24Tem2024

Paylaş

RADYO GÜNLERİ

Sıtkı hocam

Bir dostum var,
Ankara’nın lüks semtinde bir büro
Lüks bir mekân, her türden donanım
Çalışma masasına en uzak yerde
Zeminde küçük, transistörlü bir radyo
Sürekli çalıyor.

Büroda televizyon var
Gelişmiş bir bilgisayar
Bilgisayar üzerinden dinleyebileceği
Binlerce radyo, tv, müzik yayını
Ama o, öğrencilik yıllarından kalma
Hep aynı kanala ayarlı
Nostaljik bir değeri olan
Küçük, transistörlü bir radyo
Sürekli çalıyor.

Sıtkı kardeşim,

Radyo;
Bazılarına göre mutfakta yemek hazırlarken
Bazıları için arabada yol arkadaşı
Mutfakta, arabada, odada, çay ocağında, kafede.
Huzur verir her zaman her yerde.
Amaçsızca dinlenildiğinde,
Tesadüfleriyle insanı alıp uzaklara götüren
Müthiş bir şeydir.

Radyo;
İnsan teknolojisinin geliştirdiği
En ve hatta tek insancıl iletişim aracı,
Dinlerken geçmiş zamanlara götüren
Sokulgan ve huzur veren
Tam kulağının dibinde, hep masanın üzerinde,
Karanlıkta ışıklarıyla yastığın yanında,
Göğsünün tam üstüne koyabileceğin,
Sanki yayın hareketlerine göre
Ayarlanıyormuş gibi hissedeceğin
Yalnızken sana sesini duyuran, yarenlik eden
Ders çalışırken, okurken başında bekleyen,
Ne dinlemek istediğini bilmediğinde
Sana küçük dünyalar sunan
Sana, hep birşey anlatmaya çalışan gibidir, radyo.

Hepimizin çocukluk anılarında yeri olan sihirli kutu.
Bazen dedemin dinlediği türküler,
Bazen büyükannemin “radyoyu açın da ajansı alalım” deyişi.
Radyo tiyatroları, arkası yarınlar, istek saatleri…

Günlerce yatağın başında
Sevdiğimiz şarkıları beklerken uyuyakalırdık.
Bazen arkası yarınları dinlerken
Ertesi gün ki olacaklar için türlü hayallere dalardık.
Yorgun, argın eve geldiğimiz anlarda
ya da sevinç dolu saatlerimizde
Yanıbaşımızda bizimle uyuyan bir sevgili gibiydi, Radyo.

O zamanlar radyomuz lambalıydı
Ahşap mobilyalı, sihirli bir kutu
En temel özelliği açılışıydı, lambalı radyonun
Düğmesine basar basmaz ses gelmez
Lambasının ısınması gerekirdi.
Bu nedenle radyoyu açıp, başka işe dalmışsanız
Aniden yükselen sesle irkilir, şaşırırdınız
Isınan elektronik parçaların ve tozun bileşiminden oluşan
Kendine özgü bir kokusu vardı lambalı radyonun

Pazartesi akşamları 21-22 arasında
Çukurova Radyosunda; Mikrofonda Tiyatro yayınlanırdı.
Büyükannemin dizinin dibinde dinlerdim,
Sırtımı kaşır, usulca saçlarımı okşardı
Ses çıkarmadan dinlerdik
Büyükannem, kötü adamlara beddua eder,
İyi olanlara “gadasını aldığım” derdi
Pek bir şey anlamasam da o zamanlar
Haluk Kurtoğlu, Çetin Tekindor’un
Benim de “gadasını alasım” gelirdi.
Birinci kadın hep Macide Tanır ya da Beyhan Hürol’du
Efekt; Ertuğrul İmer, Korkmaz Çakar, Ejder Akışık

Sıtkı Hocam
Sonra devir değişti

Kasetçalar, Walkman, Ipod, MP3, CD çıktı
Her an sevdiğin şarkıları dinleyebildiğin
İstediğin zaman, istediğin şeyi dinleyebileceğin
İstediğin yere giden, cebinde götürebileceğin
Şarkı, türkü, klasik müzik işitebileceğin
Bir sürü elektronik alet çıktı

Artık çoğu tarihin tozlu raflarında
Artık bunların da çoğu yok
Ne teyp, ne walkman kullanan kalmadı

Ama radyo
Bunca teknolojik devrimden sapasağlam çıkan
Yerini hiç kimselere kaptırmayan
Her zaman kendini kullanabilinir kılan
Ayrı bir yerde duran vazgeçilmez olan
Asırlık çınarlar gibi

Televizyondan daha çok az rahatsız edici,
Teypten, CD çalardan daha masrafsız,
Kendi halinde ve fakat insana en yakın
Bu elektronik çöplükten daha samimi, daha sıcak
Hem eski, hem yeni teknolojiye ayak uydurabilen
Asırlık çınarlar gibi

Sıtkı kardeşim

Radyonun garip bir imajı vardır
Radyo dediğin şey kıymetlidir.
Fazla özen gerektirmez,
Çok para verip almaya gelmez,
Pili dediğin öyle ipod şarjı gibi yitip gitmez,
Yere düşmez, düşse kırılmaz,
Sabahları uyandırır, gece ders çalışırken uyutmaz,
Radyo dediğinin dijital ekranı bile olmaz,
Elle ve ince ayar gerektirir,
Yerinden milim öteye oynatmaya gelmez…
Diyelim ki yakaladın şarkıyı,
Elin yuvarlakta,
İşte o an değil sırtını kaşımak
Gözünü kırpmana bile tahammül edemez.
Sürprizlidir, enteresandır, dinamiktir,
İşte bu yüzden severim radyo ben.

Sıtkı hocam hatırlayacaksın,
Radyoların yuvarlak çevrilen
Kanal arama düğmeleri vardı,
Çevirdikçe paneldeki kırmızı ibre
İstasyonlar arasında hareket ederdi.
Böyle öğrendik dünya kentlerini
Budapeşte, Sofya, Varşova’yı
Baştan sona hızlıca birkaç saniyede
Çevirmek mümkün olurdu
Genelde usul usul sabırla
Çevirerek beğenilen bir şarkı aranırdı,
Sevilen şarkıya denk gelmek
Çocuksu bir sevince boğardı insanı.
Ne güzel zamanlardı, hayıflanıyor insan…

Yoldayken, bambaşka bir coğrafyada,
Daha önce hiç dinlemediğiniz müziklere,
Duymadığınız insanların sesine ulaştıran
Elektriklerin kesildiği saatlerde,
İki kişiyi aynı odada, ufacık bir kırmızı ışık önünde buluşturan
Günün hüzünlü yorgunluğunu alan,
Muhabbete üçüncü olan,
Bir yayını yalnız sizin için yapıldıklarına inandıran
Yüzünü görmediğin insanların sesini sevdirendi.

Sıtkı kardeşim
Radyo dediğin
Bundan sadece 50 yıl önce
Bir numaralı kitle iletişim aracıydı.
Bugün sadece otomobillerde kullanılıyor.

Artık her evin en görkemli köşesinde
Sarsılmaz kibri ile hâkimiyetini sürdüren
Rengârenk televizyonlarımız bulunuyor
Bugün vazgeçilmez olarak gördüğümüz teknolojiler
Radyo ile kaçınılmaz aynı akıbeti paylaşacaklar.

Radyo dediğin; insanların uzaklaşabilecekleri
Ama asla kopamayacakları iletişim aracıdır.
Bugün “emri hak vaki olsa”
Cenazene ne MP3, ne Ipod, ne de teyp gelir
Ama sen de bilirsin ki radyo hep yanındadır

Radyo, en romantik buluş.
Radyo, yalnızlık ilacıdır.

Sıtkı hocam
Amacım duygusala bağlamak değil
Nostalji yapmak hiç değil
Eskiler, eskiden güzeldi,
Özlemek değil bu,
Hasret kaldık

Eski ve ünlü bir Acem şairinin de dediği gibi;

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
Mutfakta, büroda, arabada
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne CD çaların,
Walkman’in, kasetçaların, fesatçının,
Dayan transistör ile
Dayan lamba ile.
Yurttan Sesler ile
Mikrofonda Tiyatro ile,
Müzik ile, Şarkı ile, Türkü ile
Dayan rüsva etme beni.

Nadir AVŞAROĞLU
Şubat – 2020

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir