Müdürüm
Ortaokul, lise çağlarında
Yaz tatiline girdiğimiz zaman
Hocalar yine de ödev verirlerdi.
Yaz tatilinde şu kitaplar okunacak
ve kitapların özeti çıkarılacak diye
Tahmin ediyorum, Lise 1’deydim
Verilen 5 kitaptan biri
İhtiyar Adam ve Deniz’di
Ernest Hemingway’in
Pulitzer ve Oscar ödüllü romanı.
Kısa olması nedeniyle
Ondan başlamak istedim
Başladığım gece bitti.
Çok etkilendim.
Bitirmek için sabırsızlandığım
Fakat bittiğinde de içimi
Tuhaf bir sızı bırakmış bir kitaptır.
Sanırım ne kadar farklı olduğunu
İnsan bitirince anlıyor.
Umudun değerini, kaybetsen bile
Ondan sonraki gün o işe aynı şevk ile
Heves ile başlamanın önemini…
ve onca şey arasında kalan masumiyeti.
Hemingway’in edebiyatta yalınlığın
En başarılı temsilcisi olduğunu kanıtlayan bir kitap.
Kübalı ihtiyar bir balıkçının balık avlamak için
Denizde geçirdiği günleri anlatır.
Öyle güzel anlatır ki, betimlediği birçok olaydan
Kendi hayatınıza çıkarımlar yaparsınız.
İhtiyar adam hayalindeki büyük balığı yakalamak için
Denize açıldığında siz de düşüncelere dalarsınız.
İhtiyarı adam günlerce
Küçük teknesiyle balık bekliyor.
Öyle bir balık oltadaki yemi yutuyor ki,
Büyük kocaman bir kılıç balığı
İpi çekeceğim derken ellerini mahvediyor
Beklerken hayatının çeşitli küçük ayrıntıları
Rüyasına, hayaline, aklına geliyor
Sonra büyük bir kılıç balığı yakalıyor
Kıyıya dönerken, yedeğine aldığı,
Teknesinden yarım metre daha büyük olan
Bu kılıç balığı, yol boyu kan kokusuna gelen
Köpekbalıklarınca didik didik ediliyor.
Bu mücadeleden elinde kala kala
Dev balığın iskeleti kalıyor.
Kan revan içinde, uykusuz ve bitkin
Sahile yanaşırken “beni adamakıllı yendiler…
Hem de ne yeniş.” diye geçirir içinden.
Sonra silkinir ve yüksek sesle şunu söyler;
“Yenilmedim aslında, biraz fazla açıldım, o kadar…”
Hayat yolculuğumuz da öyle değil midir?
Kimi için güzel bir kadındır “büyük balık”,
Kimi için zengin, iyi bir hayat, hayırlı evlat
Güzel bir ev, son model araba
Kimi, “büyük balık”ı hiç göremeden ölür.
Kimi, bir kez tuttu mu, bir daha denize açılmaz
Onunla gömülür.
Kimi ise; yaşam denilen,
Şakaya gelmez deryanın dalgalarında
Yalpalana yalpalana arar büyük balığı
Bir ömür boyu…
Bu kadar dramatik bir hikayeyi,
Bu kadar uzaktan, bu denli yalın
ve tarafsızca anlatabilmek,
Hemingway’in en büyük başarısı.
İhtiyar Adam ve Deniz’i okurken ve
Bitirdikten sonraki ilk yarım saatte dahi
Dalgalarla sallanan sandalın üstünde,
Avuç içinizi parçalayan ve
Bir an olsun bırakamadığınız olta ipini
Düşünüp içiniz kıyılırken,
Bir yandan etinize geçmiş bir kancayla
Günlerce yol almanın ve git gide güçten düşmenin,
Her an ölüme yaklaşmanın hüznünü duyarsınız.
Denizin kokusunu ve dalgaların şiddetini hissederek
İhtiyar Adam ve Deniz’de
Süslü laflar, veciz sözler, monologlar yok ama
Okurken o sandalda siz oturuyorsunuz.
Taze yunus etinin yavanlığı midenizi bulandırıyor,
Rüzgarı ve bulutları hissedip havayı kokluyor,
Köpek balıkları ile mücadele etmeye başlıyor,
Olta ipinin ağırlığı omzunuzda bir yara açıyor,
Elinizden damlayan kana şaşırıyor,
Deniz tuzu kirpiklerinizi ağırlaştırıyor,
Gün batımını ve sefaleti hissediyorsunuz.
Müdürüm
2002 tarihli Radikal Gazetesi’ndeki bir haberde
Hemingway’in kitabına konu olan
Kübalı denizci Gregorio Fuentes’in
104 yaşında balıkçı köyünde öldüğü yazıldı.
Gerçekten var mıydı, yaşamış mıydı?
Hemingway’in hayalinde miydi?
Bilinmez
Seyahati çok seven ve
İspanya İç Savaşına katılarak
Çanlar Kimin İçin Çalıyor’u yazan
Afrika tepelerinde safari yaparken
Kilimanjaro’nun Karları’nı yazan
Ernest Hemingway
Küba’da bir balıkçı köyünden
Aldığı ilhamla bu kitabı yazmış
Keşke; Yağmur Ormanları’nı da
Hindistan’ın tapınaklarını da
Asya’nın uçsuz bucaksız tundralarını da
Gezebilse, yazabilseydi.
İhtiyar Adam;
Saatlerce, günlerce, gecelerce
Avıyla mücadele eden,
Mücadelesini avına duyduğu saygıyla kazanan
Fakat ne yazık ki birkaç köpekbalığına
Kaybeden yaşlı, sessiz ve ne yazık ki talihsiz
Bir balıkçının hikayesi.
Keşke çocuk ihtiyarın yanında olsaydı dediğim
Okurken avuç içlerimin halat kesiği olduğu bir kitap.
“Yaşlı adam düşünde aslanları görüyordu.”
Diye biter bu şahane eser.
Orhan Veli’nin nasırı gibi düşünülebilir bu roman,
Kim neylesin bir ihtiyarın balık tutma macerasını?
Halbuki gerçek tam bu kitapta anlatıldığı gibi.
Köpek balıklarının canı cehenneme
Sen kazandın
Sen kazandın ihtiyar
Nadir AVŞAROĞLU
Temmuz – 2025