Amacım nostalji yapmak ya da geçmiş yıllara bir güzelleme değil. Bizden bir üst kuşağın döpiyes ve takım elbise giyerek tiyatroya gittikleri gibi, benim gençlik yıllarımın en önemli sosyal faaliyeti olan sinemalara giderken yaşadığımız bizim kuşağın heyecanını aktarmak.
Günler öncesinden gazetelerdeki ilanlara
Bakarak, hangi filme gideceğimizi belirler,
Arkadaşlara durumu tartışarak bir karar verir,
Biletlerin bulunmama ya da iyi yerlerden olma
İhtimali için birini erkenden sinemaya gönderir,
Sinemanın önünde buluşma saatimizi belirler,
Gişedeki takım elbiseli yaşlı amcaya bakarak
Kapıdaki yelekli ve papyonlu biletçiye
Tüm biletler uzatılır ve kişi sayımız söylenirdi.
Numaraların tek mi, çift mi oluşuna göre
Sinemanın fuayesinde konum alınır,
Saatine daha çok varsa bir sigara yakılır,
Teşrifatçıya doğru yönlenilirken bahşişi hazırlanır,
Koltuklara yerleşirken etraftakilere bakılır,
Tanıdıklar görülürse onlar selamlanır,
İlk gong çalıp, kadife perde ağır ağır açılırken
Kendimiz bir çeki düzen verilirdi.
Dediğim gibi amacım bir nostalji yapmak değil
Sadece benim gençlik ve olgunluk dönemlerimdeki
Ankara sinema kültürünü aktarmak …