01Ara2024

Paylaş

ULUCANLAR CEZAEVİ

Yahudi mahallesinden sonra,
Anafartalar caddesi, Çıkrıkçılar, Talatpaşa Bulvarı, Ulucanlar.

Durak;
Ulucanlar Cezaevi

Şimdilerde müze olmuş
İyi mi etmişler
Kötü mü etmişler ayrı bir tartışma konusu.

Güle oynaya koğuşları gezenlerin
ve o soğuk duvarların önünde gülerek poz verip,
Facebooka profil fotoğrafı yapanların
Ziyaret ettiği yer olmuş şimdi.

Ama duvarlar aynı

İnsanlık dışı koşullarda kaldığı
İçeri giren insanın geçen yüzyılda yaşadığı
İzlenimi veren bir eziyet yuvası.

Kimler kalmamış ki;

Erdal Eren, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Necdet Adalı
Bülent Ecevit, Osman Bölükbaşı, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Cüneyt Arcayürek
Yılmaz Güney, Enver Gökçe, Hasan Hüseyin,
Behice Boran, Nazım Hikmet, Fakir Baykurt
İskilipli Atıf Hoca, Muhsin Yazıcıoğlu, Talat Aydemir

Tecrit hücresi var.
Nasılmış acaba diye hissetmek istersen,
Kelepçelenip içeri tıkılıyorsun,
Drann diye örtüyorlar demir kapıyı, bir saat kalıyorsun…
Anlıyorsun saat denilen kavramın seneden uzun olduğunu.

Karanlık hücreler,
Rutubet, kir, pas…
Hangi ruh haliyle giderseniz gidin,
Kendinizi xok gibi hissederek çıkacağınız müze.
Avlusunda sadece gökyüzünü görebileceğiniz cezaevi.

Ranzalar ilk günkü haliyle,
Posterler, radyolar
Tamamı orijinal.
Hiçbir şekilde dışarıdan gelme eşya yok.
Duvarlardaki yazılar bile duruyor.
ve koğuşlar ise hala insan kokuyor..

Tunç Başaran’ın “uçurtmayı vurmasınlar”
Filmi için mekan seçtiği cezaevi.

Yılmaz Güney’in kravatı,
Bülent Ecevit’in şapkası,
İdam edilen Fikri Arıkan’ın elbisesi,
Deniz Gezmiş’in kendi el yazısıyla Roma hukuku ders notları,
Sigarası ve üzerinden çıkan paraları,
Yusuf Aslan’ın kaşkolu,
Hüseyin İnan’ın idamın ardından üzerinden kesilerek çıkarılan fanilası,
Muhsin Yazıcıoğlu’nun namaz takkesi, seccadesi.

Son mektuplar, ranzada.
Karalamalar taş binada
Fenerbahçe posteri duvarda…

Koğuşlar rutubetten dökülüyor,
İnsanın nefesi daralıyor.
Uzun dar koridorlar, karanlık…

ve cezaevinin en dramatik yeri
Darağacı

Kavak ağacının dibinde
Orijinal şekliyle
19 can …
Yağlı urgan.
Darağacı

Denizler’in asıldığı
Erdal Eren’in 16 yaşında idam edildiği…
Büyük kavak ağacının yanında.
İnsanlığın asıldığı darağacı…
Hüzünlü
Çok hüzünlü

5. koğuşu gezerken eşim ağladı.
Ama bende en iz bırakan iki anektot
Koğuşları gezerken arkamda konuşan
Başı bağlı yaşlı bir kadın
“Ulan bu memlekette de solcular hep eziyet çekmiş” lafı ile
Oğlumun “ülkede düşünen kim varsa içeri atmışlar” sözü idi.

1925 yılında kurulan
Ulucanlar Cezaevi
Cumhuriyetin yaşayan bir tarihi
Ankara’nın tam ortasında

ve 4. koğuşun duvarında yazdığı gibi
Kanla yazılan tarih silinmez

Nadir AVŞAROĞLU
Kasım – 2017

Blog yazıma tepki göster
Harika
0
Harika
Beğendim
0
Beğendim
Haha
0
Haha
Beğenmedim
0
Beğenmedim
Güzel
0
Güzel
Anlamadım
0
Anlamadım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir