13Eki2024

Paylaş

ENERJİ SEKTÖRÜNDE KÖMÜR

Geçtiğimiz hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptığı bir açıklamada “Türkiye son 11 yıl içerisinde 11 ayrı yerli kömür havzası rezervine sahip oldu. Yeni 7 milyar ton civarında bir rezervinin buluculuğunu yaptı. MTA’nın yaptığı çalışmalarla hamdolsun bu aşamaya geldik. 7 milyar ton, dünyanın 1 yıldaki kullandığı kömür miktarına denk geliyor” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kömür havzalarıyla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde de Türkiye’nin yerli kaynaklarına, yenilenebilir enerji kaynaklarına koymuş olduğu yüksek destek ve himayeleri her zaman açık ve net bir şekilde olmuştur. Türkiye son 11 yıl içerisinde 11 ayrı yerli kömür havzasına, rezervine sahip oldu. Yeni 7 milyar ton civarında bir rezervinin buluculuğunu yaptı. MTA’nın yaptığı çalışmalarla hamd olsun bu aşamaya geldik.

Yalnızca karşılaştırma olsun diye söylüyorum, 7 milyar ton, dünyanın 1 yıldaki kullandığı kömür miktarına denk geliyor. Konya Karapınar’da, Afşin Elbistan’da, Eskişehir Alpu’da, Afyonkarahisar Dinar’da birçok merkezde kömür rezervlerimizin miktarını tam 2 katına çıkarttık.

AK Parti hükümetlerimizle beraber, sayın Cumhurbaşkanımızın demeciyle bir kez daha duyuruda bulunmak isterim, bütün yerli yatırımcılarımızı, uluslararası sermayeyi, Türkiye’de yerli kömür işletmelerinin yapımı için teşvik ediyoruz. Bununla alakalı yapılacak olan Hazinenin koyduğu teşviklerin de bu manada yapıcı bir rol alacağına inanıyorum. Türkiye’de gerek yerli kömür kaynaklarımızın gerekse yenilenebilir enerji kaynakları olan rüzgar, su, güneş ve jeotermal gibi kaynakların inşallah bundan sonra daha büyük oranda yer alması için hep beraber, enerji politikaları ve stratejileri çerçevesinde uğraşacağız ve koşturacağız.” dedi

Türkiye’de kömür rezervleri ve kömür aramaları

Ülkemizde kömür başta olmak üzere birçok maden havzası ve rezervi Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından bulunmuştur. MTA kurulduğu 1935 yılından bu yana geçen 80 yıl içinde enerji alanında başta Raman ve Garzan’daki petrol yataklarımız olmak üzere, ülkemizdeki birçok kömür havzasının bulunmasında ve inkişaf sondajları ile geliştirilmesinde de azımsanmayacak katkıları vardır.

MTA tarafından kömür aramacılığına 1938 yılında başlanmış ve 1984 yılına kadar 40.000 km2 alanın detay jeolojik etüdü yapılmıştır. Bu dönemde toplam 1.459.000 m sondaj yapılarak 117 adet linyit sahası saptanmış, toplamda 8,3 milyar ton linyit rezervi tespit edilmiştir. 1984 – 2004 yılları arasında girilen durağan dönemden sonra, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “enerjide yerli kaynaklarının kullanımını arttırma” politikası çerçevesinde 2005 yılında yoğun kömür arama çalışmalarına başlanılmış ve bu tarihten sonra 2014 yılı sonuna kadar MTA’ya ait ruhsatlı sahalarda ve işbirliği kapsamında TKİ ve EÜAŞ’a ait sahalarda toplam 1.490.686 metre sondaj yapılarak 7,21 milyar ton yeni linyit rezervi tespit edilmiştir. Bu kömürlerin kalorifik değerleri 1.200-3.000 kcal/kg olup, 18.500 MW güce sahip yeni termik santral yapımına uygun sahalardır.

Tablo 1 : 2014 yılı sonu itibariyle Türkiye Kömür Havzaları ve Rezervleri

Havza Adı

Rezerv

Kalorifik Değer (Kcal/kg)

Afşin-Elbistan (EÜAŞ)

5.170.000.000

1.143

Konya-Karapınar (EÜAŞ)

1.832.000.000

1.344

Eskişehir-Alpu (TKİ)

1.453.000.000

2.050

Afyon-Dinar

941.000.000

1.470

Manisa-Soma

860.000.000

2.815

Muğla-Milas

750.000.000

2.151

Trakya Çerkezköy (EÜAŞ)

495.000.000

2.075

Ankara-Beypazarı

390.000.000

2.568

Konya-Beyşehir

320.000.000

1.048

Kütahya-Tunçbilek

317.000.000

2.560

Adana-Tufanbeyli

290.000.000

1.298

Sivas-Kangal

202.000.000

1.300

Kütahya-Seyitömer

198.000.000

2.080

Pınarhisar- Vize (TKİ)

140.000.000

2.300

Çanakkale-Çan

87.000.000

3.000

Konya – Ilgın (TKİ)

30.000.000

2.227

   

1.606 Ort

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın bahsettiği ve “11 yılda 7 milyar ton kömür bulduk” ifadelerinde yer alan MTA Genel Müdürlüğü’ne ait yapılan rezerv geliştirme çalışmaları 2014 yılı faaliyet raporunda aşağıdaki ifadelerle yer alıyor.

1. Amasya-Çorum Eosen Havzası

Bu havzada 2014 yılı sonuna kadar 2 adet lokasyonda 1.585 m. sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Ruhsat sahasının kuzeyinde yer alan ve Kayadüzü köyünün batı kısmında yer alan ilk sondajda 884-896 m. arasında kalınlıkları 0,55 m. ile 5,20 m. arasında değişen, toplam kalınlığı 9,75 m. olan 5 adet kömür damarı kesilmiştir. Kömürler orijinal bazda ortalama 3.500 kcal/kg alt ısıl değere sahiptir.

2. Konya-Isparta Neojen Havzası

Bu havzada 2014 yılında 34 adet sondajda toplam 10.167 m. ilerleme gerçekleştirilmiştir. Konya-Ilgın’da MTA’ya ait 2 adet kömür içeren ruhsatta yapılan sondajlarda kesilen kömür damarlarının kalınlıkları 1,25 m ve 16,60 m arasında değişirken, ortalama kalori değeri ise 2.200 kcal/kg civarındadır. Kömürlü seviyelere giriş derinlikleri 74 m ile 116 m arasında değişmekte olup, kömürlü seviyelerden çıkış derinlikleri 95 m ile 131 m arasında değişmektedir. İki adet ruhsat sahasında rezerv raporu yazılmış ve ruhsatlarda toplam 30.610.000 ton rezerv hesaplanmıştır.

3. Ankara Çevresi Kömür Aramaları

Ankara Yenikent-Ayaş civarında MTA Genel Müdürlüğü’ne ait 5 adet ruhsat sahasında kömür aramaya yönelik etüt ve sondaj çalışmalarına 2014 tarihinde başlanılmıştır. Sahada sondaj ve etüt çalışmaları kapsamında 8 adet lokasyonda toplam 3.333 m. sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında 1 adet ruhsatta yapılan sondajlarda kalınlıkları 0,40 m. ile 1,10 m. arasında olan kömür damarları kesilmiş olup, ortalama kalori değerleri ise 1.100-2.600 kcal/kg arasında değişmektedir.

Grafik : Ülkemiz Linyitlerinin kalorifik değerlerine göre dağılımı (Kcal/kg)

4. Muş İli Neojen Havzası Kömür Aramaları

Bu havzadan MTA adına alınan 2 adet ruhsatta 2013 yılında etüt ve sondaj çalışmaları yürütülmüştür. 2013 yılında ruhsatların birisinde kömür tespit edilmiş olup, diğeri kömürleşme açısından olumsuz olduğundan terk edilmiştir. Etütler sonucunda sahadan yeni ruhsat taleplerinde bulunulmuş olup, toplam 7 adet ruhsatta arama ve rezerv belirlemeye yönelik etüt ve sondaj çalışmaları devam etmiştir. 2014 yıl sonuna kadar 46 adet sondajda toplam 15.960 m. ilerleme gerçekleştirilmiştir. Sahadaki kömüre ortalama giriş derinliği 196 m, ortalama kömür kalınlığı 5,95 m olup, kömürler ortalama 1.300 kcal/kg ısıl değere sahiptir.

5. Aydın-Muğla Neojen Havzaları Kömür Aramaları

Havzada etüt ve sondaj çalışmalarına 2014 tarihinde başlanılmış olup, yıl sonuna kadar 8 adet lokasyonda 3.808 m. sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Sahanın güney doğu kısmında gerçekleştirilen 1 adet sondajda kalınlıkları 0,20 m. ile 0,70 m. arasında olan kömür damarları kesilmiş olup, toplam kömür kalınlığı 5,0 m., kömüre giriş derinliği 729 m.’dir. Kömürler orijinal bazda ortalama 4.000 kcal/kg alt ısıl değere sahiptir.

6. Batı Anadolu Bölgesi Kömür Aramaları

Denizli-Çardak Acıgöl güneyinde MTA’ya ait ruhsatlarda yürütülen çalışmalarda ortalama toplam kalınlığı 6,75 m. olan kömür damarları tespit edilmiştir. Çardak bölgesindeki ruhsatların 2 adedinde kömür tespit edilmiş olup, çalışmalar sonucunda Denizli-Çardak bölgesindeki 1 adet ruhsat sahasında ortalama 560 m derinliğinde, ortalama 6,75 m kalınlığında, ortalama 2.434 kcal/kg ısıl değere sahip 25.6 milyon ton görünür rezerv tespit edilmiştir. Denizli-Çivril bölgesinde yer alan 1 adet ruhsat sahasında ise ortalama 255 m derinliğinde, ortalama 5,95 m kalınlığında, ortalama 1.461 kcal/kg ısıl değere sahip 7.5 milyon ton görünür rezerv tespit edilmiştir. Ayrıca, Dinar-Evciler’de ve Çivril’de arama ve rezerv belirlemeye yönelik sondaj çalışmaları yürütülmüş ve Çivril’de 1 adet ruhsatta 7.554.000 ton rezerv tespit edilmiştir.

7. Trakya Havzası Kömür Aramaları

Bu havzada sondajlarda kesilen kömür damarlarının kalınlıkları 0,50 m. ve 3,50 m. arasında değişmektedir. Sahada kömürlü seviyelere giriş derinliği 62 m. ile 420 m. arasında değişirken, kömürlü seviyelerden çıkış derinliği 93 m. ile 444 m. arasında değişmektedir. Sahadaki kömür ortalama giriş derinliği 250 m., ortalama kömür kalınlığı 9 m. olup, ortalama 2.000 kcal/kg ısıl değere sahiptir.

8. Karadeniz Bölgesi Kömür Aramaları

Bu havzada arazi çalışmaları 2014 tarihinde başlamış ve aynı tarihte tamamlanmıştır. Proje kapsamında 6 adet lokasyonda 3.366 m. sondaj gerçekleştirilmiştir. Etüt ve sondaj çalışmaları neticesinde ruhsatlarda ekonomik kömür oluşumlarına rastlanılmamış ve 14 adet ruhsat sahası terk edilerek proje tamamlanmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Enerji’de yeni kaynaklara yönelinmeli”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, MTA’nın bulduğu ve geliştirdiği “11 yılda 7 milyar ton kömür” açıklaması ile aynı tarihlerde Orta Amerika seyahatinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da uçakta basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda “enerji sektöründe yerli kaynakların kullanımına” değiniyordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarında; “bu arada en çok etkilendiğimiz diyebileceğim, bizim dış ticaret hacmimizin, maalesef diyorum buna, buradan kömür almak suretiyle ağırlaşması. Her yıl 700-800 milyon dolara Kolombiya’dan kömür ithal ediyoruz. Ben bunu doğru bulmuyorum. Benim ülkemdeki kömüre göre bunların kalorifik değerleri daha yüksek olabilir. Ama kendi ülkemizdeki kömürün kalorifik değeri düşük de olsa onu kullanmalıyız. Maliyeti daha ucuzdur. Bu benim iddiamdır. İlgili arkadaşlara da sürekli işlemişimdir. Ama maalesef orada bir anlaşmazlık söz konusudur.”

Kalorifik değerleri dünya ortalamalarının altında olsa da ülkemizde oldukça büyük ve kullanılabilir kömür rezervleri bulunmaktadır. Bu rezervlerin geneli, termik santrallerde kullanılmaya uygun olabilecek rezervlerdir. Kömür ile birlikte ülkemizde konvansiyonel enerji kaynaklarının hemen hemen tamamının bulunmasına karşın tüketilen toplam birincil enerjinin ancak % 30,9’u öz kaynaklardan karşılanmakta, % 69,1’i ise ithal edilmektedir.

Cumhurbaşkanının ifadelerinde de yer aldığı gibi enerji alanında yerli kaynak kullanımı ve özellikle kömürde ithalatın azaltılması ülke ekonomisi açısından oldukça önemlidir. Kömür ithalatında 2000-2012 yılları arasındaki son on iki yıl incelendiğinde; 2001 dışında 2007 yılına kadar 9,4 milyon ton ile % 68 oranında artışla, kömür ithalatı 23,4 milyon ton olmuştur.

Dünyadaki ekonomik gelişmelere uygun olarak kömür ithalatı, 2008 ve 2009 yıllarında azalmış olsa da; 2012 yılında 29 milyon tonu aşmıştır. Son yıllarda devreye giren ithal kömüre dayalı elektrik santralleri nedeniyle buhar kömürünün ithalat miktarı giderek artmaktadır. 2012 yılındaki artışın önemli bir nedeni de dünya kömür fiyatlarının düşmeye başlaması ve santrallerin kapasitelerini artırmasından dolayıdır.

2012 kömür ithalatının yaklaşık 9,9 milyon tonu Rusya’dan, 7,3 milyon tonu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ziyareti gerçekleştirdiği Kolombiya’dan, 4,3 milyon tonu ABD’den ve 3,3 milyon tonu da G. Afrika’dan yapılmıştır. Bu ülkeleri 1,4 milyon ton ile Avustralya ve 1,3 milyon ton ile Ukrayna, 714 bin ton ile Mozambik izlemektedir.

Tablo 2 : 2008-2012 Türkiye Kömür İthalatı ve Ödenen Tutarlar

Türkiye Kömür İthalatı*

Yıllar

İthalat (milyon ton)

Ödenen (milyar$)

2008

19,7

3,4

2009

20,6

3,1

2010

22,3

3,3

2011

24

4,1

2012

29,7

4,6

Toplam

116,3

18,5

* TMMOB MMO Enerji Raporu

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı, son on iki yılda % 6 daha artmıştır. Birincil enerji arzında dışa bağımlılık 2000 yılında % 67 iken, 2007 yılında % 74,5, 2012 yılında ise % 72,4 olmuştur. Enerji ithalatı 2012 yılı sonu itibariyle 60 milyar dolara ulaşarak, ithalat-ihracat farkının artmasına neden olmaktadır.

Bugüne kadar yerli kaynaklara öncelik verilmesi konusunda planlar yapılmışsa da, en iddialı hedef 2009 yılında ortaya konulmuştur. Yüksek Planlama Kurulu’nun 18.05.2009 tarih ve 2009/11 sayılı kararı ile “Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi” kabul edilmiştir. Bu kararla; bilinen linyit ve taşkömürü kaynaklarının 2023’e kadar tamamının elektrik üretimi amacıyla değerlendirilmesi ve elektrik enerjisi üretiminde ithal doğal gaz tüketiminin % 30’un altına indirilmesi öngörülmektedir. Ancak son dört yıldaki yapılanlar irdelendiğinde, öngörülen hedeflere ulaşılmasının zor olacağı ve kaybedilecek zamanın kalmadığı görülmektedir.

Türkiye’nin enerji de dışa bağımlılığı giderek artarken, enerji arz güvenilirliğinin ve güvenliğinin sağlanması için en önemli seçenek olarak, ulusal kömürlerinin bir an önce değerlendirilmesi görülmektedir. Kömür rezervlerine dayalı elektrik üretimlerinde, ithal kaynaklara dayalı santrallerle karşılaştırıldığında, 4 ile 16 kat kadar daha fazla doğrudan istihdam sağlandığı görülür. Kömür rezervlerine dayalı santraller, devreye girdiği takdirde, yılda üretilecek 100 milyar kWh elektrikle, 2023 yılı talep senaryolarına göre toplam talebin yaklaşık %22’si karşılanabilecektir.

Nadir AVŞAROĞLU

Maden Mühendisi

Enerji Sektöründe Kömür

Geçtiğimiz hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptığı bir açıklamada “Türkiye son 11 yıl içerisinde 11 ayrı yerli kömür havzası rezervine sahip oldu. Yeni 7 milyar ton civarında bir rezervinin buluculuğunu yaptı. MTA’nın yaptığı çalışmalarla hamdolsun bu aşamaya geldik. 7 milyar ton, dünyanın 1 yıldaki kullandığı kömür miktarına denk geliyor” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kömür havzalarıyla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde de Türkiye’nin yerli kaynaklarına, yenilenebilir enerji kaynaklarına koymuş olduğu yüksek destek ve himayeleri her zaman açık ve net bir şekilde olmuştur. Türkiye son 11 yıl içerisinde 11 ayrı yerli kömür havzasına, rezervine sahip oldu. Yeni 7 milyar ton civarında bir rezervinin buluculuğunu yaptı. MTA’nın yaptığı çalışmalarla hamd olsun bu aşamaya geldik.

Yalnızca karşılaştırma olsun diye söylüyorum, 7 milyar ton, dünyanın 1 yıldaki kullandığı kömür miktarına denk geliyor. Konya Karapınar’da, Afşin Elbistan’da, Eskişehir Alpu’da, Afyonkarahisar Dinar’da birçok merkezde kömür rezervlerimizin miktarını tam 2 katına çıkarttık.

AK Parti hükümetlerimizle beraber, sayın Cumhurbaşkanımızın demeciyle bir kez daha duyuruda bulunmak isterim, bütün yerli yatırımcılarımızı, uluslararası sermayeyi, Türkiye’de yerli kömür işletmelerinin yapımı için teşvik ediyoruz. Bununla alakalı yapılacak olan Hazinenin koyduğu teşviklerin de bu manada yapıcı bir rol alacağına inanıyorum. Türkiye’de gerek yerli kömür kaynaklarımızın gerekse yenilenebilir enerji kaynakları olan rüzgar, su, güneş ve jeotermal gibi kaynakların inşallah bundan sonra daha büyük oranda yer alması için hep beraber, enerji politikaları ve stratejileri çerçevesinde uğraşacağız ve koşturacağız.” dedi

Türkiye’de kömür rezervleri ve kömür aramaları

Ülkemizde kömür başta olmak üzere birçok maden havzası ve rezervi Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından bulunmuştur. MTA kurulduğu 1935 yılından bu yana geçen 80 yıl içinde enerji alanında başta Raman ve Garzan’daki petrol yataklarımız olmak üzere, ülkemizdeki birçok kömür havzasının bulunmasında ve inkişaf sondajları ile geliştirilmesinde de azımsanmayacak katkıları vardır.

MTA tarafından kömür aramacılığına 1938 yılında başlanmış ve 1984 yılına kadar 40.000 km2 alanın detay jeolojik etüdü yapılmıştır. Bu dönemde toplam 1.459.000 m sondaj yapılarak 117 adet linyit sahası saptanmış, toplamda 8,3 milyar ton linyit rezervi tespit edilmiştir. 1984 – 2004 yılları arasında girilen durağan dönemden sonra, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “enerjide yerli kaynaklarının kullanımını arttırma” politikası çerçevesinde 2005 yılında yoğun kömür arama çalışmalarına başlanılmış ve bu tarihten sonra 2014 yılı sonuna kadar MTA’ya ait ruhsatlı sahalarda ve işbirliği kapsamında TKİ ve EÜAŞ’a ait sahalarda toplam 1.490.686 metre sondaj yapılarak 7,21 milyar ton yeni linyit rezervi tespit edilmiştir. Bu kömürlerin kalorifik değerleri 1.200-3.000 kcal/kg olup, 18.500 MW güce sahip yeni termik santral yapımına uygun sahalardır.

Tablo 1 : 2014 yılı sonu itibariyle Türkiye Kömür Havzaları ve Rezervleri

Havza Adı

Rezerv

Kalorifik Değer (Kcal/kg)

Afşin-Elbistan (EÜAŞ)

5.170.000.000

1.143

Konya-Karapınar (EÜAŞ)

1.832.000.000

1.344

Eskişehir-Alpu (TKİ)

1.453.000.000

2.050

Afyon-Dinar

941.000.000

1.470

Manisa-Soma

860.000.000

2.815

Muğla-Milas

750.000.000

2.151

Trakya Çerkezköy (EÜAŞ)

495.000.000

2.075

Ankara-Beypazarı

390.000.000

2.568

Konya-Beyşehir

320.000.000

1.048

Kütahya-Tunçbilek

317.000.000

2.560

Adana-Tufanbeyli

290.000.000

1.298

Sivas-Kangal

202.000.000

1.300

Kütahya-Seyitömer

198.000.000

2.080

Pınarhisar- Vize (TKİ)

140.000.000

2.300

Çanakkale-Çan

87.000.000

3.000

Konya – Ilgın (TKİ)

30.000.000

2.227

   

1.606 Ort

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın bahsettiği ve “11 yılda 7 milyar ton kömür bulduk” ifadelerinde yer alan MTA Genel Müdürlüğü’ne ait yapılan rezerv geliştirme çalışmaları 2014 yılı faaliyet raporunda aşağıdaki ifadelerle yer alıyor.

1. Amasya-Çorum Eosen Havzası

Bu havzada 2014 yılı sonuna kadar 2 adet lokasyonda 1.585 m. sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Ruhsat sahasının kuzeyinde yer alan ve Kayadüzü köyünün batı kısmında yer alan ilk sondajda 884-896 m. arasında kalınlıkları 0,55 m. ile 5,20 m. arasında değişen, toplam kalınlığı 9,75 m. olan 5 adet kömür damarı kesilmiştir. Kömürler orijinal bazda ortalama 3.500 kcal/kg alt ısıl değere sahiptir.

2. Konya-Isparta Neojen Havzası

Bu havzada 2014 yılında 34 adet sondajda toplam 10.167 m. ilerleme gerçekleştirilmiştir. Konya-Ilgın’da MTA’ya ait 2 adet kömür içeren ruhsatta yapılan sondajlarda kesilen kömür damarlarının kalınlıkları 1,25 m ve 16,60 m arasında değişirken, ortalama kalori değeri ise 2.200 kcal/kg civarındadır. Kömürlü seviyelere giriş derinlikleri 74 m ile 116 m arasında değişmekte olup, kömürlü seviyelerden çıkış derinlikleri 95 m ile 131 m arasında değişmektedir. İki adet ruhsat sahasında rezerv raporu yazılmış ve ruhsatlarda toplam 30.610.000 ton rezerv hesaplanmıştır.

3. Ankara Çevresi Kömür Aramaları

Ankara Yenikent-Ayaş civarında MTA Genel Müdürlüğü’ne ait 5 adet ruhsat sahasında kömür aramaya yönelik etüt ve sondaj çalışmalarına 2014 tarihinde başlanılmıştır. Sahada sondaj ve etüt çalışmaları kapsamında 8 adet lokasyonda toplam 3.333 m. sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında 1 adet ruhsatta yapılan sondajlarda kalınlıkları 0,40 m. ile 1,10 m. arasında olan kömür damarları kesilmiş olup, ortalama kalori değerleri ise 1.100-2.600 kcal/kg arasında değişmektedir.

Grafik : Ülkemiz Linyitlerinin kalorifik değerlerine göre dağılımı (Kcal/kg)

4. Muş İli Neojen Havzası Kömür Aramaları

Bu havzadan MTA adına alınan 2 adet ruhsatta 2013 yılında etüt ve sondaj çalışmaları yürütülmüştür. 2013 yılında ruhsatların birisinde kömür tespit edilmiş olup, diğeri kömürleşme açısından olumsuz olduğundan terk edilmiştir. Etütler sonucunda sahadan yeni ruhsat taleplerinde bulunulmuş olup, toplam 7 adet ruhsatta arama ve rezerv belirlemeye yönelik etüt ve sondaj çalışmaları devam etmiştir. 2014 yıl sonuna kadar 46 adet sondajda toplam 15.960 m. ilerleme gerçekleştirilmiştir. Sahadaki kömüre ortalama giriş derinliği 196 m, ortalama kömür kalınlığı 5,95 m olup, kömürler ortalama 1.300 kcal/kg ısıl değere sahiptir.

5. Aydın-Muğla Neojen Havzaları Kömür Aramaları

Havzada etüt ve sondaj çalışmalarına 2014 tarihinde başlanılmış olup, yıl sonuna kadar 8 adet lokasyonda 3.808 m. sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Sahanın güney doğu kısmında gerçekleştirilen 1 adet sondajda kalınlıkları 0,20 m. ile 0,70 m. arasında olan kömür damarları kesilmiş olup, toplam kömür kalınlığı 5,0 m., kömüre giriş derinliği 729 m.’dir. Kömürler orijinal bazda ortalama 4.000 kcal/kg alt ısıl değere sahiptir.

6. Batı Anadolu Bölgesi Kömür Aramaları

Denizli-Çardak Acıgöl güneyinde MTA’ya ait ruhsatlarda yürütülen çalışmalarda ortalama toplam kalınlığı 6,75 m. olan kömür damarları tespit edilmiştir. Çardak bölgesindeki ruhsatların 2 adedinde kömür tespit edilmiş olup, çalışmalar sonucunda Denizli-Çardak bölgesindeki 1 adet ruhsat sahasında ortalama 560 m derinliğinde, ortalama 6,75 m kalınlığında, ortalama 2.434 kcal/kg ısıl değere sahip 25.6 milyon ton görünür rezerv tespit edilmiştir. Denizli-Çivril bölgesinde yer alan 1 adet ruhsat sahasında ise ortalama 255 m derinliğinde, ortalama 5,95 m kalınlığında, ortalama 1.461 kcal/kg ısıl değere sahip 7.5 milyon ton görünür rezerv tespit edilmiştir. Ayrıca, Dinar-Evciler’de ve Çivril’de arama ve rezerv belirlemeye yönelik sondaj çalışmaları yürütülmüş ve Çivril’de 1 adet ruhsatta 7.554.000 ton rezerv tespit edilmiştir.

7. Trakya Havzası Kömür Aramaları

Bu havzada sondajlarda kesilen kömür damarlarının kalınlıkları 0,50 m. ve 3,50 m. arasında değişmektedir. Sahada kömürlü seviyelere giriş derinliği 62 m. ile 420 m. arasında değişirken, kömürlü seviyelerden çıkış derinliği 93 m. ile 444 m. arasında değişmektedir. Sahadaki kömür ortalama giriş derinliği 250 m., ortalama kömür kalınlığı 9 m. olup, ortalama 2.000 kcal/kg ısıl değere sahiptir.

8. Karadeniz Bölgesi Kömür Aramaları

Bu havzada arazi çalışmaları 2014 tarihinde başlamış ve aynı tarihte tamamlanmıştır. Proje kapsamında 6 adet lokasyonda 3.366 m. sondaj gerçekleştirilmiştir. Etüt ve sondaj çalışmaları neticesinde ruhsatlarda ekonomik kömür oluşumlarına rastlanılmamış ve 14 adet ruhsat sahası terk edilerek proje tamamlanmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Enerji’de yeni kaynaklara yönelinmeli”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, MTA’nın bulduğu ve geliştirdiği “11 yılda 7 milyar ton kömür” açıklaması ile aynı tarihlerde Orta Amerika seyahatinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da uçakta basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda “enerji sektöründe yerli kaynakların kullanımına” değiniyordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarında; “bu arada en çok etkilendiğimiz diyebileceğim, bizim dış ticaret hacmimizin, maalesef diyorum buna, buradan kömür almak suretiyle ağırlaşması. Her yıl 700-800 milyon dolara Kolombiya’dan kömür ithal ediyoruz. Ben bunu doğru bulmuyorum. Benim ülkemdeki kömüre göre bunların kalorifik değerleri daha yüksek olabilir. Ama kendi ülkemizdeki kömürün kalorifik değeri düşük de olsa onu kullanmalıyız. Maliyeti daha ucuzdur. Bu benim iddiamdır. İlgili arkadaşlara da sürekli işlemişimdir. Ama maalesef orada bir anlaşmazlık söz konusudur.”

Kalorifik değerleri dünya ortalamalarının altında olsa da ülkemizde oldukça büyük ve kullanılabilir kömür rezervleri bulunmaktadır. Bu rezervlerin geneli, termik santrallerde kullanılmaya uygun olabilecek rezervlerdir. Kömür ile birlikte ülkemizde konvansiyonel enerji kaynaklarının hemen hemen tamamının bulunmasına karşın tüketilen toplam birincil enerjinin ancak % 30,9’u öz kaynaklardan karşılanmakta, % 69,1’i ise ithal edilmektedir.

Cumhurbaşkanının ifadelerinde de yer aldığı gibi enerji alanında yerli kaynak kullanımı ve özellikle kömürde ithalatın azaltılması ülke ekonomisi açısından oldukça önemlidir. Kömür ithalatında 2000-2012 yılları arasındaki son on iki yıl incelendiğinde; 2001 dışında 2007 yılına kadar 9,4 milyon ton ile % 68 oranında artışla, kömür ithalatı 23,4 milyon ton olmuştur.

Dünyadaki ekonomik gelişmelere uygun olarak kömür ithalatı, 2008 ve 2009 yıllarında azalmış olsa da; 2012 yılında 29 milyon tonu aşmıştır. Son yıllarda devreye giren ithal kömüre dayalı elektrik santralleri nedeniyle buhar kömürünün ithalat miktarı giderek artmaktadır. 2012 yılındaki artışın önemli bir nedeni de dünya kömür fiyatlarının düşmeye başlaması ve santrallerin kapasitelerini artırmasından dolayıdır.

2012 kömür ithalatının yaklaşık 9,9 milyon tonu Rusya’dan, 7,3 milyon tonu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ziyareti gerçekleştirdiği Kolombiya’dan, 4,3 milyon tonu ABD’den ve 3,3 milyon tonu da G. Afrika’dan yapılmıştır. Bu ülkeleri 1,4 milyon ton ile Avustralya ve 1,3 milyon ton ile Ukrayna, 714 bin ton ile Mozambik izlemektedir.

Tablo 2 : 2008-2012 Türkiye Kömür İthalatı ve Ödenen Tutarlar

Türkiye Kömür İthalatı*

Yıllar

İthalat (milyon ton)

Ödenen (milyar$)

2008

19,7

3,4

2009

20,6

3,1

2010

22,3

3,3

2011

24

4,1

2012

29,7

4,6

Toplam

116,3

18,5

* TMMOB MMO Enerji Raporu

Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı, son on iki yılda % 6 daha artmıştır. Birincil enerji arzında dışa bağımlılık 2000 yılında % 67 iken, 2007 yılında % 74,5, 2012 yılında ise % 72,4 olmuştur. Enerji ithalatı 2012 yılı sonu itibariyle 60 milyar dolara ulaşarak, ithalat-ihracat farkının artmasına neden olmaktadır.

Bugüne kadar yerli kaynaklara öncelik verilmesi konusunda planlar yapılmışsa da, en iddialı hedef 2009 yılında ortaya konulmuştur. Yüksek Planlama Kurulu’nun 18.05.2009 tarih ve 2009/11 sayılı kararı ile “Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi” kabul edilmiştir. Bu kararla; bilinen linyit ve taşkömürü kaynaklarının 2023’e kadar tamamının elektrik üretimi amacıyla değerlendirilmesi ve elektrik enerjisi üretiminde ithal doğal gaz tüketiminin % 30’un altına indirilmesi öngörülmektedir. Ancak son dört yıldaki yapılanlar irdelendiğinde, öngörülen hedeflere ulaşılmasının zor olacağı ve kaybedilecek zamanın kalmadığı görülmektedir.

Türkiye’nin enerji de dışa bağımlılığı giderek artarken, enerji arz güvenilirliğinin ve güvenliğinin sağlanması için en önemli seçenek olarak, ulusal kömürlerinin bir an önce değerlendirilmesi görülmektedir. Kömür rezervlerine dayalı elektrik üretimlerinde, ithal kaynaklara dayalı santrallerle karşılaştırıldığında, 4 ile 16 kat kadar daha fazla doğrudan istihdam sağlandığı görülür. Kömür rezervlerine dayalı santraller, devreye girdiği takdirde, yılda üretilecek 100 milyar kWh elektrikle, 2023 yılı talep senaryolarına göre toplam talebin yaklaşık %22’si karşılanabilecektir.

Nadir AVŞAROĞLU
Maden Mühendisi

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir