20Kas2024

Paylaş

2018 CUMHURBAŞKANLIĞI, MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ ve PARTİLERİN SEÇİM BEYANNAMELERİNDE ENERJİ

Türkiye’de, 24 Haziran 2018 tarihinde cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapılacak. Bu seçimlerde toplam 10 parti iktidara gelmek için yarışacak ve bu seçimlerde yurt dışı ile birlikte 57 milyon seçmen oy kullanacak.

Bu çalışmada, Haziran-2018 tarihinde yapılacak seçimlerden önce, partilerin seçim beyannamelerinde enerji başlığı altında seçmenlere neler vaat ettiklerini incelemeye çalıştım. Çalışmada, daha çok vitrinde olan ve söylemleri ile öne çıkan partilerin seçim beyannamesini inceledim.

ADALET ve KALKINMA PARTİSİ – AKP

AK Parti’nin seçim beyannamesinde 6 başlık altında toplanan seçim vaatlerinde Stratejik Sektörler ve Yenilikçi Üretim ekonomi başlığı altında “Enerji ve Madencilik” ile AK Parti’nin enerji konusunda seçim vaatleri ele alınmıştır. Seçim beyannamesinde 218-224 sayfaları arasında toplam 6 sayfada ele alının enerji konusu yer aldığı şekli ile aşağıdaki gibidir.

Enerji ve Madencilik

AK Parti olarak enerjiyi stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Arz güvenliği başta olmak üzere enerji politikalarına özel önem veriyor, ül­kemizin uluslararası enerji ticaretinde stratejik konumunu güçlendiren rekabetçi bir enerji sistemine ulaşmayı hedefliyoruz. Enerji alanında daha düşük maliyetli girdi sağlanmasını; enerjinin nihai tüketiciye sürekli, kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle arzını ve enerji temininde kaynak çeşitlendirmesini esas almaktayız.

Önümüzdeki dönemde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı en üst düzeyde değerlendiren, enerji verimliliğini artırmayı önceleyen, nükleer teknolojiyi elektrik üretiminde kullanmayı öngören ve çevresel etkileri asgariye indiren enerji politikalarımıza ağırlık vermeye devam edeceğiz.

Neler Yaptık

İktidarlarımız süresince yeterli seviyede elektrik enerjisi üretim ka­pasitesinin oluşturulmasına, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına, üretim ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesine önem verdik.

2002-2017 yılları arasında önemli mevzuat düzenlemeleri yap­tık. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanununu, Enerji Verimliliği Kanununu, Enerji Ve­rimliliği Strateji Belgesi ile Elektrik Piyasası Kanununu ve Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planını yürürlüğe koyduk.

Petrol ve doğalgaz alanında önemli düzenlemeleri hayata geçir­dik.

Petrol ve doğalgaz ruhsatlarına ilişkin başta arama ve üretim faali­yetlerinin teşviki olmak üzere kapsamlı değişiklikler içeren Türk Petrol Kanununu çıkardık. Uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi için Maden Kanu­nunda kapsamlı değişiklikler yaptık. Ülkemizdeki jeotermal ve doğal mineralli su kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını düzenleyen Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mine­ralli Sular Kanunun yürürlüğe girmesini sağladık. Ulusal Madenlerde Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UM­REK) ve Türkiye Yerbilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK)’i kurduk.

Enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına ve sanayide hammadde ihtiyacının karşılanmasına yönelik uygulamaları hayata geçirdik.

Maden, enerji hammaddeleri ve jeotermal kaynak arama, enerji altya­pısının güçlendirilmesi ve enerji verimliliği yatırımları için ayrılan kay­naklarımızı önemli oranda artırdık. Enerji sektöründe 2002 yılında 4,5 milyar TL olan yıllık yatırım mik­tarını, 2017 yılında 11,6 milyar TL seviyesine çıkardık. 2002 yılında 31.846 MW olan kurulu gücü 2018 yılı Mart ayı sonu itibarıyla 86.868 MW’a çıkardık. Elektrik üretimini ise 129 milyar kWh seviyesinden 296 milyar kWh seviyesine ulaştırdık. Kişi başına elektrik tüketimi ise yıllık 2.046 kW saatten 3.650 kW saate yükseldi.

Yenilenebilir enerjiden daha fazla elektrik üretilmesini sağladık.

Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modelini devreye aldık. YEKA modeli kapsamında 1.000 MW güneş ve 1.000 MW rüzgâr enerjisi kaynaklı elektrik santrallerinin kurulmasına ilişkin yarışmalar yapılmış ve rekor düşüklükte üretim fiyatları elde edilmiştir. Model çerçevesin­de önümüzdeki yıllarda ülkemizin yenilenebilir enerji santrali ekipman üretim merkezi haline gelmesinin temeli atılmıştır. 2002 yılında hidrolik dâhil 12 bin 300 MW olan yenilenebilir ener­ji kaynaklı kurulu gücümüzü 2018 yılı Mart ayı sonu itibarıyla 40.438 MW’a yükselttik. Hidroelektrik enerji kurulu gücümüzü son 16 yılda iki kattan fazla artırarak 27.502 MW’a yükselttik. Uzun yıllardır üzerinde konuşulan nükleer enerjide somut adımlar attık. Mersin ve Akkuyu’da 4.800 MW gücünde ve Sinop’ta 4.480 MW gücünde olmak üzere 2 adet nükleer santralın yapılması için anlaşma­lar imzalanmış olup 2018 yılı başında Akkuyu Nükleer Santralinin in­şasına başlanmıştır. Bu iki santrale ek olarak 3. santral için çalışmalar devam etmektedir.

Avrupa İletim Sistemi ile entegrasyon sağlayarak elektrik ener­jisi ticaretini mümkün hale getirdik. Madencilik sektörünün 2002 yılında yüzde 0,8 olan GSYH içeri­sindeki payını yüzde 1,5 seviyesine kadar çıkardık.

2002 yılında 0,6 milyar dolar olan maden ihracatımızı, 2017 yılında 4 milyar dolara yükselttik.

2002 yılında doğal gaz kullanan il sayısı sadece 6 iken bugün 78 ilimiz ve 400’ün üzerinde ilçemizi doğal gaz kullanabilir hale getir­dik.

Doğal gaz tüketimindeki mevsimlik, günlük ve saatlik değişiklikleri düzenlemek ve arz güvenliğini sağlamak amacıyla Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Projesini devreye aldık. Kuzey Marmara ve Değir­menköy Yeraltı Depolama Tesislerinin depolama kapasitesini artırdık. Ülkemizin doğal gaz arz güvenliğine katkı sağlayacak Hatay-Dörtyol ve Ali Ağa Yüzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma (FSRU) termi­nalini devreye aldık. 2007 yılında işletmeye alınan Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru hattıyla Yunanistan’a doğal gaz ihraç etmeye başladık. Azerbaycan’dan gelen petrolü; Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden geçerek Ceyhan deniz terminaline taşıyan Bakü-Tiflis-Cey­han (BTC) Ham Petrol Boru Hattını faaliyete geçirdik. Azerbaycan ile Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi­nin gerçekleştirilmesine yönelik hükümetler arası anlaşmayı imzaladık ve projenin yapımına başladık. Proje genelinde yüzde 93’ün üzerinde ilerle­me sağlanmış olup 2018 yılı Haziran ayı içinde işletmeye alınacaktır. Petrol ve doğal gazda arama faaliyetlerinin artırılması amacıyla, arama faaliyetlerinin aksamadan yürütülmesini teminen 2012 yılında bir sismik araştırma gemisi alınmasını sağladık. Ayrıca, tam donanımlı sismik arama gemisi yerli imkânlar ile yapıldı ve ilgili kurumlarımızın kullanımına sunuldu.

Türkiye’nin ilk sondaj gemisini ülkemize kazandırdık.

Artık, de­rin denizlerde petrol ve doğal gaz arama sondajları yapabileceğiz.

Doğal kaynakların araştırılması ve üretime kazandırılmasında önceki dönemlerle kıyaslanamayacak ölçüde ilerleme kaydettik.

Maden ve jeotermal kaynak aramaları için ayrılan ödenek 2002 yılında 17 milyon TL iken, bu tutarı 2018 yılında 451 milyon TL’ye çıkardık. 2002- 2018 döneminde, petrol ve doğalgaz aramaları için ayrılan yıllık ödeneği 105 milyon TL’den 1,6 milyar TL’ye çıkardık. 2002-2017 döneminde gerçekleştirilen arama faaliyetleri sonucun­da bilinen linyit kömürü rezervini 8,3 milyar tondan 17,3 milyar tona çıkardık. 2005 sonrası tespit edilen linyit rezervleri toplamı 9 milyar tonun üzerindedir. Altın, çinko, bakır, zeolit, feldspat, kuvars, mermer gibi birçok madende önemli rezervler ve jeotermal sahalar tespit edil­mesini sağladık.

Neler Yapacağız

AK Parti olarak önümüzdeki dönemde vatandaşlarımıza ve üre­ticilerimize ucuz, kaliteli, güvenli enerji sağlamayı sürdüreceğiz. Bu kapsamda; rekabetçi, şeffaf, tüketicinin korunduğu, piyasa ve çevresel sürdürülebilirliği de dikkate alan öngörülebilir bir enerji piyasası önceli­ğimiz olmaya da devam edecektir.

Önümüzdeki dönemde sahip olduğumuz yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı mümkün olan en üst düzeyde değerlendir­meyi amaçlıyoruz.

Enerji ve doğal kaynaklara ilişkin teknolojilerin hem Ar-Ge yapılarak hem de teknoloji transferi ile yerli üretiminin sağlan­ması temel hedeflerimizdendir.

Yerli ve yenilenebilir kaynaklara öncelik verilerek kaynak çe­şitlendirilmesini sağlayacağız, bu kaynaklarımızdan azami ölçüde faydalanılmasını teşvik edeceğiz.

Yenilenebilir enerji alanında teknoloji transferi sağlayarak yeni ve yerli teknoloji kullanımını artıracağız. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için yerinde tüketimi teşvik edecek düzenlemeler gerçekleş­tireceğiz. Yenilenebilir üretim tesislerinin kurulumları hızlandırılacak ve YE­KA-Güneş ile YEKA-Rüzgâr uygulamalarını yaygınlaştırmaya devam ettireceğiz. Böylece, yerlileştirme, teknoloji transferi, yerli üretim ve Ar-Ge faaliyetlerini geliştireceğiz. Hidroelektrik kapasitemize de 10 bin MW’lık kapasite eklemeyi he­deflemekteyiz. Güneş, rüzgâr, jeotermal gibi yenilenebilir enerji alanın­da envanterimizi yenileyip, kapasitemizi geliştirecek çalışmaları hızlan­dıracağız. Dolgu hacmi bakımından Türkiye’nin 2. büyük, 1.200 MW’lık kurulu gücüyle 4. büyük barajı olacak Ilısu Hidroelektrik Santralinde bu yıl su tu­tulmaya başlanacak ve yıllık ortalama 4 milyar kWh elektrik üreteceğiz. 270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, Dünya’nın 3. yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajını tamamlayacağız. Elektrik iletim şebekesinin altyapısının güçlendirilmesine ve modern bir şebeke haline dönüştürülmesine yönelik çalışmalarımı­za devam edeceğiz.

Komşu ülkelerle elektrik ticareti kapasitemizi artıracağız. 2018 yılı sonuna kadar tüm illerde doğal gaz arzını tamamlaya­cağız.

Hâlihazırda yürütülen çalışmalar ile birlikte 2019 yılı sonuna ka­dar 222 ilçemize doğal gaz ulaştırmış olacağız.

Doğal gaz depolama kapasitesini artırmaya devam edeceğiz.

Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisinin kapasitesi 1,2 milyar m3’ten 5,4 milyar m3’e çıkartacağız. Silivri doğal gaz depolama tesisinin kapasitesi ise 2,84 milyar m3’ten 4,6 milyar m3’e çıkaracağız. Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesini yıllık tüketimimizin yüzde 20’sine ulaştıracağız. Enerji üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması hedefiyle uyumlu olarak; Akdeniz ve Karadeniz başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışı pet­rol ve doğal gaz arama faaliyetlerinde ön alıcı bir strateji izleyeceğiz.

Enerji üretiminde kullanılabilecek yerli kaynakların arama ça­lışmalarını hız kesmeden artıracağız.

Linyit kömürü ve jeotermal gibi yerli kaynakların potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetlerini azami düzeye çıkaracağız.

Yerli kömürün değerlendirilmesi için temiz kömür teknoloji­lerinin uygulanması çalışmalarına hız vereceğiz.

Yeni nesil termik santrallerle yerli kömür kaynaklarını azami verimlilik esası göz önünde bulundurularak değerlendireceğiz. Kamunun ruhsat sahibi olduğu kömür sahalarının uygun modellerle yatırıma açılmasını sağlayacağız. Yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretiminin artırılması ile bir­likte en az 5.000 MW ilave kapasiteli yerli kömür yakıtlı tesis inşa ede­ceğiz. Yıllık asgari 60 milyar kWh yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretimi gerçekleştireceğiz. Linyit Arama Projesi gibi Taşkömürü Arama Projesi hazırlanarak ara­ma faaliyetlerine başlanmasını sağlayacağız. Üretim ve istihdamı artıracak yeni iş modelleri ile birlikte taşkömü­rünün ülke ihtiyacını karşılayacak hale getirilmesini sağlayacağız.

Enerji verimliliği ile daha az karbon salınımı sağlayıp bir yandan çevreyi korurken diğer yandan da daha az girdi kullanımıyla reka­bet gücümüzü artıracağız.

Enerji verimliliği konusunda toplumun bilincinin ve farkındalığının artırılması çalışmalarına devam edeceğiz. Hazırladığımız Enerji Verim­liliği Ulusal Eylem Planının uygulanması ile 23,9 Milyon TEP ve bunun karşılığı olarak 8,4 milyar dolar tasarruf sağlayacağız. Enerji verimliliğimizi uluslararası kriterlere uygun düzeye yükselte­rek bu alanda bir iç pazar oluşumunu sağlayacağız. Başta konutlar olmak üzere mevcut binalarda enerji verimliliği ko­nusundaki yatırımları destekleyeceğiz. Enerji verimliliği alanında KO­Bİ’lere ve konutlara dönük özel destek programları geliştireceğiz. Enerjiyi verimli tüketen ürünlerin verimsiz ürünlere oranla kullanı­mının artırılması çalışmalarını destekleyeceğiz.”

Bu başlığın dışında sayfa 345 ve 347 arasında “Enerji” başlığı altında daha önce yapılan enerji yatırımları ve bu yatırımların sonuçlarına da yer verilmiştir.

“Enerji

Ilısu Barajı ve HES Projesi

2018’de su tutularak 2019 yılının ilk yarısında enerji üretimine baş­lanacaktır. 1.200 MW gücündeki santralin maliyeti 8,8 milyar TL’dir. Bu projenin tamamlanması ile GAP’ın enerji potansiyeli büyük ölçüde ha­yata geçirileceği gibi, Cizre Barajı gibi yeni projelerin ve bu yeni projeler ile ek sulama alanlarının da önü açılmış olacaktır.

Yusufeli Barajı ve HES Projesi

2020 yılı şubat ayında baraj inşaatı tamamlanarak su tutmaya hazır hale gelinecektir. 2020 yılı sonuna kadar projenin bağlı üniteleri olan yol deplaseleri, yeniden yerleşim ve enerji elektromekanik ve bağlantı hatları tamamlanarak enerji üretimine geçilecektir. 558 MW gücünde­ki santralin maliyeti 3,8 milyar TL’dir. Bu ve benzeri projeler ülkemizin dışa bağımlılığını azalttığı gibi, daha temiz enerji kaynaklarını güçlen­dirmektedir.

Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi

2018 yılı ortasında gaz akışının başlaması planlanan projede, ülke­mize ilk etapta 2 milyar m3/yıl gaz akışı olması beklenmektedir. Daha sonra, bu miktar 6 milyar m3/yıl’a çıkarılacaktır. Uzun vadede ise TA­NAP boru hattı kapasitesinin 31 milyar m3/yıl’a çıkarılması planlan­maktadır. Proje, ülkemizin enerjide ticaret merkezi olma hedefine katkı sağlayacaktır. Projenin açılış töreni 12 Haziran 2018’de yapılacaktır.

Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı Projesi

Her biri birbirine paralel ve 15,75 milyar m3/yıl kapasiteli iki adet boru hattı yapımını içeren projede; ilk boru hattıyla Türkiye’ye ikinci boru hattıyla ise Avrupa’ya doğal gaz ulaştırılması planlanmaktadır. Bu projede 2019 yılında ülkemize gaz akışının sağlanması planlanmaktadır.

Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Projesi

17,8 milyar TL maliyetli proje kapsamında, arz güvenliği amaçlı ilk bölümü 1,2 milyar m3 olmak üzere toplam 5,4 milyar m3 doğal gaz depolama kapasitesine ulaşılacaktır. Böylece, mevsimsel talep dalga­lanmaları ve arz kaynaklarının kesilmesi gibi durumlara karşı riskler azalacaktır. Projede, 2017 yılı sonu itibarıyla 0,35 milyar m3 depolama kapasitesine ulaşılmıştır.

Kuzey Marmara Doğal Gaz Depolama Tevsii Projesi

4,3 milyar TL maliyetli proje kapsamında İstanbul Silivri’de bulunan ve 2,8 milyar m3 doğal gaz depolama kapasitesine sahip tesisin depo­lama kapasitesi 4,6 milyar m3’e çıkarılacaktır. 2021 yılında tamamlan­ması planlanan ve doğal gaz arz güvenliğinin sağlanmasına katkı sağ­layacak projenin ihalesi 2017 yılında yapılmış olup yaklaşık 2,6 milyar TL bedelle 17.01.2018 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.

İl ve İlçelere Doğal Gaz İletim Projesi

2019 Yılı sonuna kadar 222 ilçe ve beldemize doğal gaz arzı sağla­nacaktır. Bu kapsamda, 101 ilçe ve beldeye (2,3 milyon vatandaşımıza) doğal gaz ulaştırılmıştır. Ayrıca, 2018 yılı sonuna kadar Hakkâri, Şırnak ve Artvin illerimizin yanı sıra 98 ilçe ve beldemize daha doğal gaz arz edilecektir. Genişleme yatırımları tamamlandığında Türkiye’de 81 il, 554 ilçe ve beldede doğal gaz kullanılıyor olacaktır.

Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santralı Projesi

Toplamda 4.800 MW kurulu gücündeki santralın kurulması için ça­lışmalar devam etmektedir. Proje ile enerjide dışa bağımlılığımızın azal­tılması, enerji kaynak çeşitliliğimizin artırılması ve ülkemizin teknolojik seviyesinin yükseltilmesi hedeflenmektedir.

Sinop Nükleer Güç Santralı Projesi

Toplam kurulu gücü 4.480 MW olan proje ile enerjide dışa bağım­lılığımız azaltılacak, enerji kaynak çeşitliliğimizin yanı sıra teknoloji ka­pasitemiz de artıracaktır.

Güneş YEKA Projesi

Karapınar’da kurulacak 1.000 MW gücündeki güneş santralinin iha­lesi 6,99 ABD dolar cent/kWh ile sonuçlanmıştır. Santrallerde kullanılacak panellerin ortalama % 65 yerlilik oranı ile yurtiçinde üretilmesine yönelik güneş modülü fabrikasının temeli atılmıştır. Proje ile ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı azaltılacak, ingot, wafer, hücre üretim yetkin­liği kazanılacak ve daha temiz enerji kaynaklarının kullanılması sağlan­mış olacaktır.

Rüzgâr YEKA Projesi

Çeşitli illerde kurulacak toplam 1.000 MW gücündeki rüzgâr sant­ralinin ihalesi 3,48 ABD dolar cent/kWh ile sonuçlanmıştır. Santralde kullanılacak panellerin yurtiçinde üretilmesine yönelik fabrikanın kuru­lumu gerçekleştirilecektir. Proje ile ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı azaltılacak ve daha temiz enerji kaynaklarının kullanılması sağlanmış olacaktır.

Denizüstü Rüzgâr YEKA ve Batarya Depolamalı Güneş YEKA Projeleri

Rüzgâr enerjisi alanında 1.000 MW kapasiteli ilk deniz üstü (offs­hore) YEKA ve güneş enerjisi alanında batarya depolamalı ikinci güneş YEKA yarışması ile ilgili hazırlıklar devam etmektedir.”

AKP’nin seçim bildirgesinde “enerji” konu başlığı altında yer alan bu ifadelerin dışında bazı başlıklarda da enerji ile ilgili konulara yer verilmiştir. Örneğin İmalat Sanayi başlığında ;

“Yüksek teknoloji alanlarında yerli ve yabancı yatırımları çe­kebilmek için kurulan 6 endüstri bölgesinin yanında en az 15 yeni endüstri bölgesi daha kuracağız.

Rafineri ve termik santral yatırım­larının yer alacağı söz konusu endüstri bölgelerinden ilki olan Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesini Ortadoğu ve Avrupa’nın en önemli enerji üretim merkezlerinden biri haline getireceğiz. İlk aşamada 1.000 MW kurulu güç kapasitesine sahip güneş ener­jisi santralinin kurulacağı yatırıma hazır hale getirilen Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi güneş enerjisi konusunda Dünyanın en büyük güneş santrallerinden biri olacaktır.”

Çevre ve Doğal Kaynak Yönetimi başlığı altında;

“İktidara geldiğimizde çevre politikalarında ve uygulamalarında ülkemizde yeni bir dönemi başlattık. Çevreyi koruma, her türlü kirli­liği giderme, ağaçlandırma, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği, ta­rım topraklarının korunması ve içme suyuna erişim alanlarında önemli adımlar attık. Başta küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının kontrolü olmak üzere, yenilenebilir enerji kullanımının ve enerji verimliliğinin ar­tırılması, atık yönetiminin etkinleştirilmesi, içmesuyu ve kanalizasyon gibi hizmetlerin yaygınlaştırılması ve kalitesinin yükseltilmesi, orman ve korunan alanların genişletilmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması ile ilgili uygulamalara öncelik verdik ve çevresel göstergeleri iyileştirdik.”

Mekân Planlaması ve İmar başlığı altında;

“Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik ve Bina­larda Isı Yalıtımı Yönetmeliği ile insanların güvenli yapılarda yaşama­sını, binalarda deprem ve yangın güvenliğinin sağlanmasını, yapıların insanların ruh ve bedensel sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilmesini sağladık.Enerji Kimlik Belgesi alma zorunluluğu getirerek, yapılarda enerji verimliliği konusunda önemli mesafeler aldık. Bu çerçevede 720 binin üzerinde binaya enerji kimlik belgesi verdik. Bu sayede yeni yapılan tüm binalarımızda, yüzde 40 civarında enerji tasarrufu sağlayarak 2023 yılı­na kadar cari açığımızın yaklaşık 3 milyar dolar azalmasını bekliyoruz. Binalarda Güneş Enerjisi Panelleri uygulamasının önündeki engel­leri kaldırdık. Kat maliklerinin muvafakati alınması ve yapı ruhsatı dü­zenlenme zorunluluğunu kaldırdık. Böylece çevre dostu ve temiz enerji sağlayan güneş enerjisinden azami seviyede istifade edeceğiz. Binaların çatılarına kurulacak fotovoltaik güneş enerjisi panellerini yaygınlaştıra­rak enerji ithalatına ödenen bedelin azalmasını sağlayacağız.”

CUMHURİYET HALK PARTİSİ – CHP

CHP, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim beyannamesinde 11 başlık altında toplanan seçim vaatlerinde Ekonomi ve Doğa başlıkları altında enerji konusu ele alınmıştır. Seçim beyannamesinin 85. sayfasında ele alının enerji konusu;

“Çevreye Duyarlı Enerji ve Maden Politikaları

• Sokak aydınlatmasında güneş enerjisine dayalı ve verimi yüksek sistemler kullanacağız.

• Termik santrallerin, çevre dostu ve yüksek verimlilik sağlayan teknolojilerle kurulmasını yasal zorunluluk haline getireceğiz.

• Yerli ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki paylarını yükselterek, enerjide dışa bağımlılık ve güvenlik sorunlarını çözeceğiz.

• Binalarda ısı yalıtımının ve güneş paneli yatırımının mali yükünü paylaşacağız. Yalıtım teknolojisini, yerli üretimle sağlayacağız.

• Güneş paneli kullanan apartmanlara panel yatırımı için sıfır faizle kredi vereceğiz. Kredi geri ödemelerini, üretilen elektrikten tahsil edeceğiz.

• Doğal gaz depolama kapasitemizi, yıllık tüketimimizin en az dörtte birine yükselteceğiz.

• Enerji sektöründe verimlilik sağlamayan ve saydam olmayan özelleştirme uygulamalarına son vereceğiz.

• Enerji alanında AR-GE çalışmalarını; kamu, özel sektör ve üniversite iş birliği ile gerçekleştireceğiz. Sektördeki teknoloji ve ekipmanların yerli üretim oranını artıracağız.

• Mevcut nükleer enerji teknolojilerine dayalı, sorunlarını giderememiş riskli santrallerin, ülkemizde kurulmasına izin vermeyeceğiz.”

ifadeleri ile yer almıştır. CHP’nin seçim beyannamesinin 223. sayfasında ele alının enerji konusu;

Sürdürülebilir Enerji

• Sürdürülebilir enerji potansiyelini doğa dostu teknolojileri kullanarak hayata geçirerek enerji verimliliğini artıracak, dışa bağımlılığı azaltacağız.

• Enerji ve karbon salınımı konusunda verimli uygulama ve ürünleri teşvik edeceğiz.

• Enerji kaynaklarımızı doğaya zarar vermeden, en yüksek verimle toplum yararına kullanacağız.

• Bireysel ve kamusal enerji kullanımında tasarrufu sağlayan uygulamaları destekleyecek, israfa son vereceğiz.

• Karbon salınımı sorunuyla mücadele için deniz ve demiryollarını da içeren toplu taşıma kültürünün yaygınlaşmasını sağlayacağız.

• Elektrik enerjisini kullanan taşıma araçlarında KDV ve ÖTV dahil olmak üzere tüm vergileri kaldıracağız.

Bu konuların dışında CHP’nin seçim beyannamesinde Doğa İle Uyumlu Yaşam başlığı altında, “Hava kirliliğini azaltacak önlemlere öncelik tanıyacağız. Doğal gaz altyapısı bulunan kentlerde yakıt yardımlarında kömür yerine doğal gaza öncelik vereceğiz. Gün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak için daimi yaz saati uygulamasını kaldıracağız.” İklim Değişikliği başlığı altında; “AKP iktidarında, ülkemizin iklim değişikliği ile mücadelede başarısız olduğu açıktır. Son 15 yılda enerji yoğunluğu ve fosil yakıt kullanımı artmıştır. Aşırı iklim olayları ile mücadele etmek için gereken altyapı çalışmaları yapılmamıştır. Yaşanan afetler kaderci söylemlerle geçiştirilmeye çalışılmıştır. Kontrolsüz nüfus artışını destekleyen politikalar ile iklim değişikliğinin ülkemizde yaratacağı olumsuz etkiler daha da artmaktadır.” Yeşil Ekonomi Atılımı başlığı altında; “CHP, düşük karbonlu sektörlere ve yeşil teknolojilere yapacağı yatırımlarla sürdürülebilir bir büyüme modelini hayata geçirecek, yeni iş alanları ve geniş istihdam olanakları yaratacaktır. Başta yenilenebilir enerji kaynaklarına, enerji tasarrufuna dönük malzeme ve teknolojilere yatırıma öncelik tanıyacaktır. CHP, kaynaklarımızın sürdürülebilirlik ve verimlilik esasları çerçevesinde kullanılmasının yanı sıra adil ve eşitlikçi bir biçimde paylaşılmasına da özen gösterecektir.” ifadelerine yer verilmiştir.

CHP’nin seçim beyannamesinde dış ilişkiler konu başlığında da dünyadaki çeşitli ülkelerle yapılan ticaret ve anlaşmalar çerçevesinde enerji konusu ele alınmış ve “Rusya ile enerji ticareti ve güvenliği konularında şeffaf ve sürdürülebilir ilişkiler kuracağız. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki gücünü artıracak ve Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının adil bölüşümünü sağlayacağız. Rusya, Kafkasya ve Hazar havzasının enerji kaynaklarının Batı’ya aktarılmasında Türkiye’nin bir transit koridor olması için çalışacağız….. Irak ile enerji iş birliğimizi, kaynaklarımızın çeşitlendirilmesini de içerecek şekilde en üst seviyeye çıkarmaya çalışacağız. …. İran’la yapılan enerji anlaşmalarını yurttaşlarımızın çıkarlarını gözetecek şekilde yeniden ele alacağız.” ifadelerine yer verilmiştir.

Bunların dışında nükleer santral yapımı ile ilgili olarak; “Akkuyu ve Sinop nükleer enerji santrali projelerini gözden geçirecek, uluslararası yükümlülükler çerçevesinde mümkünse iptal edeceğiz.” İfadeleri yer almaktadır

İYİ PARTİ

İyi Parti’nin seçim beyannamesinde 8 başlık altında toplanan seçim vaatlerinde Ekonomi başlıkları altında enerji konusu ele alınmıştır. Seçim beyannamesinin 62. sayfasında ele alının enerji konusu;

“Ülkemiz, bulunduğu coğrafya itibariyle, temelinde enerji politikalarının olduğu karmaşık sorunlarla iç içe bir bölgede bulunmaktadır. Bu sorunlar “enerji politikalarının”, ulusal güvenlik politikaları ile ekonomik ve sosyal politikalar kadar önemli bir pozisyonda değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Enerji piyasamız açısından temel önceliğimiz, enerji arz güvenliğinin temini ve dışa bağımlılığımızın en aza indirilmesidir. Bu çerçevede,

● Yerli ve yenilenebilir kaynaklara öncelik verilerek, enerjide dışa bağımlılığı azaltma hedeflenecektir,

● Çevre ile dost teknolojileri ön planda tutan, merkezde değil, yerinde ve halkın katılımı ile karar almayı öngören, yalnızca makro ve büyük ölçekli projeleri değil, mikro ölçekli projeleri de ön planda tutan düzenlemeler yapılacaktır.

● Bireylerin de kurulum yapmasını sağlayacak uygulamaların önünü açan, enerjiyi tüketmekten çok verimli kullanmaktan yana olan elektrik ve doğal gaz depolama projeleri ve alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi amacıyla, üniversiteler ile iş birliği yapılarak, AR-GE kaynağı tahsis edilmesini öngören düzenlemeler, liyakat sahibi kadrolar tarafından hazırlanarak ivedilikle hayata geçirilecektir.

● Enerjinin kaliteli, zamanında, yeterli, ucuz ve kesintisiz olarak kullanıcıya ulaştırılması hedefimizdir. Enerji kullanımında kaçak kullanım önlenecek, verimlilik artırılacak, tüketiciye ucuz ve kaliteli enerji temin edilecektir.

● Su, rüzgar, jeotermal, dalga, hidrojen ve güneş enerjisi gibi yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızdan en yüksek düzeyde yararlanılacaktır. Çatılarda enerji panelleri ile elektrik üretimi yaygınlaştırılacaktır.

● Kömür kaynaklarımızın tespiti çalışmalarına devam edilecek, kömürün elektrik enerjisi üretiminde kullanılması hususunda uygun teknolojik çözümler sunulması şartı aranacaktır.

● Türkiye’nin, enerji üreten ve tüketen ülkeler arasında enerjinin transit geç işine imkân sağlayan terminal bir ülke olmasının yanında; katma değeri yüksek enerji ürünleri üretim teknolojisi ve alt yapısına sahip, piyasanın önemli aktörlerinden biri olması sağlanacaktır.

● Kamu Elektrik Üretim Şirketi’nin (EÜAŞ) mülkiyetinde bulunan kritik öneme haiz barajlı/depolamalı su santralleri dışındaki diğer santraller gerekli rekabet koşulları sağlanarak özelleştirilecektir.

● Elektrik ve gaz dağıtım şirketleri üzerinde denetim faaliyetleri eksiksiz yürütülecektir.

● Elektrik, doğalgaz ve petrol iletim hatları, ülkenin önemli alt yapı projeleri kapsamında, efektif bir şekilde, liyakat sahibi kadrolar tarafından işletilecektir.

● Enerji bürokrasisi yeniden dizayn edilecek, çift başlılık ve çoklu izin/onay süreçleri ortadan kaldırılacaktır.

● Bütün ilçelerimize ısınmada kullanılmak üzere doğal gaz ulaştırılacaktır.

● Komşu ülkelerle enterkonneksiyon kapasitesi artırılarak, teknik ve ticari imkanlar geliştirilecektir.

● Üniversite, OSB ve KOBİ’lerle iş birliği yapılarak Ulusal Plan hazırlanacak, yürütümü ve güncellenmesi taraflarla istişare halinde gerçekleştirilecektir.

● Akaryakıt kaçakçılığı ile etkin bir şekilde mücadele edilecek ve bu yolla elde edilecek gelir, akaryakıt tüketim vergisi oranlarının azaltılmasında kullanılacak, böylelikle tüketicilerin daha ucuza akaryakıt tüketmeleri sağlanacaktır.

● Biyodizel üretimi teşvik edilecektir.

● Enerji bilgisi ve önemi, lise seviyesinde müfredata girecektir.”

VATAN PARTİSİ

Vatan Partisi’nin seçim beyannamesinde enerji ile ilgili vaatler, Yenilenebilir Enerji ve Nükleer Enerji başlığı altında aşağıdaki şekli ile yer almıştır.

“Türkiye enerji kaynaklarının yüzde 75’ini dışardan karşılamaktadır. Enerji dış alımına her yıl 50 milyar dolar üzerinde kaynak harcıyoruz. Dış ödemeler açığımızın en önemli kalemi enerji dışalımıdır. Enerjinin kullanılmasında ortaya çıkan sera gazlarının yarattığı çevresel etkiler de önemli bir sorunumuzdur.


Öncelikle yüzde 35-40 düzeyinde bulunduğu belirtilen enerji verimlilik potansiyelini yükseltecek, tasarruf olanaklarını değerlendireceğiz. Dağıtım sistemini yenileyeceğiz ve enerji hatlarındaki kayıplara son vereceğiz. Sanayi kuruluşlarında, hizmet binalarında, konutlarda ve ulaştırma sektöründe hızlı ve etkili sonuçlar alınabilmesi için seferberlik başlatacağız. Yaptırımlar ve teşvikler içeren önlemler yanında, akarsu, güneş, rüzgâr, biyoenerji ve yeraltı ısısı gibi temiz ve yenilenebilir kaynakları değerlendireceğiz. Dışalıma dayalı fosil yakıta bağımlılığı en aza indireceğiz. Zengin kömür yataklarımızı insana ve çevreye saygılı teknolojilerle işleteceğiz.

Petrol aramaları devlet tarafından yapılacak, yabancılara tanınan ayrıcalıklara son verilecektir. Barajlar konusundaki yanlışlar derhal düzeltilecek, atıl ve ekonomik fayda sağlamayan barajlar kaldırılacaktır. Bor madeninden enerji elde edilmesi konusunda yapılan çalışmalar teşvik edilecektir.


Nükleer enerjide millî teknolojiyi kuracak ve geliştireceğiz. Enerji açığımızı kapatmak için doğayla uyumlu, güvenli, çağdaş teknoloji kullanan nükleer santraller kuracağız. Nükleer santrallar toryumla çalışır şekilde yeniden planlanacaktır”

Bu çalışmanın hazırlandığı tarihlerde Saadet Partisi’nin seçim bildirgesi yayınlanmamıştı.

Sonuç Yerine

Türkiye’de, 24 Haziran 2018 tarihinde cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için sandık başına gidecek. Bu nedenle partiler seçim bildirgelerini açıkladılar. Bildirgeler incelendiğinde tüm partilerin enerji ve enerjiye bağlı konulara geniş yer verdikleri gözleniyor.

Tüm partilerin seçim bildirgelerindeki en önemli ortak nokta enerji konusuna stratejik bir sektör olarak yaklaşmış olmalarıdır. Bu bağlamda; önümüzdeki dönemde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını en üst düzeyde değerlendiren, enerji verimliliğini artırmayı önceleyen bir enerji politikaları tüm partilerin ortak hedefi olarak dikkat çekiyor. Ayrıca teknoloji transferi sağlayarak yeni ve yerli teknoloji kullanımının arttırılması ve Tuz Gölü ile Silivri’de bulunan doğal gaz depolama tesisleri ve bu tesislerin kapasitelerinin arttırılması da birçok partinin ortak görüşü.

Ayrıca; enerjide dışa bağımlılık ve enerji güvenliği sorunları ile başta kömür ve jeotermal olmak üzere ülkemizin doğal kaynaklarının aranarak bulunması ve enerji sektörünün hammaddesi olarak kullanımına sunulması, partilerin seçim bildirgelerinde yer alan diğer bir konu başlığı. Yine tüm siyasi partiler seçim bildirgelerinde, binalarda ısı yalıtımının ve başta kamusal alan olmak üzere güneş paneli kullanımına önem verileceği ve ısı yalıtım teknolojilerinin ileriki dönemlerde kullanıma sunulacağı da yer alıyor.

Enerji kullanımı konusunda çevresel faktörlere önem verileceği belirtilen seçim bildirgelerinde, çevre dostu ve yüksek verimlilik sağlayan teknolojilerin kullanılacağı ifade ediliyor. Yeni nesil termik santrallerle yerli kömür kaynaklarını azami verimlilik esası göz önünde bulundurularak değerlendireceği de birçok parti tarafından ifade ediliyor. Birçok parti programında güvenli nükleer enerji kullanımı da seçim bildirgelerinde belirtilmişken, bir tek CHP’nin bildirgesinde “Akkuyu ve Sinop nükleer enerji santrali projelerini gözden geçirecek, uluslararası yükümlülükler çerçevesinde mümkünse iptal edeceğiz.” ifadeleri yer almaktadır.

Sözün kısası, 2018 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde “enerji” başlığı altında birbirine çok benzeyen seçim bildirgeleri ile karşı karşıyayız.

Nadir AVŞAROĞLU
Maden Mühendisi
Mayıs – 2018

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir