Sıtkı kardeşim,
Bu sabaha karşı Oscar ödülleri verildi.
En iyi film, “GreenBook”
En iyi yönetmen “Alfonso Cuaron”
Diyeceksin ki; hangisini seyrettin.
“Hiç birini”
Sıtkıcım, biliyorsun bu günlerde
Sinema dünyasına karşı ön yargılıyım
Evimde bütün digital platformlar var
D-Smart, Bein, TiViBu, Tele Dünya
Her akşam mutlaka bir,
Büyük olasılık iki film seyrederim.
Ayda 2-3 defa sinemaya giderim.
Çok uzun bir zamandır
“İşte buuuu” dediğim
Bir filme denk gelmedim
“Ulan Allah belanızı versin,
Bunu da film diye çekmişsiniz” dediğim
En az on kırk tane film sayarım.
Bu yıl ki Oscar’lar da öyle olmuş.
Oscar ödül töreninde
Herkesin favorisi “Roma”yı geride bırakan
“GreenBook” en iyi film Oscar’ını kapmış.
Dedikodulara göre
Bir süredir aralarında Steven Spielberg’in de
Bulunduğu Holywood’un önde gelen isimleri
“TV için çekilen filmler,sinema değildir” türü
Netflix karşıtı açıklamaları
Akademi üyelerinden karşılık bulmuş
Akademi, birçok sinema yazarı tarafından
“Başyapıt” olarak gösterdiği Netflix yapımı
Roma’yı değil “GreenBook”u tercih etmiş.
Birçok eleştirmene göre
Sinemayı bitireceği söylenen Netflix yapımları
Sinema sektörü/sermayesi/sömürüsünü
Oldukça rahatsız ediyor.
Bugüne kadar Amerikan sermayesi ile yürütülen
ve önemli bütçelerle renkli hayaller satılan/uyutulan
İnsanlar artık, Netflix aracılığı ile
İran, Türkiye, İspanyol yapımı
Sinema ve dizilere bile yönlendiriliyor
Çünkü Netflix;
Çok daha düşük bütçeli
Gösterişsiz, sanal, farklı bir anlayış ile
Daha ucuza mal edilen sinemamsı
Filmler üretebiliyor
Arada sırada da “Roma” gibi sanatsal filmler de çıkıyor.
Ancak Roma filminin Amerikan yapımı olmaması
Amerikan kültür emperyalizminin dışında olması
Bu sanayiyi ayakta tutmaya çalışanları da korkutuyor.
Peki;
Netflix iyi bir şey mi yapıyor.
Hayır …
Yüzüklerin Efendisi
Games of Trones
Barbar Conan gibi
Yeri, zamanı, tarihi belli olmayan
Ancak gerçek bir tarihmiş gibi
Genç beyinlerin inandığı
Süperman, Batman, Örümcek Adam gibi
Çocukların kendisini Pokemon zannederek
Pencereden atladığı
Uzaylıların devamlı bize saldırdığı
Acaip bir göktaşının Dünyaya çarpma riski
Bir virüsün milyonlarca insanı öldürme ihtimali
Üzerine kurgulanmış, sanal bir dünya
Sonuç olarak Netflix’de bir Amerikan sermayesi
Daha sanal bir dünyada, genç kuşaklar farklı yönlendiriliyor
Sıtkı kardeşim
Eskiden iyi filmlerde çıkıyordu.
Ama artık onlarda yok.
Tertemiz insanların duyguları
Büyük tutkularla yaşanan aşklar
Bir ideal uğruna adanan hayatlar
Artık ne buğulu bakışları ile İngrid Bergman kaldı.
Ne yakası kalkık pardösü ve fötr şapkası ile Humprey abi
Ne Eşkiya ile Keje’nin karşılaşma anı
Ne Charlie Chaplin’in sevimli suratı
Ne Vito Carleone’nin babacan tavrı
Ne de utangaç bakışları ile Türkan Sultan
Hiçbiri kalmadı.
Sıtkı Hocam,
“Sen de nostaljiye bağladın
İyice yaşlandın” deme
Bunların hepsi insana dairdi.
Duygularına seslenen
Doğal bir şekilde yaşanan
Öznesi insan olan
Hep söylerim, 94 senesinde;
Oscar adayları, Pulp Fiction ve Esaretin Bedeli idi.
Oscar’ı Forest Gump aldı.
Bu akşam tv’de bu filmlerden herhangi biri oynasa
Hangimiz tekrar seyretmeyiz.
Artık herşey sanal, herşey yapmacık
Bestseller kitaplar;
Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi
Karaip Korsanları, Hobbitler, X-Menler, Harry Potterlar
Artık ne edebiyat kaldı
Ne lise aşklarına şiir yazanlar
Ne de yaşı benden küçük şairler
Artık, herşey sanal, herşey yapmacık
Nadir AVŞAROĞLU
Şubat – 2019