23Tem2024

Paylaş

ENNİO MORRICONE

Sevgili Sıtkı,

Bir iş seyahati nedeniyle yaklaşık 2 hafta evden ve dünyadan uzak kaldım. Kendime geldiğimde gazete, dergi, birikmiş mailler, sosyal medya derken Ennio Morricone ismi gözüme çarptı. İlk olarak algılamadım, bir anlam yüklemedim. Ancak whatsup gruplarında iki arkadaşım Ennio Morricone şarkıları paylaşınca huylandım.

Biraz sonra twitterda top ten’de adını görünce
Ölmediğini umut ederek tıkladım sol tarafa
“Ne olur ölmesin” dedim.
Ölmüş ….

İçim acıdı …

Ennio Morricone de göçüp gitmiş
Dünyanın eski tadı kalmadı artık
Bu dünyadan bir efsane daha gitmiş ….

Yaşar Kemal öldüğünde bir gazete başlık atmıştı;
“Yazar öldü”. Çok hoşuma gitmişti.
Yaşar Kemal öldüğünde, gerçekten de yazar öldü
Ennio Morricone öldü, Maestro öldü!

Dile kolay
390 filme yaptığı müzik
1400 küsur beste
Binlerce konser

87 yaşında olmasına rağmen,
The Hateful Eight filminin
Müziklerini yapıp, Oscar kazanarak,
Sanatçıyım diyen birçok kişiye ders vermiş biri

İçim acıdı …
Üzüldüm.

Onlarca yerli ve yabancı filmin arasında dolaştım.
Belmondo’dan Sergio Leone’ye
Clint Eastwood’tan, Robert de Niro’ya
ve bizden Banu Alkanlı filmlere(!) götürdü beni.
Bir sürü hatıra canlandırdı.

Eski Türk filmlerinde özellikle Cüneyt Arkın
Bir mekânı basmaya giderken arkada hep,
The Man with the Harmonica, The Sicilian Clan
Ya da Violent City parçaları çalar.
“Ben bunu bir yerlerden hatırlıyorum”
Diye düşünürsünüz ister istemez.

Ne zaman bir yerde bir eseri çalsa,
İnsanda ata binip bulunduğu yerden
Uzaklaşma isteği yaratan büyük bir müzisyen.

Çorak arazilerde at üstünde bir kelle avcısı,
Haydut, intikam, kızını kaybetmiş baba,
Kardeşi için savaşan bir kovboy
Gelir gözümün önüne dinlerken.

Kurşun, kırbaç sesleri, kişnemeler
ve daha nicesi müziğini görselleştirir
Başka bir yere taşır ki bence eşi benzeri yoktur.

Sevgili Sıtkı,
Ennio Morricone öldü, Maestro öldü!

Yunan mitolojisinde müzik tanrısı
Var mıydı, hatırlamıyorum ama
Ennio Morricone, müziğin tanrısıydı.

Hayatı güzelleştiren bir deha,
Her değdiği filmi etkileyici hale getirmiş biri
Her zaman sinemanın ritmi, nabzı, arka planı
Her eseri insanın bütün duyularına nasıl ulaşan
İnsanlık kadar uzun sürecek, unutulmayacak eserler
Yeteneklerinin üzerine filmler çekilmiş olan müzisyen.
Bu gezegeninin gördüğü en büyük bestecilerden biri.

Hani modern nesiller için Bach, Mozart, Beethoven falan ne ise..
Bizden sonraki nesiller için de Morricone öyle olacak.

Bu dünyada gerçekten olağanüstü
Soundtrack, film müzisyenleri var, biliyorum.
Mesela John Williams var, büyük üstad.
Onlarca filmi hâlâ iliklerimizde hissetmemizin müsebbibi.
Hans Zimmer var sonra. Epik bestekâr.
Angelo Badalamenti var; koyu, karanlık, zift gibi anların ezgicisi,
Coşku ve mutluluk dolu Silvestri var. Danny Elfman var
Gönül tellerimizi sızlatan Vangelis var. Nino Rota var,
İşte, tüm bu müthiş adamlar var,

Bir de Ennio Morricone var.

Canım sıkkınken, mutluyken,
Sarhoşken, yorgunken,
Hayal kurarken hiç fark etmez
Mutlaka gözlerimi kapattığımda
Kendimden bir şeyler bulurum.
Morricone’nin müziklerinde

Romantikleşmek istemiyorum ama
Nitelik sahibi tüm insanları kaybediyoruz yavaş yavaş.
Ölümün gerçeği her an tokat gibi patlıyor insanın yüzünde.
Makineleşen, programlanabilir, duygusuz ve
Hiçbir estetiği olmayan yıllara giriyoruz.

Sevgili Sıtkı,
Birçok insan Morricone’yi
Kovboy filmlerine yaptığı müziklerle anar
Ama benim favorim Le vent, le cri’dır.
Ondan da öte Chi Mai.

https://www.youtube.com/watch?v=BBMcIG_NSRM
https://www.youtube.com/watch?v=_i5UdZuNmmY

Nasıl bir ruh hali ile yazıldığını hala düşündüğüm
Her dinleyişimde beni bu dünyadan alan
İnanılmaz, muhteşem, ruhuma işleyen bir eser
Professionals filminin soundtrack’ı

Yapanın aklından hiç geçmemiş olsa da
Beni 70’lar, 80’ler Türkiye’sine götüren müziktir.
Çünkü o aslında Türk filmlerinin biricik soundtrackıdır.
Hülya Avşar ve Ahu Tuğba’nın oynadıkları,
Filmlerde canlandırdıkları karakterler
Hep bu eser ile sevişmeye başlarlar.
Sevdiği adamla birlikteyken dudaklara zoom yapılır,
O dudaklar titrer, bir gömlek düşer, kamera kayar,
Şömine harlanır, fonda Chi Mai çalar ….

Sergio Leone ile birlikte iki İtalyan
Biri, Amerikalılara kovboy filmi böyle olur demiş.
Diğeri de kovboyun müziği böyle yapılırı göstermiş.

Sinema görsel bir sanatsa eğer,
Morricone de müziğini yaptığı filmlerde
Onu işitsel yönden zirveye taşımış bir ustadır.

Bir film izlenirken yönetmenin, senaristin ve oyuncuların
Kim olduğunun önemsizleştiği tek kompozitördür.

Ömrümün arka fonunu besteleyen insan
Ennio Morricone,

Seni hep Oscar’ı aldığın gece
Onca yaşına ve zar zor yürümene rağmen
Gururla seyirci karşısında eğilip gösterdiğin
Tevazu ile hatırlayacağım.

Bence bugünden itibaren tartışmalar başlayabilir,
En iyi film müziği bestecisi şudur/budur diyerek
Günlerce, aylarca tartışılabilir.
Zira bu işin peygamberini kaybettik.

Gitti, Sıtkı kardeşim.
Ennio Morricone de gitti.
“Yazar”ın dediği gibi,
Ennio Morricone de o güzel atlara bindi
ve gitti.

Güle güle usta

Güle güle

Yolun açık olsun
Yattığın yer ışıklarla dolsun
Notalar içinde uyusun
Yıldızlar yoldaşın olsun
Uğurlar olsun

Vatansız Ricardo’nun da dediği gibi
E morto Ennio Morricone,
İl grande maestro delle colonne sonore

Nadir AVŞAROĞLU
Temmuz – 2020

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir