Müdürüm
Çoğunlukla evde otururken
Bazen internette gezinirken
Ya da sosyal medyayı takip ederken
Fonda youtube çalar
Sevdiğim, beğendiğim parçaları dinlerim.
Çoğunlukla ne çaldığını bilmem.
Ya da çok fazla ilgilenmem.
Sevdiğim bir şey denk gelirse
Bazen eşlik eder
Bazen de mırıldanırım.
Önceki gün dikkatimi çekti.
Uzun süre aynı parça çaldı.
Türk filmlerinden çok iyi bildiğim
Bana hep hüzünlü gelmiş
Bir enstrümental şarkı
Cahit Oben’den
En Büyük Şaban filminin
Duygusal bir fon müziği.
Nasıl bir müziktir bu böyle,
İnsanın yüreğine işleyen
İyiliği, güzelliği, sevgiyi, vefayı
Kalplerde hissettiren bir tarafı var
Ama buruk da bir acısı var.
Sözleri olmadan insanı
Derinlere sürükleyen…
Sanki giden neyse; geri gelmeyecek,
O eski günlerin güzelliği
O günlerde, hep yüreklerde kalacakmış
Hissi veren ve
Beni geçmişe götüren
Masumiyet ile insanlığın
Yaşandığı ve yaşatıldığı yıllara.
Canını acıtan şey ise
O günlerin bir daha asla
Geri gelmeyeceğini bilmen
Dinlediğim en dramatik,
Gözü tek noktaya sabitleyip
Kara kara düşündüren,
Çaresiz kalışın en iyi anlatıldığı
Bir yıkımın, çaresizliğin ezdiği
ve elden bir şey gelmediği
Durumu yaşatan bir müzik.
Bu müziğin verdiği hissin tarifi yok.
Asla geri gelmeyecek olan
Neşeyle dolu yılların
Hüznünü hissediyorsun
Müdürüm
Bu şarkı çok pahalı,
Dinlemek için sanki bir şeyleri
Kaybetmeniz gerekli.
Yapayalnızlığın,
Tek başına kalmışlığın,
İnsana acılar veren
Karanlık duygusu ile doluvermesi
Yağmurlu bir günde
Yalnız başına yürüyormuş gibi
Gece uyumayan insanların
Gündüze sığmayan dertleri gibi
Belki de suçumuz
Biraz geç kalmaktı hayata.
Ama cezası
Bu kadar ağır olmamalıydı
Çok özlüyorum eskileri.
Çok samimi ve huzurlu geliyor bana
O çocukluk yılları
Küçük değil,
Minnacık mutlulukların çağıydı.
Bir şarkı insanı neden ve nasıl
7’li ,8’li yaşlara götürebilir?…
Bu müziği duyup
Çocukluğuna gitmeyen yoktur.
Kirli yamalı kıyafetler.
Toprakta oynanan oyunlar.
Mutluyduk hem de çok.
Bu müziğin tınısında
Sokakta kalan çocukluk yılları var
O gün sokakta yaptığımız son maçtı
ve kimse bunun farkında değildi…
O gün mahalledeki
Son oyunu oynadık,
Sonra akşam ezanı okundu
Ve herkes evine dağıldı.
Müdürüm
Bir müzik
Bir enstrümental şarkı
Tüm bunları yapabilir mi?
Yine çok içtim
Duygu bastı dört bir yanı
Çocukluğumdan bu yana
Ne zaman dinlesem
İçime bir fil oturuyor sanki.
Bunu aşamıyorum.
Bu müziği yapan adama
Ne yaptılar ki
Cahit Oben bu kadar
Hüzünlü müzik yapmış?
Her dinlediğimde duygulandığım
Dünyanın fani olduğunu hatırlatan
O kadar etkileyici bir müzik inanılmaz
Duygulanmak insanın elinde değil
Merzifonlu Kör Hafız’ın da
Dediği gibi
Kaldı işte;
Çayımız bardakta,
Çocukluğumuz sokaklarda,
Mutluluğumuz kursağımızda,
Sevdiklerimiz uzakta,
Gülüşlerimiz fotoğraflarda.
Nadir AVŞAROĞLU
Haziran – 2023