taşıtlar vergisi anlamına
Geldiğini düşündüğün,
Çocukken hayran olduğun futbolcunun
Teknik direktör olarak gördüğün andır.
Boşalmış yoğurt ve peynir kaplarını
Kullanmak üzere atmadığın,
Üzerindeki mumların pastadan daha
Pahalıya geldiğini anladığın andır.
Süpermarkette alışveriş yaptıktan sonra
Satış fişini inceleyip, 3-5 kuruş kar ettiğini
Fark edip mutlu olduğun,
O fişe baktığında ağzından
“Soyguncu bunlar!”,
“Bunların hepsi para tuzağı!”
Gibi lafların çıkmaya başladığı andır.

Sözün özü Müdürüm;
Geçtiğimiz günlerde birkaç meslektaşımla
Bir araya geldik, eski günleri yad ettik.
Ben alkol alabileceğimiz bir mekanı önerirken
Bir iki arkadaş aldıkları ilaçtan dolayı
Kafeyi tercih ettiler.
Mekâna oturduğumuzda
Aramızdan biri garsona ıhlamur
Siparişi verince aklıma cemiyet geldi.

İçimden güldüm ve
Anladım ki; bizler yaşlandık.

Nadir AVŞAROĞLU

Blog yazıma tepki göster
Harika
1
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir