Sıtkı Kardeşim
Sabah erken kalktım
Demli çay
Keçi peyniri
Çilek reçeli
Keyifle televizyonda haberleri seyredecem
Göbeğimi kaşıyıp, keyif çayı içecem
Hepsi boğazımda kaldı
Düğümlendi
Marquez ölmüş
87 yaşına kadar yaşaması
Artık yazamaması
Uzun süredir bir yazısını okumamam önemli değil
Ölmemeliydi
O benim gençliğimin yazarıydı
Öğrenciyken akşam uyumadan
Önce günlük gazeteyi okur
Sonra Marquez ile yatardım
Albaya Mektup Yok
Kolera Günlerinde Aşk
ve Yüzyıllık Yanlızlık
Santiago Nasar’ın
O pazartesi günü öldürüleceğini
Daha kitabın ilk satırında biliyordum
İlk defa bir romanın sonunu bile bile
Böylesine heyecanla okudum.
Böyle olmamalı, Sıtkı
Böyle olmamalı
Doğanın dengesi değişmeli
Bazı insanlar ölmemeli
Yarattığı değerler dikkate alınarak
Her kuşağın tanıması amacıyla
Onlara sonsuz yaşama hakkı tanınmalı
Marquez, ölmemeliydi
O benim gençliğimin yazarıydı
Sıtkı Kardeşim
Doktora tezin nedeniyle
Sen İspanyolca bilirsin
İspanyolca zor bir dil olmasına rağmen
Tercümeleri bile insana bu kadar heyecan veriyorsa
Sırf orijinalini okumak
Yerel ve yöresel ifadelere de hakim olabilmek için
İspanyol olmak
Ya da bu dile çok hakim olmak isterdim.
Ölmemeliydi
O edebiyatın Salvador Dali’siydi
Gerçekle, düş,
Dünle, şu an,
Yaşadıklarımızla masalların iç içe geçtiği
ama tüm bunlara karşın yadırgamadığımız,
Aksine tüm bunların nasıl olup da
Böyle doğal ve yalınlıkla birleştirildiğini
Anlamaya çalıştığımız etkileyici kurguların
ve cümlelerin yazarı
Tek kelimeyle: büyüleyici
Ölmemeliydi
Sanki ondan sonra okuduğum tüm kitaplardaki
Ya da filmlerdeki flashback’ler Marquez’den esinlenmiş gibi
Düşünürdüm
Beni etkileyen ender yazarlardandı
Ölmemeliydi Sıtkı,
Doğanın dengesi değişmeli
Bazı insanlar ölmemeli
Yarattığı değerler dikkate alınarak
Her kuşağın tanıması amacıyla
Onlara sonsuz yaşama hakkı tanınmalı
Denilebilir ki;
“Biyolojik olarak mümkün değil”
O zaman Marquez,
Bir pazartesi günü ölmeliydi
Ufak bir Kolombiya kasabasında
Bir akşam üstü
Tam kızıl bir güneş kasabanın üstünde batarken
Bir pazartesi günü ölmeliydi
Beyazlar içinde Kolombiyalı köylüler cenazeyi kaldırmalı
Baş örtülü yaşlı köylü kadınlar hıçkırarak ağlamalı
Dizlerini döverek, ağıtlar yakmalıydı
Ölmemeliydi, Sıtkı
Marquez ölmemeliydi
Hiç yakışmadı
Uğurlar olsun, Gabo Baba
Uğurlar olsun
Benim gençliğimin, hayallerimin yazarıydın
Yattığı yer kıpkızıl ışıklarla dolsun
Yeter ki Fidel’e bir şey olmasın
Nadir AVŞAROĞLU
Mayıs – 2014