22Kas2024

Paylaş

2018 CUMHURBAŞKANLIĞI, MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ ve PARTİLERİN SEÇİM BEYANNAMESİNDE MADENCİLİK

Türkiye’de siyasi partiler, 24 Haziran 2018’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimleri öncesinde birçok alanda farklı vaatlerde bulunurken, madencilik ve doğal kaynaklarının kullanımı konularında uygulanacakları politikalar konusunda da farklı yaklaşımlar gösteriyorlar. Seçimler öncesinde siyasi partilerimizin madencilik politikalarının ne olup ne olmadığını, kendi seçim bildirgelerinde bu konuların nasıl yer aldığını ve de iktidara geldiklerinde madencilik konusunda nasıl bir politika yürütecekleri bu çalışmada yer almaktadır.

24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimleri öncesinde siyasi partilerimizde, madencilik, maden varlıklarının kullanımı, madencilik alanındaki özel sektör-kamu dengesi, madencilik alanındaki özelleştirmeler, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında alınacak önlemler, maden kazalarının önlenmesi ve madencilik mevzuatı gibi konularda da farklı bakış açıları mevcuttur. Bu çalışmada, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimlerine girecek olan AK Parti, CHP, İyi Parti, MHP, HDP, Saadet Partisi ve Vatan Partisi’nin seçim beyannamelerinden derlenen bilgilere göre, partilerin madencilik politikaları ele alınmıştır.

ADALET ve KALKINMA PARTİSİ

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçim bildirgesinde madencilik oldukça geniş bir biçimde ele alınmıştır. “Enerji ve Madencilik” konu başlığında toplam 7 sayfada vaatlerini sıralayan AK Parti, diğer bazı konu başlıklarında da madencilikle ilgili ifadelere yer vermiştir.

Beyannamede; Enerji başlığı altında maden, petrol ve doğalgaz ruhsatlarına ilişkin başta arama ve üretim faali­yetlerinin teşviki olmak üzere kapsamlı değişiklikler içeren ilgili kanunların çıkarıldığı, ülkemizdeki jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını düzenleyen Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mine­ralli Sular Kanunun yürürlüğe girmesini sağladıkları ifade edilmiştir. Ulusal Madenlerde Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UM­REK) ve Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK)’in kurulduğu, maden, enerji hammaddeleri ve jeotermal kaynak arama, enerji altya­pısının güçlendirilmesi ve enerji verimliliği yatırımları için ayrılan kay­naklarımızı önemli oranda artırdığı belirtilmiştir.

Bu bağlamda; maden ve jeotermal kaynak aramaları için ayrılan ödenek 2002 yılında 17 milyon TL iken, bu tutarı 2018 yılında 451 milyon TL’ye çıkarıldığı, 2002-2017 döneminde gerçekleştirilen arama faaliyetleri sonucun­da bilinen linyit kömürü rezervini 8,3 milyar tondan 17,3 milyar tona çıkarıldığı ifadeleri kullanılmıştır. 2005 sonrası ise tespit edilen linyit rezervleri toplamı 9 milyar tonun üzerinde olduğu ve altın, çinko, bakır, zeolit, feldspat, kuvars, mermer gibi birçok madende önemli rezervler ve jeotermal sahalar tespit edil­mesinin sağlandığı bildirgede ifade edilmektedir.

Kömür ile ilgili olarak; yeni nesil termik santrallerle yerli kömür kaynaklarını azami verimlilik esası göz önünde bulundurularak değerlendireceği, kamunun ruhsat sahibi olduğu kömür sahalarının uygun modellerle yatırıma açılacağı belirtilmiştir. Yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretiminin artırılması ile bir­likte en az 5.000 MW ilave kapasiteli yerli kömür yakıtlı tesis inşa edileceği, yıllık asgari 60 milyar kWh yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretimi gerçekleştireceği, Linyit Arama Projesi gibi Taşkömürü Arama Projesi hazırlanarak ara­ma faaliyetlerine başlanılacağı, üretim ve istihdamı artıracak yeni iş modelleri ile birlikte taşkömürünün ülke ihtiyacını karşılayacak hale getirileceği planlanmaktadır.

Madencilik sektörünün geleceği için tüm yasal adımları atacakları belirtilen bildirgede, sektörün çevre mevzuatına uyumunun geliştireceği, arama, üretim, ithalat ve ihracat politikalarının bu çerçevede gözden geçireceği belirtilmektedir. Ülkemizin ihtiyacı olan madenlerin yurtdışında aranması ve işletilmesi ile ilgili hukuki düzenlemelerin yapılacağı ve madenciliğin daha güvenli ve etkin yapılabilmesi için yeni modelleri devreye alacak ve madencilikle ilgili kamu kurumlarını yeniden yapılan­dıracağı ifade edilmektedir.

Madencilik sektöründe iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin artırılma­sına yönelik olarak maden kanunu ve diğer ilgili kanunlarda düzenlemelerin yapılacağı, madencilik faaliyetlerinde iş güvenliği kültürünün oluşturulması ve güvenli madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla Maden Güven­lik Kurumunu kuracağı belirtilmiştir. Proje ve planlama güvenliği, çevre güvenliği, yatırım ve sermaye gü­venliği, rezerv güvenliği, bilgi güvenliği ve iş güvenliği gibi hususlarda “Güvenli Madenciliğin Yol Haritası” çalışmasını yapacağı belirtilerek madenlerde risk analizi ve risk yönetimi dönemine geçileceği bildirilmiştir.

Seçim bildirgesinde ayrıca, ülkemizin sahip olduğu doğal kaynakların arama ve üretim ça­lışmalarına devam edileceği, kamu ve özel sektörün 2019 yılı sonuna kadar 6 milyon metrenin üzerinde maden arama son­dajı yapmasını sağlanarak ülkemizin maden rezervlerini artırılacağı belirtilmiştir. Ülkemizin sahip olduğu kaynakların tam olarak ortaya konması adı­na Türkiye jeofizik ve jeokimya haritalarını tamamlanacağı, demir, bakır, al­tın gibi maden sahaları için yatırıma devam edileceği, demir cevheri, mermer ve bor başta olmak üzere sanayi hammaddelerinin yurtiçinde arama ve üreti­mine öncelik verileceği de belirtilmiştir.

Bunların dışında; Türkiye ekonomisi için temel ve kritik olan hammaddelerin güven­li teminine yönelik strateji oluşturulacağı, kritik hammadde, maden ve minerallerin ülke dışına çıkarılmasında düzeni sağlayacak bir sistem kurulacağı da bildirgede vurgulanmaktadır. Sanayi hammaddeleri ile kritik ve stratejik madenler için eylem pla­nı oluşturulacağı, aynı zamanda, bu madenlerin aranması, araştırılması ve ekonomiye kazandırılmasına yönelik proje ve programlar oluşturulacağı, sektörel önceliklere bakılarak bor ve türevlerinin geliştirilmesi ve sanayide aktif kullanımını sağlayacağı ifadeleri de bildirgede yer bulmuştur.

Madencilik konu başlığının dışında, seçim bildirgesinin bazı yerlerinde de sektöre ait ifadeler bulunmaktadır. İş Güvenliğinde; “Yeraltı madenlerinde personel takip sistemi, sığınma odaları ve ok­sijenli ferdi kurtarıcıların kullanılmasına zorunluluk getirdik. Maden işçilerinin çalışma sürelerinde, yıllık izinlerinde, iş güvencele­rinde iyileştirmeler yaptık.” ifadelerine yer verilmiştir. Soma ve Ermenek maden kazalarında hayatını kaybeden madencilerin prim borçlarının silinmesini, hak sahiplerine koşulsuz aylık bağlan­masını ve vefat eden madencilerin yakınlarından birinin kamuda istih­dam edilmesi, kömür ve linyit ma­denlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazalarında hayatını kay­bedenlerin yakınlarına da kamuda istihdam sağlanması ve yer altı işlerinde çalı­şanların 55 olan emeklilik yaşını 50’ye düşürülmesi konularına bildirgede yer verilmiştir.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim bildirgesinde yine madencilik ve enerji sektörleri birlikte ele alınmış. Bildirgenin 85. sayfasında “Çevreye Duyarlı Enerji ve Maden Politikaları” başlığı altında; termik santrallerin, çevre dostu ve yüksek verimlilik sağlayan teknolojilerle kurulmasının yasal zorunluluk haline getirileceği, madencilik sektöründe, aramadan son ürüne kadar her aşamada ileri teknoloji kullanımını yaygınlaştıracağı belirtilmiştir. Ayrıca; madencilik faaliyetlerinde iş ve işçi güvenliğini birinci öncelik haline getireceği, bor madenlerinin özelleştirilmesine izin vermeyeceği ve Bbor Enstitüsü’nün özerkleştirip geliştireceği de bildirgede yer bulmuş.

Kamuya ait maden işletmelerindeki rödovans sözleşmelerini iptal edip, kamuya ait madenlerin kamu tarafından işletilmesinin sağlayacağı ve yerel doğal kaynakların, madenlerin ve kum ocaklarının tahsisinde yerel yönetimlerin karar alma süreçlerine katılımını sağlayacağı belirtilmektedir. Bildirgede; “inşaat, madencilik, enerji, ulaştırma, sanayi ve tarımda AKP politikaları ekosistemlere geri dönülemez zararlar vermiştir. Doğal kaynaklarımız talan edilmiş, iktidara yakın, dar bir zümre tarafından yağmalanmıştır. AKP, kaynakların aşırı tüketimi ile kırılgan kesimlere zarar vermekte, gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızı hiçe saymaktadır.” ifadelerine yer verilirken Uluslararası koruma altında olan alanlarda maden araması ve HES yaptırılmayacağı belirtilmiştir.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim bildirgesinde de madencilik sektörü enerji ile birlikte ele alınmıştır. Bildirgede “Enerji ve Doğal Kaynaklar” başlığı altında, madenciliğe çok az yer verilmiştir. “Konvansiyonel petrol ve doğal gazın yanı sıra, ikili işbirlikleri yoluyla bitümlü şeyl, gaz hidrat, sığ biyojenik gaz, kömür gazı ve özellikle kaya gazı aramalarına da hız verilmeli, millî petrol-gaz şirketleri aracılığıyla Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Libya, Cezayir, Irak gibi ülkelerde arama ve sondaj faaliyetleri gerçekleştirilmelidir.” ifadelerinin yanısıra bildirgede “Yenilenebilir enerji yaygınlaştırılmalı, enerji üretimindeki payı artırılmalıdır. Bilinen maden rezervlerimize ilâve olarak yeni rezervler bulunmalı ve işlenmiş maden ihracatı artırılmalıdır.”

Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim bildirgesinde de madencilik sektörü sadece bu iki ifade ile kendine yer bulmuştur.

İYİ PARTİ

İyi Parti’nin seçim bildirgesinde madencilik konusu 62-63 sayfalarında ele alınmıştır. Temel olarak sanayimizin temel gereksinimlerini karşılamak üzere ülkemizin doğal kaynaklarına ilişkin Milli Maden Strateji Belgesi oluşturulacağı ifade edilirken; kamu madencilik kuruluşları yeniden yapılandırılacağı, MTA araştırma, geliştirme ve bilimsel çalışmalara yön veren bir enstitü haline dönüştürüleceği, MİGEM’in maden yatırımcısına rehberlik edecek ve madencinin diğer kurumlar nezdindeki bürokratik işlerini kolaylaştıran, ülkemiz maden rezervlerinin etkin ve verimli kullanılmasına öncülük eden bir kurum olacağı belirtilmiştir.

Ülkemizin demir madeni havzalarında yüksek kaliteli çelik üreten demir çelik fabrikaları ile kömür madeni havzalarında enerji üretimi sağlayan termik santralleri kurulacağı, stratejik maden kaynakları için özel düzenlemeler getirileceği, Dünya genelinde en büyük rezerve sahip olduğumuz bor madeni ve türevlerinin uluslararası pazardan yeterli pay alması sağlanacağı da bildirgede yer almaktadır. Ayrıca; madencilik sektöründe yerli makine ve ekipman kullanılmasının teşvik edileceği, madencilik sektöründe Ar-Ge çalışmalarının destekleneceği, terk edilen maden sahalarının rehabilitasyonunda etkin bir denetim yapılacağı ve rezervi tükenen sahaların yörenin doğal yapısına ve florasına uygun şekle sokulacağı da ifade edilmektedir.

Bunların dışında seçim bildirgesinin diğer bölümlerinde de madencilikle ilgili bazı ifadeler yer olmaktadır. Orman ve doğal yaşam başlığı altında diğer tabiat varlıklarının bulunduğu bölgelerde maden, enerji, ulaşım ve su izinleri başta olmak üzere, ormanlar ve eko sistemin üzerinde telafisi imkânsız tahribatlar yaratabilecek izinlerin kamu yararı gözetilerek verileceği belirtilmiştir. Ayrıca; maden işletmelerinde iş kazalarının önlenmesinde yetersiz kalındığı, insan hayatı odaklı olarak yasal düzenlemelerdeki eksiklikler giderileceği ve kamu denetiminin artırılacağı da bildirgede yer bulmuştur.

VATAN PARTİSİ

Vatan Partisi’nin seçim bildirgesinde madenciliğe özel bir parantez açılmamıştır. Beyannamenin genelinde madenciliğe ve sektöre dair bazı ifadeler yer almaktadır. Yatırımla başlığında karma ekonomi modeli öngörülürken, “Zonguldak kömür ocaklarına yatırım yapacak, dışarıdan kömür alımına adım adım son vereceğiz. Zonguldak dağının altındaki kömürü çıkaracak, 40 bin madenciyi yeniden işe alacağız” ifadeleri kullanılmıştır. Ayrıca; petrol aramaları devlet tarafından yapılacağı, yabancılara tanınan ayrıcalıklara son verileceği, bor madeninden enerji elde edilmesi konusunda yapılan çalışmalar teşvik edileceği bildirgede yer bulmuştur. Enerji başlığı altında da “dışalıma dayalı fosil yakıta bağımlılığı en aza indireceğiz. Zengin kömür yataklarımızı insana ve çevreye saygılı teknolojilerle işleteceğiz” ifadeleri kullanılmıştır.

SONUÇ YERİNE

Bu çalışmanın hazırlandığı dönemde seçimlere girecek Halkların Demokratik Partisi ve Saadet Partisi’nin seçim bildirgeleri yayınlanmamıştı. Diğer partilerin seçim bildirgelerinde de görüldüğü gibi birçok parti başta madencilik konusunda farklı görüşlere sahiptir. Madenciliğin nasıl ve hangi yollarla yapılacağı, hangi yer altı kaynaklarına önem ve öncelik verileceği ile bu kaynakların nasıl ve kimler tarafından işletileceği konularında farklı yaklaşımlar mevcuttur. Bunların yanı sıra, değişik dünya görüşüne sahip partiler, başta petrol, kömür, jeotermal ve kaya gazı olmak üzere enerji hammaddelerine öncelik tanıyarak, madencilik mevzuatı, madenciliği teşvik edilmesi, destek programları ve ulusal madencilik politikaları konularında da tüm partiler bir uzlaşı halinde gözükmektedirler.

Seçim beyannamelerinde, siyasi partilerin tümü ileri teknoloji ve çevreye uyumlu madencilikten yana olduklarını belirterek, madencilik noktasında hemen her bölgede madenciliğin yapılabileceğini ifadelerine yer verip, tüm canlıların yaşam haklarına saygılı, doğayı mümkün olduğunca bozmadan, yöre halkına zarar vermeden, onlarında desteklerinin alınması ile birlikte daha modern bir madencilik yapılmasını savunuyorlar. Aynı zamanda, her türlü maden işletmeciliğine işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında gerekli önlemlerin alınması, mevzuat değişikliklerinin yapılması ve bu uygulamaların sıkı denetlenmesi de partilerin üzerinde konsensüs sağladığı en önemli konulardan biri olarak görülmektedir.

Nadir AVŞAROĞLU

Maden Mühendisi

Mayıs – 2018

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir