Müdürüm
Doğrudur
Ne tahin helvası
Ne de kavrulmuş kıyma
Birer yemek değildir
Ama benim gözümde
Yemekten daha kıymetlidir.
Haaaa …
Dersen ki hiç sevdiğin
Yemek yok mu?
Var.
Yoğurtlu, kıymalı, yaprak sarması
Doğrudur,
Yaprak sarmasının zeytinyağlısı da
Güzel olur, doğrudur.
Ama benim favorim ve aslolan
Kıymalı, yoğurtlu yaprak sarmasıdır.
Müdürüm;
Yaprak sarması bol kıymalı olacak
Yoğurt, süzme yoğurt olacak
Sarımsağı, tuzu kıvamında olacak
Serçe parmağı kalınlığında
Yaprağı, damarsız olacak.
Eski ve ünlü bir Acem şairinin de
Dediği gibi,
Zeytinyağlı, kıymalı da aynısı
Yemeklerin şahıdır, Yaprak Sarması
Senin de dediğin gibi
Sarmanın içini hazırlamadan önce,
Yaprakları bir iki kere sudan geçirip
Biraz da suda bekleteceksin.
Nihayetinde salamura, tuz var.
Artık bizde de tansiyon var.
Sonra efendim,
Yarım kilo yaprak için
Yeterli gelmeyecek de olsa,
Ona yakın miktarda
Yaprağa yetecek kadar
Malzemeyi hazırlamak lazım.
2 ya da 3 soğan
Robottan geçirmeden
Annemin yaptığı gibi
Bıçak ya da satırla
İnce ince doğrayacaksın.
İncecik soğanlar
Kızgın zeytinyağında çevrilir.
Aman az yağlı olsun,
Aman light olsun diye
Düşünmemek lazım Müdürüm.
Zeytinyağının lezzetinden
Vazgeçmemek lazım.
Hafif bir renk değişimi olunca
Pirinç yıkanıp harca eklenir.
Kavurmaya devam edilir.
Pirinçler tel tel olunca,
Yenibahar, karabiber, tuz, nane,
İstenirse az biraz da kekik.
Bir de annem her zeytinyağlı yemeğe
Bir kaşık şeker eklerdi.
Ama yaprağın tuzunun
Tam gitmemiş olması
İhtimaline karşı
Tuzu az koymak lazım
Söyledim ya, Müdürüm
Yaş da var, tansiyon da.
Sonra Müdürüm
Tüm bu malzemeyi hemhal edince,
Pirinci ölçtüğümüz bardak kadar
Suyu gezdirelim üstünde,
Ağzını kapatalım, orta ateşte
Suyunu çekene kadar ocakta
Sonra soğusun,
Yapraklarımızı sarıverelim…
Önce
Tencerenin altına yaprak
Döşemek iyi oluyor,
Yaprağın kendi ekşisi
Verir zaten yemeğe.
Ama yine de istersen
Biraz ekşi de eklersin.
vee en mühimi…
Tüm bu emeklerin
Boşa gitmemesi açısından,
Sarmaların üzerine
Ters bir tabak kapatalım.
Ağırlık koymazsak dağılabilir
Bu sarma, dolma taifesi…
Eski ve ünlü bir Acem şairinin de
Dediği gibi,
Zeytinyağlısı, yoğurtlusu, kıymalısı
Annelerdir bu işlerin ustası
Hakkını veremez evladından başkası
Yemeklerin şahıdır, Yaprak Sarması
Müdürüm
Yaprak Sarması;
En kötü yanı da
Onca zaman uğraşır
Saatlerce sararsın,
Sonra bir anda bitiverir
Anneler deli olur
“Yavaş yiyin yaa,
Ben onu beş saatte sardım”
Feryatlarına karışan
Dehşet bir yemek …
Yaprak Sarması;
Anne denince akla ilk gelen
Yavaş yavaş yenmesi imkansız olan
Tabaktan dahi yenilmesi zor olan
En makulü tencereye dalarak,
İki elle birden ve hiç kalmayacak
Şekilde yenilmesi gereken
İnanılmaz bir yemek …
Yaprak Sarması;
Bazıları için yaşama sebebi
İnsanlar yemek yerken
Nasıl canavara dönüştüğünü gösterebilen
Tek yemek.
Yaprak Sarması;
Gerçekten sadece ismi anıldığında bile
Ağzı sulandıran bir yapısı olan
En güzelini annelerin
Yaptığı kutsal bir yemek …
Yaprak sarması;
Bir yemekle nirvanaya nasıl ulaşılır?
Budizm nedir, şükür namazı neden kılınır?
Gibi soruların cevabını bünyesinde bulunduran,
Cennetin annenin ellerinin altında da
Olabileceğini bize ispatlayan
Tanrı bu yemeği neden
Bir ağacın dalına kondurmadı
Bu kadar özel bir yiyecek
İnsan yapımı olmamalı.
Dedirten bir yemek.
İlginç bir şekilde
Henüz sevmeyenine rastlamadığım
Mucize bir yemek …
Kesin bir tedavisi olmayan
Ruhumu şeytana satma sebebim olan
Muazzam bir yemek …
Eski ve ünlü bir Acem şairinin de
Dediği gibi,
Bu tarifler uymaz, farklı sever bazısı
El ayarı gerekir, yapılamaz aynısı
Anne ya da babanneden yenmeli
Yemeklerin şahıdır, Yaprak Sarması
Akşam evde
Yaprak sarması, süzme yoğurt
Hazırlayan bir annenin
Kocasına ve çocuklarına servis yaparken
İçi coşkuyla dolu ağlamaklı halini
Yüzündeki mutluluğu
Abidin Dino görseydi
Ne ak örtüde elmaları
Ne de akvaryumda su kabarcıkları
Arasında kırmızı balığı arardı.
Çünkü Müdürüm,
“Çok şükür, çok şükür
Bu günleri de gördüm”ün ifadesi
Çocuklarına yaprak sarması
Pişiren annenin suratında vardır.
Müdürüm
Çok içtim yine
Annemi de özledim
Hayatta olsa
“Haberlerde izledim
Ankara çok soğukmuş
Üstünüzü sıkı giyinin
Torunlarıma iyi bak” derdi.
Özledim …
Çok özledim …