12Eki2024

Paylaş

DİKİŞ KUTUSU

Sevgili Sıtkı
Yakın bir tarihte annemi kaybettim.

İyi bir insan
İyi bir Cumhuriyet öğretmeni
Mükemmel bir anneydi.

Geçtiğimiz hafta sonu
Kardeşimle birlikte
Annemi andık.

Bizler küçükken
Oldukça hareketli iki erkek kardeş
ve iyi bir pedagog olan annem

O zamanlar ikimizde çıta gibi, zap zayıftık.
Annem bize yemek yedirebilmek için
Elinden geleni yapardı.

Mesela,
70’li yılların başı
TV yayınları Adana’da yeni başlamış
Herkes gibi bizler de TV başında
Hangi yayın olursa seyrederdik.
Dönemin ünlü çocuk yayınları,
Pilli Bebek, Heidi ve diğerleri

Annem, bizlere;
“Akşam yemeğinizi bitirin
Allaha dua edicem akşama
TV’de Pilli Bebek çıkacak” derdi.

Kadın, evliya gibiydi.
Kabul olmadık duası yoktu.
Biz yemeğimizi bitirince bir dua ediyordu.
Akşama TV’de o program mutlaka çıkıyordu.

Bu huyunu bildiğimizden
Birçok kez istekte bulunuyorduk ama
O kardeşimle benim eksik yaptığımız
Birşeyi bulur, yüzümüze söyler
İsteğimiz doğrultusunda dua etmezdi.
Ama ettiği dualarda mutlaka karşılığını bulurdu.

Sevgili Sıtkı,
Yıllar sonra öğrendik
Gazetede her gün
TV programları yayınlanırmış
Okumamanın, cahilliğin bedeli
Ama yıllarca biz annemize
Ermiş bir kadın gözüyle baktık.

Yine o yıllarda
Akşamları yatarken
İkimizde birer kaşık pekmez içersek
Meşhur İş Bankası kumbaramıza
25’er kuruş para atardı.

Kardeşim de, ben de
Çoğunlukla iğrenerek
Bazen de böğürerek
O iğrenç pekmezi içerdik
Annem de söz verdiği gibi
Her akşam kumbaramıza
25’er kuruş para atardı.

Sevgili Sıtkı,
Sonra mı?

Kumbara dolduğu
Ya da dolmaya yakın olduğu zamanda

Annem;
“Bu paralar sizin”
“İstediğiniz gibi harcayabilirsiniz”
“Ama isterseniz bu para ile size bir ütü alalım”
“Pantolon ve önlüğünüzü istediğiniz gibi ütülersiniz”
Diyerek, bizi ikna ederdi.

Sıtkı Hocam

O siyah saplı ütüyü hala hatırlarım
Kardeşimle birlikte çok sevinmiştik
Artık bizimde bir ütümüz vardı.
Annemin itirazlarına rağmen
Ütü genellikle bizim odamızda dururdu.
Hatta kardeşim onu görebilmek için
Yatarken bazen sehpanın üzerine
Koyduğunu bile hatırlarım.

İki kardeş mutluluğumuz
Sadece ütü ile kalmadı
Biz pekmez içtik
Annem kumbaramıza para attı
Önce bir elektrikli ızgaramız oldu
Sonra üçlü bir tencere setimiz
Sonra transistörlü radyomuz

Sonra;
Sonra, biz büyüdük

Bu gaza nasıl geldiğimizi hala anlamam.
Ama evimizi biz iki kardeş döşedik.

Sevgili Sıtkı,
Yakın bir tarihte annemi kaybettim.

İyi bir insan
İyi bir Cumhuriyet öğretmeni
Mükemmel bir anneydi.

Vefatının ardından
Baba evine gelen giden azaldı
Eşim ve çocuklarla baş başa kaldık

Kızım; babaannesinden hatıra diyerek
Onun bir fularını aldı, hala kullanıyor
Eşim ondan bir hatıra niyetine
Krem rengi bir şalını aldı.

Ben dikiş kutusunu aldım.

Hala gözümün önündedir.
Annemin başucundaki etejerde dururdu.
En az 50 yıl boyunca
O dikiş kutusu bizim evdeydi
İçinde renk renk iplikler
Bize kullandırmadığı, kağıt kestirmediği
Singer marka büyük bir terzi makası
Dikiş iğneleri, düğmeler, fermuarlar
İçindekileri boşalttım.
Dikiş kutusunu ben aldım.

Aslında anneme dair bir şey
Almayı düşünmemiştim.
Korktum.

Duygusala bağlamaktan
Baktığım herşeyde onu görmekten
Melankolik bir ruh haline girmekten korktum

Ama o Dikiş Kutusunu aldım.

Çünkü o annemin değildi.
O dikiş kutusu kardeşimle benimdi.
Hala o pekmezin tadı
Damağımdadır.

Mart – 2019

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir