Müdürüm
Edebiyatın, şiirin ve
Şairlerin kentidir Ankara
Mesela;
Turgut Uyar, Ankara’da doğmuş.
ve yıllarca burada yaşamış.
Her akşam iş çıkışı
Üç Nal Meyhanesi’ndeki aynı masada
“Göğe Bakma Durağı”nı okumuş,
“İkimiz birden sevinebiliriz;
Göğe bakalım” dizelerini yazmış.
Sonra;
Özdemir Asaf da, Ankara’da doğmuş.
Doğduğunda, bütün renkler hızla kirlenmeye başlamış,
Özdemir hoca, birinciliği beyaza vermiş.
Gençliğinde yalnızlığını bizimle paylaşmamış
Zaten paylaşsaydı da yalnızlık olmazmış.
Ahmet Arif, Ankara’da, Dikmen’de
Bizim evin az ilerisinde oturmuş.
Ankara’nın soğuğunda, ayazında
Seni, anlatabilmeye çalışmış, seni
İyi çocuklara, kahramanlara.
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.
Sıcak sohbetlerin, muhabbetin ve
Şairlerin kentidir Ankara.
“Birinci Yeni” Ankara’da doğmuş
“İkinci Yeni” de.
Cemal Süreya, Ankara meyhanelerinde
Kafayı çekmiş, en güzel dizelerini burada yazmış
Ankara’nın akasya kokan sokaklarında
Ceketindeki düğmeleri kopararak
Hoşlandığı kadınlara hediye edermiş.
Edip Cansever, Ankara için diyor ya
“İnsan, yaşadığı yere benzer”
O da Ankara’ya benzemiş
Ama Cemal’in dediği gibi
Herşeyin fazlası zarardı ya
Fazla şiirden ölmüş Edip Baba
Özdemir İnce, ilk şiirlerini
Hukuk Fakültesi sıralarına.
“Seviyorsanız eğer geç kalmayın
Sakın aşkınızı söylemeye!…
Telgraf çekin, telefon edin, mektup yazın,
ama sakın geç kalmayın aşkınızı söylemeye!…”
Dizelerini yazmış
Attilâ İlhan Ankara’da otururmuş.
Yıllarca Bilgi Kitabevi’nde çalışmış.
En güzel dizelerini İstanbul’da Paris de değil.
Gökdelen’de, Set Kafeterya’da yazmış.
Dostlukların, hatıraların ve
Şairlerin kentidir Ankara
İlhan Berk, Ankara’da çalışmış
Tavukçu’da içmiş öğle rakılarını
ve belki de bir kadına söylenebilecek
En güzel dizeleri Ankara’da yazmış.
“Cumhuriyetin ilk yılları gibiydi yüzün”
Gülten Akın, Kültür Bakanlığı’nın
Yayın Danışma Kurulu’ndaymış.
Hasan Hüseyin, Ankara’da
Acıyı bal eylemiş.
Ece Ayhan, Cahit Sıtkı,
Mülkiye’de okumuşlar.
Ahmet Telli, yıllarca Batıkent’te oturdu
Orada, Hüznümüz isyan olmuştu
Metin Altıok, Ankara’da yaşamış
ve Ankara’da ölmüş
Sokakların, uzun yürüyüşlerin ve
Şairlerin kentidir Ankara
Dil Tarih’te Can Yücel Latince şiirler okurmuş,
Enver Gökçe de oradan yetişmiş,
Sonra Halkevleri’nin “Ülkü” dergisinde
Ahmet Hamdi Tanpınar’la, Ahmet Kutsi Tecer’le,
Nurullah Ataç’la tanışmış,
Arif Damar’la, Mehmet Kemal’le dost olmuş.
Onların sevmediği “Garip” akımı
Az ilerdeki Atatürk Lisesi’nde doğmuş.
Okulun zili çaldı mı Orhan Veli,
Oktay Rıfat’ın yanına koşar,
“Teneffüsü gâvur etmeyelim Oktay…”
“…şiirden bahsedelim” dermiş,
Kolay mı? Edebiyat hocaları Tanpınar’mış.
Sevdaların, özlemlerin ve
Şairlerin kentidir Ankara
Ancak, Müdürüm
Artık, bir devir kapanıyor,
Yeri kolay kolay dolmayacak insanlar
Bir bir gidiyor.
Artık şair de çıkmıyor
Bu harap olmuş kültürden.
Artık bu şairlerin isimleri
Ankara’da parklarda ve sokak tabelalarında
Artık ne Tavukçu’nun tahta masalarına
Şiir kazıyanlar kaldı.
Ne Tuna Pastanesi’nde
Kahve içen şairler.
Sanki hep birlikte gittiler
Belki o güzel atlara binmediler
Ama hepsi gitti birer birer
Artık ne şiir kaldı Ankara’da
Ne şair kaldı
Ne de o eski sevdalar
Nadir AVŞAROĞLU
Ocak – 2023